15 Temmuz akşamı komutanlarının emrini dinleyen binlerce asker ile askeri okul öğrencisi, bir 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı’nı daha cezaevinde geçirdi. Cumhuriyet gazetesi yazarı Yazgülü Aldoğan bugünkü köşesini mağdur edilen askeri okul öğrencilerine ayırdı.
Yazgülü Aldoğan “Onlar bayram yapamıyor” başlıklı yazısında gençlik bayramını yapamayan cezaevindeki tutuklu askeri okul öğrencilerine dikkat çekti. Aldoğan’ın yazısı şöyle:
“Bu ülkenin kurucu önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs’ı gençlere armağan ederek ülkeyi koruma, kollama, sahip çıkma görevini de onlara Gençliğe Hitabe’siyle vermişti. Gençler bir ülkenin geleceğidir, ülkenin sahibidir. 20 yıllık AKP iktidarının sonunda gençlerin elinde ne var? İşe yaramayan diplomalar. İşsizlik. Umutsuzluk. Gençler, umutsuz. Bezgin. Güvensiz. Öfkeli!
ALTI SENEDİR CEZAEVİNDE UNUTULDULAR
Bunları her gün konuşuyoruz, bugün başka gençlerden söz etmek istiyorum: Bir avuç gökyüzünü tel örgü olmadan görmeye hasret kalmış gençlerden! Altı senedir cezaevinde unutulmuş askeri öğrencilerden. Ve yenilerinden: Mesela Mustafa Enis’ten. 14 yaşında askeri okul öğrencisi iken suçlanmış. Yedi yıl ceza almış. Yaşı tutmadı diye yatırılmamış. Şimdi tıp fakültesi ikinci sınıfta okurken yaşı tuttu diye alıyorlar cezaevine. Tutuklanmadan önce son kez annesinin omzuna başını dayamış fotoğrafı hangimizin içini sızlatmadı?
ARANDIKLARINDA BU ÇOCUKLAR 13-15 YAŞINDAYDI
15 Temmuz’da yaşları 18’in altında olduğu için tutuklamadıkları askeri lise öğrencilerini şimdi ankesör suçlamasıyla alıyorlar. Arandıkları zaman 13-15 yaşındaydı bu çocuklar. Büyüsünler diye beş yıl beklenmiş. Gözaltına alındıkları tarihi suç tarihi olarak belirleyip ağır cezada yargılıyorlar.
AĞABEYİNE DAYANAMADI İNTİHAR ETTİ
Işıklar Askeri Hava Lisesi’nden mezun olmuş, ağabeyi birinci sınıf Hava Harp Okulu öğrencisi, darbeye teşebbüsten müebbet hapis cezası almış. Altı yıldır cezaevinde. Bu haksızlıklara, ağabeyinin özlemine, onun cezaevinde olmasına dayanamadığı için intihar etti. İçerideki ağabeyine de haber verilmedi. Verilse sanki cenazeye mi gelebilecekti, yoksa o da mı intihar edecekti?
BEŞ GÜNLÜK ERLERE BİLE MÜEBBET VERİLDİ
15 Temmuz gecesi darbeye teşebbüs ettikleri iddiasıyla müebbet hapisle cezalandırılan gençlerin içinde beş günlük er de var. Köyünde çobanlık yapan kekeme gencin avukatı bile yoktu. Ailesinin parası olmadığı için çocuklarını görmeye bile gelemiyor, ziyaretçisi de yok!
YARGITAY BOZDUĞU HALDE TAHLİYE EDİLMEDİLER
Bu çocukların mahkemelerini izledim. Avukatların hemen hiçbir talebi yerine getirilmedi, deliller yeterince incelenmedi, çocukların savunmalarına önem verilmedi. Mahkeme hepsini darbeye teşebbüsten müebbete mahkum etti. Yargıtay’da karar bozulduğu halde öğrenciler tahliye edilmedi. Yerel mahkeme kararında ısrar etti. Çocukların Silivri’de gördüğü kötü muamele de cabası. Dayak mı yemediler, soğuk suyla yıkanmak zorunda mı kalmadılar, battaniyeleri mi alınmadı? Çoğunun ailesi uzak illerde oturuyor, hele bu zamlarla görüşe gidip gelemiyorlar. Uyuşturucu suçlusuna bir saat olan telefon konuşması bile onlara 20 dakika! Kimilerinin ailesi gelip giderken yollarda trafik kazası geçirip öldü!
SUÇLARI KOMUTANLARININ EMRİYLE OTOBÜSLERE BİNMEK
15 Temmuz, bir darbe kalkışması mıdır, önceden biliniyordu da niye engel olunamadı? Tek suçları komutanlarının emriyle kamuflaj giyip otobüslere binmek olan ve ne olup bittiğini anlamadan bir cehennem gecesi yaşayıp tutuklanıp eziyet görmek, üstüne ömür boyu hapse mahkûm olmak, bunların elbet bir gün hesabı sorulacak. Ama 18-20 yaşında hapse atılan bu gençler günah keçisi olarak altı yıla yakın cezaevinde çürüyor! Gençliğe armağan edilmiş bir bayramda, kendi paylarına ömür boyu hapse mahkûm edilmiş olmak düşen bu gençleri de hatırlayın. Düşünün! Onlar bayram kutlamak bir yana, adeta yaşamıyor.