Cumhuriyet: Markamıza el koysanız bile onun özgürlük tutkusuna sahip olamazsınız, hodri meydan!

Cumhuriyet gazetesinden yazar ve yöneticilerinin tutuklanmasıyla ilgili yapılan kamuoyu duyurusunda "Buradan bir kez daha ilan ediyoruz: Teslim olmayız. Boyun eğmeyiz. Susturamayacaksınız" dendi.

Cumhuriyet gazetesi neden hedefte?

Yayın ilkelerimizde şunlar yazılı:

“(...) Cumhuriyet yalnız Cumhuriyetin, bilimsel ve yaygın anlatımıyla demokrasinin savunucusudur. Cumhuriyet, demokrasi fikir ve esaslarını yıkmaya çalışan her kuvvete karşı mücadele edecektir. Ülkemizde her anlamıyla gerçek bir demokrasi kurulması için bütün varlığı ile çalışacaktır. Cumhuriyet, Atatürk devrim ve ilkelerinin açtığı aydınlanma yolunda aklın bağnazlıktan, bilimin dinden bağımsızlaşması, laiklik ilkesinin toplumca benimsenmesi için çaba gösterecektir. ‘İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Bildirgesi’ni demokrasinin evrensel anayasası olarak benimseyen Cumhuriyet, amaçlarına ancak Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı ve bütünlüğü kapsamında ulaşılacağını temel ilke sayar. (...)”

***

Buradan bir kez daha ilan ediyoruz: Teslim olmayız. Boyun eğmeyiz. Susturamayacaksınız. Ne kadar zulmederseniz zulmedin, okurlarımıza ulaşmamıza engel olamayacaksınız. Sizin gibi karanlık, kirli işlerimiz yok, gazetecilik dışında hiçbir işimiz olmadı. Teröre bulaşmış hiçbir grupla, kişiyle de dolaysız ya da dolaylı ilişkimiz, “iltisakımız” olmadı, olmayacak. Cumhuriyet gazetesini gasp ederseniz, başka bir yol bulur görevimize devam ederiz. Okurlarımız bizi hep yanı başında, ellerinin altında bulacaktır. Bunu engellemeye gücünüz yetmeyecek. Cumhuriyet’in adına, markasına el koysanız bile onun tarihine, ruhuna, bağımsızlık ve özgürlük tutkusuna, saygınlığına ve onuruna sahip olamazsınız. Hodri meydan!..

Öte tandan Gözaltına alınıp serbest kalan yazarlardan Hikmet Çetinkaya köşesini bir günlüğüne Dr. Erdal Atabek'e bırakırken Aydın Engin'de bir değerlendirme yazısı yazdı.   “Bedenim gazetede, ama yüreğim Silivri’de.” diyen Engin  'Bir hukuk diplomalının(!) önümüze koyduğu dosya için herhangi bir tanım bulamıyorum. “İçi boş” desem “boş”a haksızlık; savcının tanıklarının yalanlarına dayalı bir dosya önüne gelince dokuz arkadaşım hakkında tutuklama kararı verilmesini ise eleştirilmeye bile değmez buluyorum.' değerlendirmesinde bulundu. 

Tutuklanan 9 gazeteci arasında yer alan Gazetenin kıdemli karikatüristi Musa Kart'ın köşesine beyaz bir çerçeve konuldu. 


06 Kasım 2016 09:52
DİĞER HABERLER