Zaman Gazetesi'nin eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı Zaman Avrupa'da yazdığı yazı sosyal medyada ve bazı internet sitelerinde farklı yansıtıldı.
Ekrem Dumanlı bugünkü köşe yazısının bir cümlesinden yola çıkarak 'Darbe itirafı! diye propaganda yapıyorlar. Bir çok trol hesap yazının tamamını bile okumadan yalan haberi paylaşıyorlar. Ekrem Dumanlı aslında ne demek istedi, trolle ne anladı.
İşte çarpıtılan yazının tamamı
Türkiye’de darbe kimin işine yarar?
Bu sorunun cevabı, darbe öncesi ve sonrası için ip ucu verecektir. Bu keskin soruyu hükümet için sorduğumuz kadar ‘cemaat’ için de sormalıyız. Başarılı ya da başarısız darbeden kim ne kazanır, ne kaybeder; bu sorulara cesur cevaplar arayabilirsek şu anki karmakarışık manzaranın ötesini görebiliriz.
Hemen baştan söyleyeyim: Darbe başarılı da olsa başarısız da olsa Erdoğan’ın kazanç hanesine yazılır ve yeni bir mazlum hikayesi yazılarak topluma tepeden şekil verilirdi. ‘Cemaat’ için durum bunun tam tersi: Darbe başarılı da olsa başarısız da olsa cemaat çok ağır yara alır; çünkü sivil ve demokratik kimliğini kaybeder. Tam da bu yüzden darbenin cemaatle hiç bir ilgisi olmaz. Olsa olsa tuzağa düşürülmüş bazı kişilerden söz edilebilir; ama asla cemaat aklı ve geleneği bir darbe ile bağdaşmaz…
15 Temmuz’dan bu yana ortaya çıkan manzara gösteriyor ki karşımızda tuzaklanmış bir askeri darbe var. Önceden haber alınan, organize olunmasına göz yumulan; hatta araya adamlar yerleştirilerek bazı saf insanların da dahil edildiği bir darbe girişimi ile karşı karşıyayız. Belli ki darbe teşebbüsünü önceden bilen bazı kişiler, bu korkunç düşünceyi bir fırsata dönüştürmek, yıllardır yapamadıkları rejim değişikliğine bir vesile yapmak istemiş.
Darbe gibi insanlık dışı bir girişimi daha ilk dakikadan cemaate fatura etmek sadece bir kin, nefret ve intikam duygusu ile izah edilemez. Darbeyi eşinden dostundan eniştesinden öğrendiklerini söyleyenler onca çırpınışa rağmen olayı önceden bildiklerini ört bas edemiyor. Hem MİT’in ‘saat 16’da bilgi verdik’ demesi, hem Erdoğan’ın ilk öğrenme saatinde sürekli değişiklik yapmak zorunda kalması hep ‘Madem önceden biliyordunuz neden engellemediniz ve onca insanın ölmesine mani olmadınız!’ tepkisinin neticesidir.
Darbeden kim yarar sağladı!
Asıl sorulacak soru bu. Kim bu feci teşebbüsünü örgütledi, kim ne bekledi, ne kazandı? Şu an çok açık bir gerçek var ki Erdoğan ve ekibi darbe teşebbüsünü ‘Allah’ın lütfu’ olarak deklare etti ve yüzbini aşan insan tasfiyeye maruz bırakıldı. On binlerce insan göz altına alındı ve tutuklandı. İşkence yeniden hortladı Türkiye’de. Göz altı sonrası bazı kişilerden haber alınamıyor. Şu ana kadar işlenen bütün suçlar bir günah keçisi haline getirilen cemaatin üzerine yıkılıyor. Siyasi muhalefet en makul görüşleri bile ifade edemiyor; çünkü alınlarına hemen ‘darbeci’ yaftası yapıştırılıyor. Hal böyle olunca Türkiye’de rejim değişiyor. Tek adama ve tek partiye dayalı bir sisteme doğru yürünürken kuvvetler ayrılığı çöpe atılıyor ve bir çeşit diktatörlük inşa ediliyor…
Darbenin kime yaradığı çok aşikar!…
Darbe cemaatin işine yarar mı?
Bir darbeden cemaatin hiçbir şekilde fayda sağlaması mümkün değil. Farz edelim ki darbe başarılı oldu; bunun cemaate ne katkısı olacaktı? Son üç senedir anti demokratik uygulamaları nedeniyle uluslar arası meşruiyeti zaten alt üst olmuş hükümet büyük bir destek bulacak; darbelere adı karışmış cemaat ise dünya çapındaki itibarını kaybedecekti. Dünya bu hareketi sivil, demokrat, çoğulcu vs. özellikleri ile tanıyor. Seçimle gelmiş bir yönetime bir cunta ile son vermek fikri cemaatin kendi felsefesini, geçmişini ve geleceğini berheva edecek bir seçenektir.
Evlere bir tek silah konacak ve oradan ‘silahlı terör örgütü’ suçlaması yapılacak diye yüreği tir tir titreyen ve bu kötü senaryo için her an tetikte bekleyen ve tedbir alan; onca kışkırtmaya rağmen asla cebir ve şiddete müsaade etmeyen cemaat, niçin bir silahlı kalkışmaya bulaşsın?
Onca dikkatine rağmen cemaate sempati duyan bazı kişiler tuzaklanmış darbenin bir parçası haline getirilmiş olabilir mi? Maalesef bu risk her zaman ve her kesim için söz konusu. AKP’liler de dahil. Meselelere kuşatıcı bir nazarla bakamayan ve günlük telaş ve öfke ile hareket eden bazı kişilerin bu uğursuz girişimle bağının olması cemaatin onlarca sendir süren demokratik duruşunu değiştirmez.
Cemaatin demokratik prensipleri ve ideallerine aldırış etmeksizin bazı manipülasyonlara maruz kalmış kişilerin cezasını (varsa şayet böyle kişiler), sayısı milyonları aşan bir topluluk ödemez. Ödemek zorunda değil. Çünkü tuzaklanmış darbe girişimi ile milyonlarca insanın ne ilgisi vardır ne de sorumluluğu. Tam da bu nedenle darbe bahane edilerek işinden edilen, hapse atılan ne kadar memur, işçi, esnaf, gazeteci varsa hepsi de masumdur ve mazlumdur. Zalimlerin akıbeti ise her daim aynıdır…