Darbe davasında yeni iddia: 'Erdoğan’ın askerlik dosyasında diploma yok'

Yargıtay’ın verilen kararları 199 sanık yönünden bozmasının ardından yeniden görülen Genelkurmay Çatı Davası’nda dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel Plan Daire Başkanı eski tuğgeneral Ahmet Bican Kırker, Erdoğan’ın TSK’daki dosyasında üniversite diplomasının olmadığını öne sürüp, “Ben askerliğini yaptığına da inanmıyorum.” dedi.
Müyesser Yıldız'ın haberine göre Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda görülen davada sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam edildi.

Bugünkü celsede Diyarbakır Cezaevi’nden SEGBİS’le bağlanarak savunmasını yapan esik tuğgeneral Ahmet Bican Kırker, iktidarı “Yarın da ‘Menzilciler bizi aldatmış.’ deyip çıkacaklar. Bundan emin olun. 15 Temmuz’da komutanlara çağrı yapacaklarına –hatta onlara karışmayın dendi- halka çağrı yapıldı.” sözleriyle eleştirirken, 17 Şubat 2016’da Genelkurmay’ın kalbi konumundaki Merasim Sokak’ta düzenlenen bombalı saldırıdan dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve şimdiki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak’ı sorumlu tutup şu iddialarda bulundu:

“Saldırıdan sonra lojmanlarımız Metin Gürak, Hakan Fidan ve Mahmut Karaaslan [dönemin Ankara Emniyet Müdürü] tarassuta alındı. Polisler bizi koruyor sandık. Meğer bizi fişlemek, takip etmek için gelmişler. Merasim onun için yapıldı. Davutoğlu halen de Irak’ı karıştırmak için kullanılıyor. Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete. Bunun baş aktörleri şu anki, önceki ve ondan önceki Genelkurmay Başkanlarıdır.”

Subay Sandıklarından Kime Oy Çıktı?

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, “Kurum, Emniyet, Diyanet, o parti, bu parti ismi kullanmadan savunma yapın. Suç teşkil edecek ifadelerden kaçının. Tabii ki, mahkeme kararlarını eleştirin; ama kişileri, kurumları aşağılamayın.” uyarısında bulundu.

Ahmet Bican Kırker, “Suçsa, suç duyurusunda bulunun. Bir daha anlatırım. Bundan da memnun olurum. 15 Temmuz’a giden sürece nasıl yol verildi, bunu anlatıyorum. Metin Gürak gelsin, bunları soralım. Ama kaçırdılar. Hulusi Akar’ı kaçırdılar. Bunları konuşmayacak mıyız?” dedikten sonra 7 Haziran 2015 seçimine ilişkin olarak da şunları anlattı:

“Balgat’la, Devlet Mahallesi’ndeki sandıklar birleştirildi. Sivilleri ayırdılar. Burada sadece subaylar oy kullandı. Mesela Balgat’ta oy kullanması gereken Işık Koşaner’e Devlet Mahallesi’nde oy kullandırttılar. Bu sandıklardan yüzde 70-72 CHP’ye oy çıkması sonucunda paniğe kapıldılar. TSK komuta heyetine F... bahanesiyle baskı yapıldı.”

15 Temmuz’a giden yolu Hulusi Akar, Hakan Fidan, Yaşan Güler ve Zekai Aksakallı’nın döşediğini öne sürüp, dönemin komuta heyeti için “bu hainler” ifadesini kullanan Kırker, “TSK 15 Temmuz sabahı çiftlik, Dingo’nun ahırı. Herkes düğün dernekte.” dedi.

“Asacaksan As Donla Dolaştırmak Ne?”

Duruşmanın öğleden sonraki bölümü başlamadan önce Kırker ve Cumhurbaşkanlığı eski başyaveri Ali Yazıcı SEGBİS’ten sohbet etti. Kırker, 15 Temmuz yaralamaları davasında önceki gün aktardığımız Ali Yazıcı’ya ait ifadeleri Sputnik’te Ali Çağatay’ın ele aldığını belirterek, bundan haberi olup olmadığını sordu. Ardından şu diyaloglar yaşandı:

Yazıcı: “Evet, Ali Çağatay diye bir pislik varmış, aleyhime konuşmuş. O bizim için iyi bir şey söylemez.”

Kırker: “Erol Olçok’la ilgili ifadesini satır satır okudum dedi.”

Yazıcı: “Yorum yaptı mı?”

Kırker: “Adam tam bir döngüye girmiş, sıyırmış, kopmuş. Söylediklerinin hiçbir tutarlılığı yok dedi.”

Duruşma başladıktan sonra bu konuyu Mahkeme heyetine de anlatan Kırker şunları kaydetti:

“Demek bizim söylediklerimiz böyle anlaşılıyor. Ben Ali Yazıcı kadar parlak biri değilim. Ama nasıl bir döngüye düştüğümüzü anlamaya ve anlatmaya çalışıyorum. Bu dosyadaki sahte kahramanlar temizlenmeden hiçbir gerçek ortaya çıkarılamaz. Bu yargılamalarda BM’nin İnsan Hakları Bildirgesi’ndeki 30 ilkesinden çiğnenmeyen sadece tatil ve dinlenme hakkı. Bol bol dinleniyoruz. Asacaksan as, donla dolaştırmak ne? Bunu kime yaparsan yap, o ordunun belini doğrultması mümkün değildir.”

Erdoğan’ın Diplomasına “Dağıttın” Uyarısı

15 Temmuz’un üzerine yeni bir rejim inşa edildiğini ve kendilerinin bu sürecin kurbanı olduğunu savunan ve “Anayasa’nın paspas olduğu yerde Anayasal düzeni yıkmaktan söz edilemez.” diyen Ahmet Bican Kırker, Erdoğan’ın üniversite diplomasıyla ilgili olarak da şu iddialarda bulundu:

“Bir milletin aklıyla bu kadar olay edilemez, salak yerine konamaz. Kendi diplomasını ibraz edemiyor, başkalarının diplomasını iptal ettiriyor. Askerliği sahte, dosyasındaki CV’sinde 4 yıllık üniversite mezunu yazıyor, ama dosyasında diploma yok.”

Mahkeme Başkanı’nın, “Çok fazla dağıttın.” uyarısına rağmen Kırker, bu iddiasını şöyle sürdürdü:

“1978’de üniversiteye giren bir adam 1984’te 4 yıllık üniversite diploması ile askere gidiyor. Piyade Okulu’nda fotoğraf çektiriyor. Bölük komutanı kim, devre arkadaşları kim? 1992’de partisinin il teşkilâtına ise 2 yıllık enstitü geçici mezuniyet belgesini veriyor. Ben askerliğini yaptığına da inanmıyorum.”

Savunmasının sonunda Yargıtay’ın, sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi olmadığı tespitine atıfla, “Beni beraat ettirmek istiyorsunuz, ama beraat etmek istemiyorum. 251 şehit ve 3 bin yaralıdan sorumlu tutulmayı istiyorum.” diyen Kırker, sözlerini Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini okuyarak tamamladı.

Duruşmaya yarın devam edilecek.
18 Haziran 2025 21:13
DİĞER HABERLER