Davutoğlu: Gazetecilerin çoğu 90'lı yıllardan intikal eden dosyalardan hapiste

Başbakan Ahmet Davutoğlu, hapishanelerinde bulunduğu söylenen gazetecilerin çoğunun 90'lı yıllardan intikal eden dosyalara sahip olduğunu savunarak, "Türkiye'de hapiste bulunduğu söylenen gazetecilerinin çoğunun 90'lı yıllardan bugüne intikal eden dosyalar olup, onların bir terör olayında yangın çıkarmak, otobüse saldırmak gibi…Elinde sarı basın kartı olması kimseye kamu düzenini ihlal etme hakkı vermez." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, resmi bir ziyaret için Ankara'da bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel ile ortak basın toplantısı düzenledi. Alman bir gazetecinin Gezi sürecindeki eleştirileri, Türkiye'deki insan hakları ve demokrasi ile kuvvetler ayrılığı konusundaki eleştirileri hatırlatılan Merkel'e, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve sivil ölümler soruldu. Merkel, şunları kaydetti: "Her konuyu ele alıyoruz. Örneğin gazetecilerin çalışma koşulları hakkında bilgi alışverişinde bulunduk. Sayın Başbakan da bu konuda bir şeyler söyleyebilir. PKK ile barış sürecinde biz çok umutluyduk. Ancak her ülkenin de de teröre karşı hareket etme hakkı bulunmaktadır. Sivil halkı dikkate aldığımızda bir takım ilerlemeler kaydedilmesi gerekir. Tabii ki eleştirilen konuları da ele alıyoruz. 2-3 yıl önceki durumdan şu andaki duruma geçtiğimiz zaman sorunlasallar da çok değişti. Suriye savaşının çok kötü sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Türkiye'nin hiçbir şekilde suçu yok. Öte yandan insan kaçakçıları faaliyetlerini sürdürüyor. Bütün bu konuları ele alıyoruz. Sonuç itibariyle; eleştirilen konuları da ele alıyoruz."

DAVUTOĞLU: TÜRK BAŞBAKANI'NIN YÜZÜNE BAKARAK SUÇMALAR YAPILABİLİYOR

Başbakan Davutoğlu ise Merkel'in açıklamaların ardından şunları söyledi: "Burada 2 başbakan olarak açıklama yapıyoruz. Aslında 3. bir açıklama da dinlemiş olduk, sorudan daha çok. Basın toplantısı 2 başbakan arasında ama 3. bir basın toplantısı konuşmacısı oldu. Soru değil çünkü yapılan açıklama. Bir basın sorusundan daha çok siyasi bir 'statement' yapıldı. Buna da saygı duyarız. Aslında burada yapılabiliyor olması, Türk Başbakanı'nın yüzüne bakarak bu suçlamaların yapılabiliyor olması bile Türkiye'deki basın ortamının, özgürlüğünün işaretlerinden biridir."

'DÜNYADA HİÇBİR YERDE BENİM KONUMUMDA BİR BAŞBAKAN YOK'

Alman gazetecinin yönelttiği soru için 'eleştiriyi aşan suçlamalar var' diyen Davutoğlu, Türkiye'de herkesin kendisine ve hükümetini eleştirebileceğini savundu. Bugünkü gazetelere dahi bakıldığında eleştirilen yazıların destek yazılarından daha çok olduğunu iddia eden Davutoğlu, "Ben ülkenin demokratik olgunluğundan gurur duyuyorum. Çünkü şuanda dünyada hiçbir yerde benim konumumda bir başbakan yok. Niye biliyor musunuz? Dünyada hiçbir ülkede yüzde 85 katılım yapılan bir seçim olmadı. Dünyada hiçbir yerde yüzde 97.5 temsilin olduğu bir parlamento yok. Dünyada çok az başbakan benim gibi halkından yüzde 49.5 destek almış olarak görevini yürütüyor." dedi.

'ANKARA'DA 103 CANIMIZ KATLEDİĞİNDE BİR TEK ASKER GÖRMEDİNİZ'

Davutoğlu, "Ankara'da teröristler 103 canımızı katlettiğinde Ankara sokaklarında her türlü güvenlik tedbirlerini aldık ama bir tek asker görmediniz. Bir tek olağanüstü tedbir görmediniz. Ertesi gün çıkan gazetelere baktığınızda o teröristlerden daha çok hükümetin eleştirildiğini gördünüz. Bir tek gazeteye de herhangi bir şekilde 'niye bu eleştiriyi yapıyorsunuz' demedim ben." ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE BÜTÜN GAZETECİLERE AÇIK, GELEBİLİRLER'

Türkiye'nin Avrupa standartlarında bir demokrasi olduğunu söyleyen Davutoğlu, sözleri şöyle sürdürdü: "Türkiye'ye herkes gelebilir. Bütün gazetecilere Türkiye açıktır. Türkiye'nin hapishanelerinde de gazetecilik işlevi dolayısıyla bir cezalandırma söz konusu olmamıştır. Türkiye'de hapiste bulunduğu söylenen gazetecilerinin çoğunun 90'lı yıllardan bugüne intikal eden dosyalar olup, onların bir terör olayında yangın çıkarmak, otobüse saldırmak gibi…Elinde sarı basın kartı olması kimseye kamu düzenini ihlal etme hakkı vermez. Bu konuların hepsini Türkiye gerekli cevabı verir." CİHAN
09 Şubat 2016 09:13
DİĞER HABERLER