Cumhuriyet Gazetesinin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Mit TIR'ları soruşturması hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan tarafından verilen talimatla Avukatlar Bekir Mustafa Yılmaz, Atilla Tarık Çilekçi ve Sönmez Ahi'nin tutuklanmasına tepki gösterdi.
Savcı İrfan Fidan, Can Dündar'ın Avukatlar Bekir Mustafa Yılmaz ve Atilla Tarık Çilekçi'ye satığı evini, yüksek fiyatla satın aldıklarını iddia edip "darbe planı"na bağlamıştı. Her adımı resmi olarak yapılan bu iddia Can Dündar tarafından çürütüldü.
Cumhuriyet Gazetesinin İcra Kurulu Başkanlığı görevini yapan Akın Atalay kendi hesabından attığı tweetlerle bu tutuklanmalara "Artık bu işin suyu çıktı; rezalet gözümüzün önünde, aklımızla alay ediyorlar, sessizce her şey normalmiş gibi davranmak hayra âlâmet değil." dedi.
İşte Akın Atalay'ın kendi Twitter hesabından paylaştığı yazılar:
- Artık bu işin suyu çıktı; rezalet gözümüzün önünde, aklımızla alay ediyorlar, sessizce her şey normalmiş gibi davranmak hayra âlâmet değil. Bir avukat, büro olarak kullanmak için emlakçı vasıtasıyla bulup dubleks bir daire alıyor. Aldığı dairenin (eski) sahibi hasbelkader ünlü bir gazeteci çıkıyor. Satış vekaletname ile yapıldığı için alıcı ile satıcı olan gazetecinin hiç yüzyüze tanışma fırsatı da olmuyor.
- Satıştan 5 ay sonra ünlü gazeteci yaptığı bir haber nedeniyle tutuklanıyor. Kendisinin ve yakınlarının bütün iletişimi araştırılıyor.Tabi MASAK tarafından bütün hesapları, para alışverişleri de. Külyutmaz soruşturmacılar bir de bakıyorlar ki, ünlü gazetecinin eşiyle ortak hesabında ~1,5 milyon lira bir para girişi olmuş. Parayı gönderen kişi de bir avukat. Neden acaba diye araştırınca bakılmış ki, gazeteci Ankara'daki dairesini avukata satmış ve bu dairenin satış parası olarak hesabına para girişi olmuş. Tam da bu sırada, gazetecinin yaptığı gerçek bir haber nedeniyle tutuklu olmasına yönelik içerden ve dışardan çok tepki geliyor, kimse tutuklayanlara ve soruşturanlara sahip çıkmıyormuş. Bir de anayasa mahk. devreye girmiş, karar vermesine sayılı günler varmış. Acaba bu daire satışı, kafa karıştırıcı,kuşku doğurucu, gazeteci üzerindeki olumlu havayı dağıtıp, yeni kara bulutlar yaratıcı olarak değerlendirilemez miydi? Biraz saçma ve tutarsız bir iddia olurdu, ama olsun yüksek mahkemeyi durdurabilirdi belki de böylesi bir hamle. Peki ya avukata ne sorulacaktı?
- Dairenin parasını nereden buldun, kimden aldın diye sorulacaktı? Hem zaten tanıdığı başka avukatların da türlü çeşit ilişkileri vardı.Soruldu da; ama adam daire parasının hemen tamamını Finansbank'tan 10 yıl geri ödemeli krediden temin etmişti. 2025'e kadar her ay kredi borcu taksidi ödeyecekti. Görünen ve olan açıktı. Vatandaşın biri (hem de avukat:)) banka kredisiyle bir daire satın alıyor, satın aldığı dairenin sahibi hasbelkader @candundaradasi çıkınca tutuklanıyor. Adamın tek suçu, krediyle aldığı evin sahibinin @candundaradasi çıkması:(
- Vallahi de tillahi de bu avukatın tutuklanması @candundaradasi ve @erdemmgul ün tutuklanmasından 100 kat daha fecaat. Çünkü gazetecilerin yatmasının nedeni haber yapmak suretiyle birilerinin nasırına basmak, ipliklerini pazara çıkarmak; peki bu avukatın yatmasının nedeni ne?Satın aldığı evin eski sahibinin @candundaradasi olması. Bu evi, krediyle parasını ödeyip tapuda satın alarak hangi suçları işlemiş avukat?
- Devlet sırrını casusluk maksadıyla temin etme ve hükümeti devirmeye teşebbüs. Bir ev satın almanın ne zamandan beri devlet sırrı temin etme ya da hükümeti devirmeye teşebbüs etme sayıldığını bilen olacağını sanmıyorum. Eğer, cesaret edip sormazsak, yarın öksürmek ya da susmak da hükümeti devirmeye teşebbüs sayılacak ve bu bugün için çok absürd bir tahmin değil ne yazık ki...
Cihan CİHAN