Hapis ve sınır dışı talebiyle yargılanan zanlı, iki yıl içinde aynı suçu tekrar işlemesi halinde sınır dışı edilecek. Danimarka’da ilk kez ihbarcı biri huküm giymiş oldu.

15 Temmuz sonrası Türkiye’de Hizmet gönüllülerine karşı başlatılan tenkil süreci başlamıştı. Legal faaliyetleri illegal ilan eden AKP rejimi, emrine bağladığı yargıyla masumların hayatından yılları çaldı. Avrupa’da yaşayan Hizmet gönüllüleri ise Erdoğan’ın Saray’ında oluşturulan ihbar hattıyla şikayet edildi. Binlerce Hizmet gönüllüsünün adı Ankara’ya bildirildi. İhbar mektuplarının ortaya çıkmasıyla, ihbarcılar için hesap vakti geldi. Bu isimlerden biri de Danimarka’da yaşayan şimdilerde 49 yaşında olan N.Ç adlı kadındı.

N.Ç’nin 19 Ağustos 2016 Cuma günü saat 01:35’te Ankara Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderdiği e-postaya “Danimarka’da yaşıyorum” diye başlıyordu. Sonra bulunduğu şehirde Hizmet gönüllülerinin açtığı okulun idareci ve öğretmenleri başta olmak üzere aynı semti paylaştığı kişileri ‘terör örgütü’ üyesi olarak ihbar ediyordu. İhbar ettiği kişilerin isim ve soyisimlerinin yanına memleketlerini de yazıyor. Listede daha önce Danimarka’da bulunmuş biri de var. Danimarka’dan evli olan bu kişi, eşiyle birlikte Türkiye’ye dönüş yapmış. Binlerce km uzaktan yapılan bir ihbarla gözaltına alınıp tutuklanan bu kişinin davası görülürken ihbar e-postası delil olarak sunuluyor. Belge niteliğini taşıyan e-posta, avukatlar aracılığıyla alınıp Danimarka’ya ulaşıyordu. E-postada adı geçenlerin polise suç duyurusunda bulunmasıyla dava sürecine girilmiş oldu.

Kopenhag Savcılığı uzun süren bir soruşturma sonunda, iddianame hazırlayıp ihbarcı kadının yargılanmasının yolunu açtı. Kopenhag Savcılığı ihbarı ajanlık kapsamında değerlendirip, ceza yasası 108. Madde 1. Paragrafından iddianame hazırladı. Hapis cezası ve sınır dışı isteniyordu. Pandemiden dolayı geçen yıl görülmesi gereken dava bu yıla ertelendi.

Hilleröd Mahkemesi’nde görülen davada, ihbarcı kadın, yıllarca aynı semti paylaştığı kişilerle ve çocuğunu gönderdiği okulun öğretmenleriyle hakim önünde karşılaştı. Mahkemedeki savunmasında, adını bildirdiği 15 kişinin Hizmet gönüllüsü olduğunu herkesin bildiğini, kendi ihbarı olmasa da bu kişilerin Türkiye’ye gitmesinin zaten mümkün olmadığını savundu. Savcı Susanne Kjölhede, Danimarka’da yaşayan kişilerin adının yabancı istihbaratlara bildirilmesinin çok sakıncalı bir durum olduğunu belirtip, ‘Zanlı, Türkiye’deki problemi Danimarka’ya taşıyor. Legal bir harekete mensup olan veya sempati duyan isimler, adlarının yabancı bir istihbarat örgütüne bildirilmesiyle korkuya kapılıyorlar’ deyip 6 ay hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Savunmasında şikayet ettiği kişileri ‘arkadaşları’ olarak tanımlayan N.Ç, e-postayı gönderdiğini kabul edip, suç işlemediğini savundu.  Yargılama sonunda 49 yaşındaki N.Ç 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. 27 yıldır Danimarka’da yaşayan N.Ç aynı suçu iki yıl içinde tekrar işlemesi halinde sınır dışı edilecek.

Öte yandan Kopenhag Savcılığı, Hizmet gönüllülerini ‘terörist’ iftirasıyla Türk makamlarına ihbarla ilgili 8 soruşturmadan bunlardan biri hakkında dava açılmasına karar verildi. Dava açılmayan 5 kişinin adının geçtiği 7 soruşturmanın kapanmadığı özellikle belirtiliyor. Sadece ajanlık kapsamında soruşturma açılmasına yeterli delil bulunmadığı ancak ceza yasasının diğer maddeleriyle ilgili soruşturmanın sürdüğü ifade edildi. 2018 ve 2019’da intikal eden 4 suç duyurusu hakkında ise soruşturmanın devam ettiği belirtildi.