AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu; "Sivil toplum örgütleri, akademisyenlere, partilere çağrıda bulunuyoruz. Küçük hesaplar yapmayalım, hep beraber özgürlükçü bir anayasayı birlikte yazalım. AK Parti olarak bizim hiçbir ön şartımız, hiçbir önyargımız yok. Her türlü tartışmaya açığız." dedi.

AK Parti'nin Afyonkarahisar'da gerçekleştirilen 24. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na katılan Genel Başkan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, yaptığı konuşmada yeni anayasa çalışmaları konusuna da değindi.

"Yeni dönemde siyaseti ve demokrasiyi güçlendirme adına gerçekleştirmeyi planladığımız önemli hedeflerimiz var. Bunların en önemlisi de yeni bir anayasa hazırlamak ve milletimize sunmak olacaktır." diyen Davutoğlu; "Bütün toplumsal kesimler siyaset kurumundan yeni bir anayasa bekliyor. Yeni anayasa bütün partilerin birinci gündem maddesi olmalıdır. Bu konu günü birlik politikalarla tartışılmasını asla istemediğimiz bir konudur. Bu mesele sadece AK Parti'nin meselesi de değildir. Türkiye'nin meselesidir. Tüm partilerimizin de meselesi olmak durumundadır. Buna bigane kalanlar hem toplumun hem de tarihin huzurunda mesul olurlar. Bu milleti hala darbe anayasalarına, darbe hukukuna mahkum edenler tarih önünde hesap veremezler. Tüm kesimlerin artık düşünmesi ve tartışılması gereken Anayasa gerekli mi sorusu değil, yeni anayasa hangi temeller üzerine inşa edilecek sorusu olmalıdır. Çünkü bu tartışmaların istişarelerin neticesinde nasıl bir ülke olmak istiyoruz sorusunun cevabını yeni anayasa metnine ruhuna ve lafzına yansıtmak durumundayız. Yeni anayasa nasıl bir ülke olmak istediğimizin cevabını verecektir. Ya enerjisini kısır tartışmalarla tüketen bir ülke olacağız ya da yüzyıl sorunlarını kökten çözüp umutla geleceği yürüyen bir ülke olacağız." şeklinde konuştu.

Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Anayasa millet olmamızın metne dökülmüş halidir. Yeni anayasada millet olmamızın ruhu da lafzı da yer almalıdır. Bir ülkenin anayasası ne kadar kısıtlayıcı ve otoriter ise toplumsal ve siyasal huzursuzluk da bir o kadar fazla olur. Geçmişte ve bugün ülkemizde yaşanan sıkıntıların temelinde anayasamızın üzerine inşa edildiği darbeci zihniyet bulunmaktadır. Mevcut anayasa birçok sorunların kaynağını oluşturmuştur. Mevcut anayasa nasıl bir devlet sorusuna cevap vermekten ziyade nasıl bir millet sorusuna cevap vermek üzere yazılmıştır. Vatandaşı devlete tabi kılmış, devleti vatandaşa göre tanımlamamıştır. Devleti milletin hizmetine vermek yerine devlete hizmet edecek bir millet kurgulamaya yönelmiştir. Yeni anayasa milletin devlet için değil, devletin millet için var olduğu bir anlayışla yazılmalıdır. Yeni anayasa insanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesinin hukuki ve siyasi güvencesi olmalıdır."

AK Parti olarak bundan asla bir adım geri atmayacaklarını söyleyen Davutoğlu; "Siyaset kurumuna düşen artık anayasa maddelerinde değişiklik yapmak değil, yepyeni sivil bir anayasayı millete sunmaktır. Türkiye mevcut anayasa ile yamalı bohçaya dönmüş bu anayasa ile yol alamaz. Biz gerekli adımları attık. Yeni anayasa ile ilgili görüşmelerimiz olumlu bir atmosferde geçti. Muhalefet liderlerini de bu anlamda teşekkür ediyorum. Yeni anayasa için bir uzlaşma komisyonunun kurulması, meclis iç tüzüğünde değişiklik yapılması, yasalarımızın 12 Eylül etkisinden arındırılması ve AB reformları olmak üzere 4 konuda mutabakata vardık. Bundan sonraki süreç meclis başkanımızın ilerleteceği süreçtir." dedi.

Anayasa tartışmaları başladığından bu yana muhalefetin bazı açıklamalarında konuyu sadece başkanlık tartışması eksenine çekerek bir polemik konusu haline getirmeye çalıştığını da üzülerek gördüğünü belirten Davutoğlu şunları kaydetti: "Her tartışmayı mecrasından çıkarmak siyaset değildir. Bu tarz bir siyasetin ne ülkeye ne millete ve hatta ne de kendilerine bir faydası vardır. Bu tavrın hiç kimseye faydası yoktur. Başkanlık sisteminin Türkiye için gerekli olduğunu sürekli dile getiriyoruz. Ancak bunun Sayın Cumhurbaşkanımızın ve makamının şahsı etrafında tartışılan bir konu haline getirilme çabasını nezaketsiz bir tutum ve sağlıklı bir tartışma zeminin sabote etme girişimi olarak görüyoruz. Sivil toplum örgütleri, akademisyenlere, partilere çağrıda bulunuyoruz; Küçük hesaplar yapmayalım, hep beraber özgürlükçü bir anayasayı birlikte yazalım. AK Parti olarak bizim hiçbir ön şartımız, hiçbir ön yargımız yok. Her türlü tartışmaya açığız. Doğru bildiğimizi söylüyoruz, inandığımız doğruları dile getiriyoruz. Herkesi samimi bir gayrete davet ediyoruz. Hiç kimse Cumhurbaşkanımızı ve Cumhurbaşkanlığı makamının yıpratılması üzerinden bir siyaset yapması kabul edilemez. Bilinsin ki biz bütün bu yıpratma çabalarını karşısında dimdik durduk ve durmaya devam edeceğiz. Biz başkanlık sisteminin doğru olduğunu gerek Sayın Kılıçdaroğlu gerek Sayın Bahçeli görüşmelerinde dile getirdik. Onların görüşlerini de dinledik. Şimdi vakit Anayasa uzlaşma komisyonunun yaptığı çalışmalar çerçevesinde Türkiye için en doğru olan yöntemi, yapıyı hep beraber inşa etmektir."
CİHAN