'Cumhurbaşkanı'na hakaret davaları engizisyon mahkemelerini anımsatıyor'

'Cumhurbaşkanı'na hakaret davaları engizisyon mahkemelerini anımsatıyor'
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Hukuk, TİS ve Uluslararası İlişkiler Sekreteri Fatma Çetintaş, "Başbakan'a ve Cumhurbaşkanı'na hakaret adı altında çığ gibi büyüyen soruşturma ve davalar Ortaçağ'daki engizisyon mahkemeleri sürecini anımsatmaktadır." dedi. Çetintaş tarafından açıklanan rapora göre, son altı ay içerisinde Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği iddiasıyla 97 kişi hakkında dava açıldı.

KESK, '7 Ağustos- 7 Şubat Arası Sendikal Hak İhlalleri' raporunu genel merkez binasında açıkladı. KESK Hukuk, TİS ve Uluslararası İlişkiler Sekreteri Fatma Çetintaş raporu okudu. Çetintaş, Ankara, Suruç ve Diyarbakır saldırıları ile Tahir Elçi olayının faillerinin ortaya çıkarılmasında bir gelişme yaşanmadığı vurgusunu yaptı. Çetintaş, "17 Şubat 2016 tarihinde yayınlanan ve muhalif kamu emekçilerini tasfiye etmeyi amaçlayan genelge bu sürecin bir uzantısı ve açıkça hukuka aykırılık niteliğiyle nasıl bir dönemden geçtiğimizin son örneği olmuştur. 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerinde gördüğümüz benzer uygulamalar bu kez AKP sivil darbesinde hayata geçirilmiştir." ifadelerini kullandı.

Sınırlı hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığı zor günlerden geçildiğini ifade eden Çetintaş, "Sadece siyasal alanda değil çalışma yaşamında da planlı ve sistematik bir saldırıyla karşı karşıyayız. 13 yıldır özelleştirmedik, satılmadık yer bırakmayan AKP, bir yandan Cerattepe örneğinde olduğu gibi doğaya göz dikmekte, bir yandan da emekçileri sefalet ücretle ve güvencesiz ortamda çalışmaya mahkûm edecek düzenlemelere hız vermektedir. İçeride ve dışarıda estirdiği savaş rüzgarını arkasına alan, oluşan kaotik ortamda, yapılan her demokratik eylem ve etkinliği terör faaliyeti, muhalif tüm kesimleri de 'terörist, hain' ilan eden saray ve AKP, çalışma yaşamında da bir savaş başlatmıştır." açıklamasında bulundu.

"ALTI AYLIK DÖNEMLER AÇISINDAN REKOR DENİLEBİLECEK BİR İHLAL TABLOSU"

Altı aylık dönemler açısından 'rekor' denilebilecek ihlal tablosula karşı karşıya olduklarını belirten Çetintaş, şöyle devam etti: "7 Ağustos 2015 – 7 Şubat 2016 tarihleri arasında 284 KESK'li sürgün edilmiştir. Bu sürgünlerin çoğunluğu sendika şube yöneticileridir. Sürgünlerle şubeler fiilen kapatılmak istenmektedir. Disiplin soruşturmaları vakalarında elimize ulaşan ihlal sayısı var olanın çok altında olmasına rağmen mevcut tablo çok açık bir cadı avı yürütüldüğünü göstermektedir. Başta 29 Aralık grevi olmak üzere grevlere katıldıkları için haklarında yeni başlayan, liste hazır olup da önümüzdeki günlerde açılacak olan ya da 7 Şubat tarihinden sonra açılmış olup bu rapora dahil etmediğimiz binlerce soruşturma dışında son altı ayda bin 390 üyemiz hakkında çeşitli ceza talepleriyle soruşturma açılmıştır. 29 Aralık grevi nedeniyle açılan soruşturmaların 10 bini aşmasını bekliyoruz. Sendikalarımızın gerek ekonomik ve gerekse de diğer tüm olanaklarımızın hak ihlallerinin takibine ayrılması, kriminalize edilmesi, altının boşaltılarak eylem ve etkinlik yapamaz hale getirilmesi ve böylece tabelası olsa da fiilen kapatılması hedeflenmektedir. Açılan soruşturmalar sonucu 4 kişiye kademe ilerlemesi cezası verilmiştir. Bilindiği üzere aynı konuda tekrarı ya da toplamda 3 kademe ilerleme cezası memuriyetin sonlandırılması ile sonuçlanmaktadır. Altı aylık dönemde en az 103 kişi ise aylıktan kesme ve idari para cezaları ile cezalandırılmıştır. Sendikamız HABER SEN üyelerine yönelik açılan kimi disiplin soruşturmalarında verilen kınama cezaları daha sonradan kaldırılmış ise de soruşturma gerekçe gösterilerek ya sicil notu düşürülmüş ya da sürgün edilmişlerdir."

"CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET ADI ALTINDA AÇILAN DAVALAR ENGİZİSYON MAHKEMELERİNİ ANIMSATIYOR"

Çetintaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakan'a ve Cumhurbaşkanı'na hakaret adı altında çığ gibi büyüyen soruşturma ve davalar Ortaçağ'daki engizisyon mahkemeleri sürecini anımsatmaktadır. O dönemde kiliseye ve yerleşik dogmalara karşı gelmek ceza konusu iken bu dönemde Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nı eleştirmek ceza konusu olmaktadır. Eşlerin bu konuda birbirini ihbar ettiği, 12-13 yaşında çocukların bu nedenle gözaltına alındığı eşi benzeri olmayan bir dönemden geçiyoruz. Faşizm ve paranoya bir kez daha birbirini besleyerek kartopu gibi büyümeye devam ediyor. Geçen altı aylık raporumuzda bu kapsamda 15 arkadaşımız hakkında soruşturma açıldığında geçmişle kıyasladığımızda bir rekor iken bu altı aylık dönemde sayı 97'ye çıkmıştır. Aynı gidişat sosyal paylaşım üzerinden açılan dava ve soruşturmalar için de geçerlidir. 28 Şubat döneminde Batı Çalışma Grubu bünyesinde internet üzerinde denetim yapacak birimler oluşturulduğu gündeme gelmişti. Anlaşılan AKP de kendi birimlerini oluşturmuş ve sadece sosyal medyanın yasaklanması, kısıtlanması değil aynı zamanda davalar açılması yoluyla düşünce ve ifade özgürlüğünün ruhuna fatiha okunmak istenmektedir. Bu dönemde en az 12 sendika üyelerimiz hakkında dava açılmış olup soruşturmalar devam etmektedir."

"DÖRT BAŞI MAMUR BİR TEK TİPLEŞME DAYATILIYOR"

AK Parti'nin kendisiyle birlikte Türkiye'yi de uçuruma sürüklediğini kaydeden Çetintaş, "Başkanlık sistemi uğruna içte ve dışta dört elle savaş ve gerilim politikalarına sarılan saray ve hükümet ne aykırı bir ses ne de muhalif bir kurum görmek, duymak istiyor. Dört başı mamur bir tek tipleşme dayatılıyor." ifadesinde bulundu.Cihan CİHAN
01 Mart 2016 13:33
DİĞER HABERLER