Hafta başında saat 20:00’de başlayan ve gece yarısı 02:00’de biten toplantıya bir dönem danışmanlığını yapan gazeteci  ve akademisyenlerden Etyen Mahçupyan’ın yanısıra Mustafa Karaalioğlu, Ahmet Taşgetiren, Ali Bayramoğlu, Akif Beki ve Deniz Ülke Arıboğan’ın da aralarında bulunduğu 20 gazeteci ve akademisyen katıldı. Katılımcıların Davutoğlu’na “İkinci Erdoğan oldunuz, böyle değildiniz” eleştirisini yönelttiği belirtildi. MİLLET'in perde arkası ayrıntılarına ulaştığı ve tam 6 saat süren toplantının önemli ayrıntıları :

 

 

Toplantıya katılan bir eski genel yayın yönetmeni, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümet tarafından yoğun olarak kullanılan ‘paralel’ söylemine ilişkin önemli eleştiriler dile getirdiği öğrenildi. Eski yayın yönetmeni eleştirilerini şu şekilde sıraladı: “Paralel bir diye bir şey çıkardınız, herkesi bıktırdınız. İktidar herşeye karışıyor. Sanattan spora amiyane tabirle herşeye maydanoz olunuyor. Yönetenlerin böyle bir görevi yok. Çöküş var, her yerde ucubeler bırakılıyor.?Ve bu normal görülüyor. ”

 

Davutoğlu’na yöneltilen eleştiriler arasında ‘çözüm süreci’ önemli bir yer oluşturdu. Eleştiriler şöyle sıralandı: “Çözüm sürecini elinize yüzünüze bulaştırdınız, oy kaybında bu ciddi etkili oldu. Iğdır’da milletvekiliniz vardı, şimdi yok. İki ay öncesine kadar Dolmabahçe’de ortak görüntü veriyordunuz, şimdi bu adamlar nasıl düşman oldu?”

 

 

 

Gazeteci ve akademisyenler AKP’nin oy kaybında birinci etkenin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın miting yapmasını gösterdiler. Erdoğan’ın kullandığı üslubun AKP’ye oy veren seçmen üzerinde olumsuz etki oluşturduğu ifade edildi.

 

Davutoğlu toplantının sonunda yapılan eleştirilere ilişkin teşekkür etti ve şu ricada bulundu: “Eleştirileriniz zaman zaman sert oldu ama belki de buna ihtiyaç vardı. Fakat sizlerden ricam bu eleştirilerinizi Sayın Cumhurbaşkanı’na da söyleyin. Bunun etkili olacağını düşünüyorum.”   

 

Gazeteci ve akademisyenler, 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu sonrasında istifa etmek zorunda kalan eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar’a ilişkin şu değerlendirmeleri yaptılar: “Bakanları Yüce Divan’a göndermeliydiniz. Aklamak Meclis’in işi değil. Bir dönem en çok karşı çıktığınız işi yaptınız. Bakanları Yüce Divan’a göndermediğiniz sürece bu üzerinizde bir leke olarak kalacak.”

MUTLU ÇÖLGEÇEN - MİLLET GAZETESİ