Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Şu an maalesef Halep ve Musul katledildi. Yaktılar, yıktılar, en güzel eserlerimizi tarumar ettiler. Dün hepiniz adına haykırdım. Sizin vermeyi düşündüğünüz taahhüdü biz kamptaki 2,5 milyon Suriyeli kardeşimize gönderdik, dedim. Biz o coğrafyaları kardeş bildik. Aşımızı paylaştık; çünkü bizim yüreğimiz bütçemizden daha büyüktür."dedi

Başbakan Davutoğlu, Midyat'ta düzenlenen Mardin İl Danışma Meclisi toplantısında konuştu.

**
Tarihi bir dönemeçten geçtiklerini belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, 100 yıllık hesapların görüldüğü, yeni yüzyıllara eşiklik olacak dönemde birlikteliklerin sarsılması için her türlü fitnenin yapıldığını söyledi. 2016 yılının 1916'nın 100'üncü yılı olduğunu anlatan Davutoğlu, Ortadoğu coğrafyasının parçalandığı, şehirlerinin demiryolu ile parçalandığı yeni haritaların ortaya çıktığını hatırlattı. Davutoğlu, "Bu kardeş halkları birleştirebilmek için çok çaba sarf ettik. Türkiye'de de kardeşi kardeşi kırdırmaya çalışan baskıcı dönemlere de şahit olduk. AK Parti olarak bunlara karşı dik durduk, yeni Türkiye'nin inşası için çalıştık. AK Parti kadroları 14 yıldır bu ülkenin birliği, beraberliği, huzuru ve refahı için çalışıyor." diye konuştu.

7 Haziran'dan sonra Türkiye'de bir kriz ortamı çıkarmaya çalışıldığını savunan Davutoğlu, "DEAŞ saldırısı, PKK saldırıları sonrası huzur ve demokrasi operasyonları başlattık. 23 Temmuz'dan bu yana ülkemizin şehirlerinde, dağlarında, vadilerinde gece gündüz çaba sarf eden güvenlik güçlerimizin tek hedefi vardır, huzurlu bir ortamı sağlamak ve hep beraber yeni bir geleceği inşa etmek. Milletin vicdanını, devletin aklıyla birleştiriyoruz. Kamu düzenini ihdas etme konusunda kimse kararlılığımızdan şüphe etmesin. Bütün çukurlar kapatılacak, bütün hendekler kaldırılacak, insanların özgürce yaşadığı beldeler olacak. Bu konuda hiçbir taviz verilmeyecek. Bütün vatandaşlarıma teşekkürü bir borç biliyorum. Bu çevreler yurt dışından aldıkları taktik ve talimatlarla harekete geçtiklerinde, özerklik, özyönetim ilan ederiz, çukurlar kazarız ve halk bizimle olur diye düşündüler. Bu halk bu provakasyonlara karşı milletin birliği, devletin bekası yanında tavır aldı. Demokratik hukuk kurallarından sapma olmayacak. Herkes istediği gibi özgürce istediği şekilde yaşayacak, istediği hayat tarzını sürdürecek." açıklamasında bulundu.

'YAKTILAR, YIKTILAR, EN GÜZEL ESERLERİMİZİ TARUMAR ETTİLER'

Şu an Halep ve Musul'da insanların katledildiğini anlatan Davutoğlu şöyle konuştu: "Yaktılar, yıktılar, en güzel eserlerimizi tarumar ettiler. Dün hepiniz adına haykırdım. Sizin vermeyi düşündüğünüz taahhüdü biz kamptaki 2,5 milyon Suriyeli kardeşimize gönderdik, dedim. Biz o coğrafyaları kardeş bildik. Aşımızı paylaştık; çünkü bizim yüreğimiz bütçemizden daha büyüktür. Cizre'yi, Sur'u, Silopi'yi harabeye çevirmek isteyenlere soruyorum; Halep'ten şu anda 15 bin kardeşimiz sınırımıza dayandı, her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz. 6-7 Ekim olaylarında 3 gün içinde 197 bin Kürt kardeşimizi misafir etmiştik. Biz kapımıza geleni aç ve açıkta bırakmayız. Biz son kale olarak bu tarihi birikimden bu ülke kurulmamış olsaydı, 1920 ruhuyla hep beraber olmasaydık, bu Kobani'den gelenler nereye sığınacaktı? Aşını paylaştı ama hiçbir zaman ırkçılık yapmadı diye gurur duyuyorum. Türkiye'de ateş çemberi kurmak isteyenler bilsinler ki bu son kaleyi sonuna kadar savunacağız. "

'TERÖR ODAKLARI EKONOMİK KALKINMA DA İSTEMİYOR'

Hiçbir vatandaşı mazlum ve mağdur bırakmadıklarını söyleyen Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti: "Zararları telafi edeceğiz. Kira, gıda, erzak ve eşya yardımı yapıyoruz ve yapacağız. Aç ve açıkta kimse kalmayacak. Bölgeye yönelik istihdam hamlesi gerçekleştirilecek. Biz söz verdik mi gereğini yaparız. Bu terör odakları ekonomik kalkınma da istemiyor. Mardin, Midyat, Silopi hiç kalkınmasın ki işsiz kalan gençler terör örgütünü tuzağına düşsünler. O yüzden havalimanını, baraj inşaatlarını sabote ettiler. Biz bütün doğu ve güneydoğuda kalkınma hamleleri yaptık. Bunları siz bilesiniz ve halkımıza anlatınız diye anlatıyorum. Biz görevimizi yaptık. Çarşıyı, pazarı bereketlendireceğiz, gençlerimizin burslarını artırdık, çiftçilerimize destek veriyoruz. Yaptıkları yıktıkları hastane, okullardan daha güzeli yapacağız. Onlar karne alan öğrencileri bombalayacak, biz barikatların arkasındaki gençleri kurtarmaya çalışacağız. Bütün bu bölgeleri yaşanır hale getireceğiz."
CİHAN