Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu ateşkes Suriye için geçerli bir ateşkestir. Suriye içerisinde çatışan taraflar için. Türkiye'ye herhangi bir taraf tehdit teşkil ettiğinde, Türkiye'nin güvenliği söz konusu olduğunda bu ateşkes bizim için bağlayıcı değildir." dedi.
Başbakan Davutoğlu, Konya'da gazetecilerin gündemle ilgili sorularını cevaplandırdı.
ABD ile Rusya'nın uzlaşmaya vardığı Suriye'de ateşkes anlaşmasıyla ilgili bir soru üzerine Başbakan Davutoğlu; "Prensibi önce zikredeyim. Suriye'de kardeşlerimizin canlarına kasteden bu ortamın durması ve belli bir huzurun sağlanması için gerçekleşecek her türlü ateşkesi destekleriz. Bu anlamda da önce Viyana'da başlayan sonra New York ve Münih'te devam eden toplantılar sonrasında Suriye Destek grubu ki, Türkiye de üyedir. Bu grupta alınan ateşkes kararını destekliyoruz. Ancak bu ateşkes kararının yeni bazı saldırılara mesnet teşkil etmemesi lazım. Önce bunu açıklığa kavuşturmakta fayda var. Burada açık kaygımız şudur. Ben bunu geçtiğimiz gün Ankara'yı ziyaret eden BM Genel Sekreter Yardımcısı'na da ifade ettim. 'İyimser misiniz ateşkesle ilgili' dediğinde, hemen dökümanın püf noktaları, kritik noktaları ile ilgili olarak kendilerini uyardım. Bunlardan birisi şudur. Dökümanda sağlanan ateşkeste bir tarafta rejim, Rusya, İran, Hizbullah gibi taraflara herhangi bir muhalefetten gelecek saldırılar durdurulmuş oluyor. Ama onların muhalefete yönelik saldırıları konusunda ise DEAŞ ve Nusra dışında deniyor. Bu da doğru. DEAŞ ve Nusra bunun dışında kalmalı ama Rusya son 5 aydır sürdürdüğü bombardımanı ılımlı muhalefete karşı yapıyor. 'Nusra'ya karşı yapıyorum' diyor. Yani Halep ve civarını Azzez'i bombalıyor. Bayırbucak'ı bombalıyor. Bayırbucak'ta tek bir DEAŞ yok. Tek bir Nusra yok. Herkes bilir ki orası Türkmen bölgesidir. Ama burayı bombalıyor. 'Sivil halkın okullarını, hastanelerini niye bombalıyorsun?' denildiğinde 'Ben orada Nusra'yı bombalıyorum' diyor. Yani DEAŞ, Nusra bahane esas itibariyle sivillere saldırılıyor. Eğer bu uygulama devam ederse ve Rusya sorumsuzca böyle bir argümanla hava harekatına devam ederse ateşkesin bir anlamı kalmaz." dedi.
Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Yine aynı şekilde ateşkesin test edileceği ikinci husus bildiğiniz gibi normalde Ocak ayında yapılması gereken ateşkes 2-3 hafta ertelendi ve bu arada Türkiye ile Öncüpınar ile Halep arasında koridor kapatıldı. Hem YPG hem de oradaki bazı milisler tarafından. Rusya destekli, rejim destekli aşırı bazı milisler tarafından. Şimdi bu koridor açılacak mı? Yani anlaşma diyor ki ateşkes insani yardım koridorları açık olacak. Biz Türkiye'den kardeş Halep'e, ızdırap içindeki Halep'e yardım göndermek istediğimizde bu koridor acaba açılacak mı? Bu önemli bir husustur. Dolayısıyla ateşkesi her ne surette olursa olsun bir ateşkese ulaştık diye tabiri caizse kutsamak ve meseleyi çözülmüş gibi görmek doğru değil. Bu ateşkesin nasıl uygulanacağı tarafımızca yakından izlenecek ama her halükarda biz ateşkesi destekleriz."
"YPG konusuna gelince bunu da yine uluslararası hukuk bağlamında, bu ateşkesin çerçevesi bağlamında değerlendiririz." diyen Davutoğlu; "Bizim için YPG, aynı DEAŞ ve El Nusra gibi bir terör örgütüdür. Ateşkeste YPG'ye böyle bir terör atfı yok. Bunun olması gerekirdi. Olmadı. Ama şu bilinsin ki; bu ateşkes Suriye için geçerli bir ateşkestir. Suriye içerisinde çatışan taraflar için. Türkiye'ye herhangi bir taraf tehdit teşkil ettiğinde, Türkiye'nin güvenliği söz konusu olduğunda bu ateşkes bizim için bağlayıcı değildir. Çünkü bu mesele bir Türkiye Suriye meselesi değildir. Ateşkeste söz konusu olan şey orada çatışan taraflarla ilgilidir. Türkiye'nin güvenliği söz konusu olduğunda hiç kimseden izin almaz, hiç kimseye sormaz, gereğini yaparız. Çünkü o andan itibaren mesele Suriye meselesi olmaktan çıkar, Türkiye meselesi haline gelir. Dolayısıyla YPG, PKK unsurları da, buradan açık bir şekilde ifade ediyorum. Sakın ha 'Burada ateşkes oldu, nasılsa Türkiye bize bir şey yapmaz' diyerek Türkiye'deki terörü destekleyen tutumlarına devam etmesinler. Ateşkes, Suriye için geçerli bir ateşkestir. Türkiye'nin alacağı güvenlik tedbirleri konusunda ise karar verecek yer sadece Ankara'dır. Herkes ayağını denk alsın. Kimse bunun üzerinden hem YPG hem de arkasındaki ülkeler 'Nasıl olsa ateşkes var, biz Türkiye'yi rahatsız etmeye devam edebiliriz. Sınırdan Türkiye'ye silah sokabiliriz. Cizre, Nusaybin gibi sınıra mücavir yerlerde problemler çıkarabiliriz.' gibi bir anlayışa kalkan olursa da bu konuda tutumumuz açık ve nettir. DEAŞ'e karşı oradan gelecek tehditle ilgili bir sınır yok Türkiye'ye. Yani ateşkes bir açıklama getirmiyor. Türkiye DEAŞ'a karşı da her türlü tedbiri alır. YPG'ye de tedbiri alır. Haddini bilmez bir takım saldırılar Türkiye'ye yöneltilirse rejime karşı da gerekli tedbiri alır." açıklamasında bulundu.
Cihan CİHAN