Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın (JWF), 30 ülkeden 56 sivil toplum örgütüyle işbirliği yaparak, dünyanın önde gelen uzmanlarını ve gazetecilerini bir araya getirdiği bu etkinliğe dünyanın önde gelen halk önderlerinden mesajlar geldi.

Tibet'in ruhani lideri 14. Dalai Lama, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Konferansı’na mesaj gönderdi. Bu etkinliklerle, “öz değerleri, sevgiyi, şefkati geliştirerek ve öfkeyi, bencilliği ve açgözlülüğü ortadan kaldırarak herkesin kendini geliştirmesi için fırsatları teşvik edebiliriz.” diyen Dalai Lama’nın bütün mesajı şu şekilde:

Dini toplulukların kendi aralarında iletişimi büyük bir ihtiyaç

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın büyük bir özveri ile hazırladığı, sürdürülebilir barışı ve kalkınmayı teşvik etmek ve korumak için hayati konuları ele aldığı bu etkinliğine hoş geldiniz. 

Bu ay New York’da Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG) uluslararası partnerler tarafından ele alınması çok sevindirici. Özellikle, dinler arası etkileşimin rolünü bu yılki tartışmaların odak alanlarından biri haline getirmenizden dolayı sizi takdir ediyorum. 

Günümüzde dini cemaatlerin toplumlarla daha aktif ilişki kurmasına ihtiyaç vardır. BM'nin  SDG’lerine bakarsak, temelde hepsinin bu dünyadaki her insana mutluluk getirmekle ilgili olduğunu görebiliriz. 

BM, yoksulluğun ve diğer temel ihtiyaçların sona erdirilmesi, sağlığın iyileştirilmesi, eşitsizliğin azaltılması veya çevrenin korunması yoluyla başarılabileceğini haklı olarak anlatmaktadır. 

Bu nedenle, bilimin hayatımız üzerindeki sürekli artan etkisini göz önüne alırsak din ve maneviyat, insanların böyle bir zamanda mutluluğa ulaşmalarını sağlamada daha büyük bir role sahip olacaktır. Dinler arası iletişim, haklar konusunda farkındalığı artırmaya ve insanlar arasındaki cehaleti ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir. Öz değerleri, sevgiyi, şefkati geliştirerek ve öfkeyi, bencilliği ve açgözlülüğü ortadan kaldırarak herkesin kendini geliştirmesi için fırsatları teşvik edebiliriz. 

Örneğin, son zamanlarda dünyadaki en olumlu gelişmelerden biri, tabiatın önemine dair artan farkındalık olmuştur. Biz insanlar tabiatın bir parçası  olduğumuza göre, doğanın dengesini bozarsak bütün varlık acı çeker. Ayrıca gelecek nesilleri de dikkate almalıyız. Bu nedenle, içinden geçtiğimiz dünyanın, bulduğumuzdan daha sağlıklı olmasa da en azından gelecekte daha sağlıklı olmasını sağlamak başkalarına karşı sorumluluğumuzun bir parçasıdır. 

Sürdürülebilir barış ve kalkınmayı teşvik etme ve koruma çabalarınızda dualarım ve iyi dileklerim sizlerle!

Dalai Lama, Eylül 2024