Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran - 1 Kasım 2015 seçim sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu. Demokratik hukuk kurallarına uymayan hiçbir işlemin yapılmasına izin vermediğini belirten Davutoğlu, 7 Haziran – 1 Kasım arası sık sık belli çevreler tarafından dile getirilmesini eleştirdi. 

O dönem “Oyumuz arttı” açıklamasına değinen Davutoğlu, şunları söyledi; “Sanki 7 Haziran – 1 Kasım arasındaki Türkiye'deki terör olaylarını devlet-iktidar, kendisi organize etmiş ki 1 Kasım seçimlerine avantajlı girebilmek için… Bu alçakça bir iftiradır. O açıklama gar saldırısından 10 gün sonradır. Bazı çevreler kasıtlı ve bilinçli bir şekilde bu propagandayı yapıyorlar. Bütün siyasi liderlere çağrıda bulundum ‘bütün siyasi faaliyetleri seçime kadar durduralım' diye… Evet oyumuz artıyordu anketlerde ikinci bir soruda ona cevap verdim olayın üstünden 10 gün geçtikten sonra. Dolayısıyla bu alçakça bir iftiradır. 1 Kasım seçimlerine yönelik organize bir şekilde hükümet tarafından yapılan bir iş olmuş olsaydı, seçimlerinden sonra bu terör saldırılarının durması gerekirdi. Sultanahmet'te IŞİD'ın saldırısında 14 vatandaşımız ve yabancı turistler de hayatını kaybetti. 17 Şubat'ta PKK saldırısıyla 30 vatandaşımızı kaybettik. 23 Mart'ta Kızılay'da PKK otobüs durağına girdi 38 vatandaşımızı kaybettik. 19 Mart'ta İstiklal Caddesi'nde yine 5 vatandaşımızı IŞİD'den kaybettik. Bir sonraki 7 Haziran'da PKK Vezneciler'de yine saldırı yaptı. Eğer gerçekten şöyle bir algı olsaydı; seçimi kazandıktan sonra bu saldırıların durması gerekirdi değil mi?”

İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısına dikkat çeken Davutoğlu, “Türkiye'de bu olayın mutlaka arka planının çıkarılması lazım. Birisi eğer Türkiye'de kaos çıkararak seçim iklimini etkilemek isterse ki bu ihtimaller her zaman söz konusu olabilir… O dönemde de buna karşı mücadele ettik ve hiçbir yerde bunu bir argüman olarak bu anlamda kullanılmasını izin vermedik. Terörle mücadeleyi yaptık, seçimi de demokratik şartlarda yaptık” dedi.

Ümit Özdağ'ın açıklamalarına yanıt veren Davutoğlu, şunları söyledi; “Ciddiye de almıyorum. Bir akademisyen olarak değil, tedavi görmesi gereken birisi olarak, psikolojik dengesini doğru görmediğim biri olarak değerlendiriyorum. Cevap vermeye değer bulmuyorum.” 

Davutoğlu, iktidar değişikliği karşısında bürokrasinin tedbir aldığını söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bürokrasi tedbir alıyor. Bu tedbirlerden birisi iş yapmamaktır. İkincisi, gelen her soruya yukarıya işaret ederek cevap vermektir. Şu anda iktidar içinde bir mücadele var. İçişleri Bakanı Soylu, bu mücadelede kendini emniyete almak için mümkün olan en yüksek hamasetle konuşarak, bir şekilde kendisini güvence altına almaya çalışıyor.”