Davutoğlu: Anayasa bohçalı yamaya döndü, özgürlükçü kimse memnun değil

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin her genel seçimde değiştirme sözü verdiği anayasanın 'bohçalı yamaya' döndüğünü belirterek, "Özgürlükçü hiç kimse memnun değil" dedi. Davutoğlu muhalefete "Nasıl yeni bir sivil anayasa arzu ettiğinizi ortaya koyun. Bugünkü anayasadan memnun değilseniz, ki özgürlükçü hiç kimse memnun değil, 12 Eylül Anayasası yamalı bohçaya döndü, her revizyonda yeni problemler çıkardı, bizim toplum sözleşmesi talebimizin Yeni Türkiye Sözleşmesi'nin karşısına kendi Yeni Türkiye sözleşmesini yazın, çıkarın." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da katıldığı TOBB 71. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada muhalefetin ekonomi alanındaki vaatlerini eleştirdi. Davutoğlu, konuşmasında AK Parti'nin bazı seçim vaatlerinde de örnekler verdi.

Konuşmasında yeni anayasaya ihtiyaç olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Muhalefet partilerimize çağrım şudur: Ekonomik projelerinizi, gelecekle ilgili perspektifinizi, 2023'te nasıl bir Türkiye arzu ettiğinizi, nasıl yeni bir sivil anayasa arzu ettiğinizi ortaya koyun. Bugünkü anayasadan memnun değilseniz, ki özgürlükçü hiç kimse memnun değil, 12 Eylül Anayasası yamalı bohçaya döndü, her revizyonda yeni problemler çıkardı, bizim toplum sözleşmesi talebimizin Yeni Türkiye Sözleşmesi'nin karşısına kendi Yeni Türkiye sözleşmesini yazın, çıkarın. Alalım bu dökümanları karşılaştıralım, siz ne diyorsunuz biz ne diyoruz oturup konuşalım. Muhalefet partilerimizle, ve aydınlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla konuşmayacağımız hiçbir husus yoktur. Herkesle her konuyu ele almaya konuşmaya hazırız. 2011 seçimleri sonrasında 2023'e doğru giderken de geniş çaplı istişareyi yapacak şekilde yeni bir dönemi yeni içselleştirici kuşatıcı dönemi hep birlikte başlatalım, bu bizim çağrımızdır." dedi.

'RASYONEL POLİTİKALARI TARTIŞALIM'

Ekonomi konusunda partileri kendi vizyonlarını ortaya koymaya çağıran Davutoğlu, "Ama nasıl biz seçim ekonomisi tuzağına düşmemişsek muhalefet partilerimiz de gerçekleşmeyecek vaatler üzerinden popülizme yönelmemeleridir. Halkı kısa dönemde aldatabilirsiniz ama uzun dönemde aldatamazsınız. 1991'de seçime gidilirken iki anahtar vaat edenler oldu. Sosyal güvenlik sisteminde o kadar aşırı vaatler ve daha sonra da öylesine uygulamalar yapıldı ki sosyal güvenlik sistemindeki büyük depremin yıkıntıları hala gözümüzün önünde. Rasyonel ekonomi politikalarını tartışalım. İrrasyonel alanlardan kaçınalım." şeklinde konuştu.

'ASGARİ ÜCRET FERMANLA VERİLMİYOR'

