Eski Başbakan ve AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun istifası ile ilgili ilginç yorumlar geliyor
AKP'den ihracı istenen eski Başbakan ve AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun istifasını değerlendiren Korkusuz yazarı Can Ataklı, "Parti kuracağını şahsen pek düşünmüyorum. Başarısız bir siyasetçi olmasına rağmen hiçbir şansı olmadığını görecek kadar zeki olduğunu tahmin ediyorum" dedi. "Davutoğlu'nun şu anda başka bir partiye katılma ihtimali de pek yok" diyen Ataklı, "Kısacası Davutoğlu, siyasetçi olarak dün itibarıyla galiba tarihe karıştı artık" iddiasında bulundu.
Ataklı'nın "Ahmet Davutoğlu’nun istifası davulcu yellenmesi olur ancak" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Eski Başbakan, AKP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, dün partisinden istifa etti.
Haberin ayrıntısını okuduğum Tele1 haber sitesinde istifa şu flaş girişle duyurulmuştu;
“AKP'nin ihracını istediği ve bugün ihraç edilmesi beklenen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, ekibiyle birlikte iktidar partisinden istifa etti. İstifa açıklamasını yapan Davutoğlu'na, AKP'den ihraçları istenen eski vekiller Selçuk Özdağ, Ayhan Sefer Üstün ve Abdullah Başcı'nın yanı sıra AKP eski İstanbul İl Başkanı Selim Temurci de eşlik etti.”
Haberde Davutoğlu'nun, “Yeni bir siyasi hareketi inşa edeceğiz” diye konuştuğu da belirtiliyor.
Aslına bakarsanız beklenen bir istifaydı.
Ancak Davutoğlu istifa etmeyip de Disiplin Kurulu'nun kararını bekleseydi de ihraç edilecekti ve bu, yanılmıyorsam AKP, Türk siyasi tarihine, genel başkanını ihraç eden ilk parti olarak geçecekti.
Nitekim Davutoğlu da “Partimi, kendi genel başkanını ihraç etme üzüntüsü ile karşı karşıya bırakmak istemedim” demiş.
Ne büyük nezaket, ne büyük vefa!
Peki, Davutoğlu'nun istifası ne anlam taşıyacak.
Bana göre, şu anda hiçbir anlamı yok. Çünkü AKP'nin 300'e yakın milletvekilinden Davutoğlu ile birlikte hareket eden tek kişi bile yok. Eğer yeni bir siyasi hareket başlatmak için partinizden istifa ediyorsanız ve bu hareketinize, mevcut milletvekillerinden biri bile destek vermiyorsa, o siyasi hareket başından ölmüş demektir.
Aslına bakarsanız Davutoğlu, Genel Başkan ve Başbakan olduğu dönemde de partide bir ağırlığı ve arkasında onunla birlikte hareket etmeye hazır bir gücü yoktu.
Arkasında Erdoğan olan Davutoğlu, sadece bir ara kendi başına iş yapmaya ve bağımsız bir başbakan gibi davranmaya çalıştı o kadar.
Zaten bu durum sarayda fark edilir edilmez Davutoğlu azledildi.
Haysiyetli bir politikacı, o şekilde azledilmesinden sonra istifa ederdi.
Ama sanıyorum Davutoğlu, “Erdoğan yanlış yaptığını anlar, beni tekrar eski yerime getirir ya da başka bir görev teklif eder” diye düşünerek, iki yıl ağzını bile açmadan bekledi.
Sonra bu hayalinin ham bir hayal olduğunu anlamış olmalı ki, önce bir manifesto yazarak parti hazırlığını duyurdu, Meclis'ten yine destek çıkmadığı gibi, bir de üstüne ihraç edilmek istendi.
Ahmet Davutoğlu'nun parti kuracağını şahsen pek düşünmüyorum.
Başarısız bir siyasetçi olmasına rağmen hiçbir şansı olmadığını görecek kadar zeki olduğunu tahmin ediyorum.
Şu anda başka bir partiye katılma ihtimali de pek yok.
Kısacası Davutoğlu, siyasetçi olarak dün itibarıyla galiba tarihe karıştı artık.