Bazı gazete ve televizyonlara dün "Bekaret testi skandalı" şeklinde yansıyan haberlerin baştan aşağı yalan ve kurmaca olduğu ortaya çıktı.
İstanbul Avcılar'da özel bir kız öğrenci yurdunda yaşanan basit bir "disiplinsizlik" olayını, çirkin bir senaryo ile sayfalarına taşıyan gazeteler asıl gerçekleri görmemeyi tercih etti. Arkadaşlarını ölümle tehdit eden ve dengesiz hareketleri sebebiyle yurttan çıkarılan Ceren G.'nin oda arkadaşları bütün gerçekleri Samanyolu haber mikrofonlarına anlattılar.
Medya "Bekaret Testi" manşetiyle objektif habercilik testinde sınıfta kaldı. Cumhuriyet Gazetesi'nin önceki gün İstanbul Avcılar'da bir kız öğrencinin disiplinsizlik sebebiyle özel yurttan çıkarılması olayını "Bekaret Testi" başlığı ile okuyucularına duyurması çirkin kurmacanın ilk adımı oldu.
Cumhuriyet Gazetesi'nin "gazetecilik ayıbına" hiç araştırma ihtiyacı duymadan atlayan Hürriyet, Milliyet ve Vatan Gazeteleri, internet sitelerinde aynı haberi aynı başlıklarla kamuoyuna aktararak, yalan haberin ayıbına ortak oldular.
Oysa her şey basit bir disiplin problemiydi. Bu yıl üniversite sınavını kazanıp Özel Aydın Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü'ne kayıt yaptıran ve Özel Emel Yükseköğretim Kız Öğrenci Yurdu'nda kalmaya başlayan Ceren G. garip hareketleri ile kısa sürede bütün arkadaşlarına rahatsızlık vermeye başladı. Arkadaşlarının, Ceren G hakkındaki açıklamalarını, kendi isteklerine saygı göstererek yüzlerini göstermeden yayınlıyoruz.
Ceren G.'nin anormal tavırlarından rahatsız olan arkadaşları, durumu defalarca yurt yönetimine bildirdiler. Öğrencinin durumunu bilen yurt yetkilileri ise her şeye rağmen ona gereğinden fazla müsamaha gösterdi.
Olay, 16 Kasım Pazar akşamı, Ceren'in yurda dudağında, boynunda ve yanağında morluklar ile gelmesinin ardından patlak verdi. Yurt yönetimi darp edildiği açıkça belli olan kız hakkında önce babasına bilgi verdi sonra da babayı İstanbul'a çağırdı. Baba Yusuf G. yurt yönetiminden bilgi aldıktan sonra bizzat kendisi kızından bekaret testi istedi. Ancak gazeteler gerçeği bilerek çarpıtmayı tercih etti.
Bu durumun açığa çıkmasından sonra yurttan ilişiği kesileceğini anlayan Ceren G. arkadaşlarını tehdit etmeye başladı. Öğrenciler tehditle ilgili şikayetlerini yurt yönetimine yazılı olarak iletti. İdareciler disiplin yönetmeliğinin 35. maddesine göre öğrencinin yurttan çıkarılmasına karar verdi.
Ancak yurt yönetimi, beklemedikleri bir tepkiyle karşılaştı. Yusuf G., İstanbul'a geldiğini ve kızına bekaret raporu aldığını belirterek, yurt yönetimine hakaretler savurdu. Baba da tıpkı kızı gibi "bu işin sonu cinayetle bitecek" diyerek yöneticileri ölümle tehdit etti.
Babanın tehditleri sürdürmesi üzerine yurt yöneticileri Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Kaymakamlık ve ilçe milli eğitim müdürlüğü de yurt yöneticilerini haklı buldu. Ve öğrencinin yurtla ilişkisi polis nezaretinde kesildi. Belgeleri ile ispatlanmış bir disiplin problemini, medyanın bambaşka şekilde aksettirmesi ise kasıt olarak değerlendirildi.
Kızını özel bir üniversitede okutan baba Yusuf G.'nin, böylesine iğrenç bir olayı paraya çevirme düşüncesi ise tepki çekti. Basına konuşan babanın, "Günde 20 televizyon kanalı bizi arayıp canlı yayına çıkarmak istiyor, biz bu olayın bedelini ödediysek, rayting peşinde koşan medya da ödemeli ve ödeyecekler, aksi takdirde kimseye görüntü vermeyeceğim" sözleri aslında olayın neden bu noktaya kadar geldiğini de özetliyor.