Davutoğlu, sözlerinin devamında ise muhalefet partilerinin asgari ücret konusundaki vaatlerini eleştirdi: "Asgari ücret biz iktidara geldiğimizde 184 liraydı, şimdi 1000 lira. Yüzde 451 arttı. Burada bu tartışmada eksik olan husus ne biliyor musunuz? Asgari ücretin mahiyeti konusunda maalesef son derece yanıltıcı bir yaklaşım sergilenmesi. Şimdi ana muhalefet partisi genel başkanımız 1500 lira dedi. Başka bir parti 2500 lira dedi. Üçüncü bir parti çıktı 5 bin lira dedi asgari ücret için. Bir kere şunu bilmemiz lazım. Asgari ücret fermanla, genelgeyle kanunla verilen bir şey değil. Asgari ücret tespit edilirken hükümet karar almıyor. 5 işçi temsilcisi 5 işveren temsilcisi 5 kamu temsilcisinden oluşan bir komite tarafından kararlaştırılıyor. Şimdi burada önemli olan işverenimiz ile işçimizin optimum bir asgari ücrette anlaşması. Asgari ücreti bin liraya çıkartırken de biz işverenle işçilerimizin bu anlaşması üzerinden çıkardık. Eğer böyle bir zemin olmazsa böyle bir optimizasyon yapılmazsa asgari ücret bir kere verilen ücret değildir, koruma ücretidir. Onun altında ücret verilmez ülkede. Sonunda ne olur biliyor musunuz? Eğer işverenlerimiz üzerindeki yük artarsa işyerleri kapanır. 100 kişi çalıştıran bir KOBİ'nin kaldıramayacağı bir yükü onun üzerine yüklerseniz iki şey olur; rekabet gücünüz kalmaz ikincisi de kayıt dışı istihdam artar. Özellikle bugün, ben sayın başkanda da bu tür konularda bu konuyu ele almasını rica ederim. Özellikle siyasi parti temsilcilerinin huzurunda. Bu tür irrasyonel politikaların iş dünyası üzerindeki etkilerini konuşun anlatın. Böyle irrasyonel politikalarla tezgahların nasıl kapanacağını anlatın ki Türkiye'de herkes söz verirken bir kere değil 5 kere değil 40 kere düşünsün. Burası istişare zemini. Burada nasıl hükümete dönük olarak taleplerinizi dile getirdiniz saygıyla dinledik ve bu taleplerin hepsini tek tek ele alacağız ve gerekli adımları atacağız."

'SİZ NE DİYORSUNUZ?'

Ardından bazı ülkelerden asgari ücret rakamları veren Davutoğlu, "Bakınız asgari ücret Bulgaristan'da 14 Euro, Romanya'da 218 Euro, Macaristan'da 333, Çek Cumhuriyetinde 332, Arnavutluk'ta 157, Polonya'da 410, Türkiye'de 424 Euro. Eğer bu konuda hiçbir hesap yapmadan bir adım atarsanız işverenle işçinin ortak kararı dışında bir adım atarsanız ne olur? Bir müddet sonra maliyetler öyle yükselir ki buradaki işadamı Türkiye'ye yatırım yapacak işadamı Türkiye'yi bırakır, daha az maliyetli ülkelere bu yatırımları yöneltir. Rekabet etme gücünüz kalmaz. Ekonomi nihai kertede bir optimizasyon sanatıdır. Gelen bütün talepleri optimum noktada birleştirme sanatıdır. Ve akılcılıkla yürür. Bütün muhalefete çağrımız şudur. Bizim karşımıza biraz önce zikrettiğimiz 25 öncelikli dönüşüm programı yanında siz ne diyorsunuz?" dedi.

'11 MAYIS'TA GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASI İMZALANACAK'

Davutoğlu konuşmasında ayrıca 11 Mayıs'ta AB ile Türkiye arasında imzalanacak anlaşmanın haberini verdi: "Türkiye'nin Avrupa Birliği ile yürütmekte olduğu müzakereler sonucunda inşallah 11 Mayıs'ta Brüksel'de Türkiye ile Avrupa Birliği arasında Gümrük Birliğini Güncelleme Mutabakat Zaptı imzalanacak. Ekonomi Bakanımız, Avrupa Birliği ilgili komiseriyle birlikte önemli unsurları muhtevi bir mutabakat zaptına imza atacak. Bu da Türkiye, Avrupa Birliği'nin Serbest Ticaret Anlaşması karar mekanizmalarına doğrudan müdahil olacak bundan sonra. Trans Atlantik Yatırım Projesinde yürütülen müzakereleri de Avrupa Birliği'yle birlikte, Avrupa Birliği ile bilistişare nasıl yürüteceğimizi de müzakere edeceğiz. Bu son dönemde attığımız en önemli adımlardan birisidir. Türkiye Gümrük Birliği'nden doğan haklarını muhafaza ederken, serbest ticaret antlaşmaları üzerinden herhangi bir şekilde mağdur edilmeyecektir."

KILIÇDAROĞLU'NU DİNLEMEDEN AYRILDI

Davutoğlu, konuşmasının sonunda Osmaniye ve Samsun'daki mitinglere katılacağını belirterek salondan ayrılacağını söyledi. Divan ve protokolle tokalaştıktan sonra da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu dinlemeden salondan ayrıldı.

Genel Kurul'a Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da katıldı. Toplantı öncesinde salona gelişinde protokolde oturan Kılıçdaroğlu ile bir süre sohbet eden Davutoğlu, ayrılırken de yine elini sıktı. CİHAN
02 Mayıs 2015 14:28
DİĞER HABERLER