Davutoğlu'ndan flaş açıklama

Yeni bir siyasi parti kurma hazırlığındaki eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, Elazığ'da canlı yayınla katıldığı bir etkinlikteki konuşmasını sosyal medya hesabından paylaştı.
Davutoğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Masaları dolaşıp tek tek kucaklaşırken Elazığ'ı ve Elazığlıları ne kadar özlediğimizi fark ettim. Gönül dostlarına, birbirini gönülden seven, birbirine gönülden hitap eden, şanı, şöhreti, malı, mülkü değil de gönlü esas alanlara büyük ihtiyaç var. Ziyaretimizin iki vesilesi var. Yeğenimi Elazığ'a gelin veriyorum bugün. Rabbim Elazığ'ın sevgisini gönlümüze yerleştirmiş ki, şu ana kadar üç gelin aldık iki de gelin verdik.

İkinci vesile, gönül dostlarının daveti ile gelip sizlerle hemhal olmak. Bu bir muhasebe ama tek taraflı değil. Geleceğe dönük vizyonumuzu Anadolu'nun bağrından çıkan işaretlerle desteklemek ve hazırlanmak niyetimiz. Sadece Ankara, İstanbul'un kapalı salonlarında gelecek şekillenemez. Anadolu'yu harmanlayan, nabzını hisseden hareketler bir milletin istikbalini şekillendirebilir.

Anadolu'yu karış karış dolarak nabzını tutmaya çalışıyoruz. Son üç yıl içinde gerek Türkiye'deki siyasi hareketler anlamında, gerekse devlet hayatımızın yeniden şekillenmesi anlamında ciddi savrulmalar yaşadık. Yapmamız gereken, cesaretle, basiretle, ferasetle önümüzdeki meseleleri tartışmaktır. Ciddi savrulmalar dedim.

İkinci vesile, gönül dostlarının daveti ile gelip sizlerle hemhal olmak. Bu bir muhasebe ama tek taraflı değil. Geleceğe dönük vizyonumuzu Anadolu'nun bağrından çıkan işaretlerle desteklemek ve hazırlanmak niyetimiz. Sadece Ankara, İstanbul'un kapalı salonlarında gelecek şekillenemez. Anadolu'yu harmanlayan, nabzını hisseden hareketler bir milletin istikbalini şekillendirebilir.

Maalesef son üç yıl içinde hem siyasetin temelini dokuyan değerler, temiz siyaset ve AK Parti'nin kuruluş ilkeleri bağlamında, bu kadroları iktidar yapan değerlerin savrulması anlamında çok ciddi değişimler ve odak kaymaları ile karşı karşıyayız. O yüzden sizlerle istişare edeceğiz. Hukuk ve ekonomideki her şeyi gözden geçirmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Son üç yıl içinde iki seçim bir referandum yaşadık. Ve yenilenen bir seçim. Bu seçimlerde kullanılan dil, üslup, söylem, Türkiye'nin geleceği ile ilgili ortaya konan vizyonsuzluk hepimizi tedirgin etti.

AK Parti içindeki değişim süreci ve siyaset felsefesindeki önemli savrulmalar ve devlet yapımızın geleceği ile ilgili Anayasal sistem bağlamında geleceğimizi şekillendirecek unsurlar, bu iki sorunla karşı karşıyayız. 

Parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı sistemine geçişte yaşanan sorunlarla yüzleşmek zorundayız. İstanbul'da yenilenen seçimler bize ne gösterdi? Hepimizin sevinmesi gereken bir tablo var. Seçimlerle ilgili duyulan kaygı ve güvensizliklerin ortadan kalktığını gösteren bir seçim süreci yaşadık 23 Haziran'da. Kim kazanırsa kazansın en önemli şey milli iradenin tecelli etmesidir.

AK Parti içindeki değişim süreci ve siyaset felsefesindeki önemli savrulmalar ve devlet yapımızın geleceği ile ilgili Anayasal sistem bağlamında geleceğimizi şekillendirecek unsurlar, bu iki sorunla karşı karşıyayız. 

Çok derin bir hüzün yaşıyorum bir haftadır. Seçim neticeleri sonrasında AKP'nin iki yıl genel başkanlığını yapmış bir neferi olarak AK Parti'ye destek vermiş ve bizi her şartta desteklemiş kitlelerin hüznünü yüreğimde hissediyorum. Biliyorum ki, İstanbul'daki her AK Partili seçmen derin bir hüzün yaşıyor. Bazı yerlerde yeise varan bir hüzün var. Ben o kitlelerle birlikte hareket ettim. O kitlelerden yabancılaştığımı hiç hissetmedim. O kitlelerin nefesini müşahede ede ede enerji doldum. Kimse bizi o kitlelerin ahlakından, fedakarlığından soyutlayarak ayıramaz.

AKP'lilerin başı dikti, geleceğe umutla bakıyorlardı, şimdi o kitlelerin hüzne gark olmuş olması İstanbul seçimleri ile birlikte derin bir ümitsizliğe sürüklenmelerinin hesabını birileri vermek zorundadır. 

Bunun hesabını veremeyip çabalarımızı bölme olarak nitelendirenler bilsinler ki bölünme olmasın diye başbakanlık makamını izzetle bıraktık. Devlet makamlarını bir takım troll çetelerine teslim edenler karşısında üç sene sustuk.

AK Parti'nin oyları yüzde 34-36 bandına gerilemiş görünüyor. Sorulması gereken soru yüzde 49.5'tan yüzde 34 bandına nasıl geriledi bu parti? İşte bölünme budur. 

Bugün susma vakti değildir. Gerçekleri örterek susma vakti değildir. Bugün halkın önünde konuşma vaktidir. Ne yaptık, ne yanlışlar yaptık ki bugün bu noktadayız sorusunu sorma zamanı. Tabanda yüzde 10'lık kütleler kopmaya başlamışsa, insanları neyle tehdit ederseniz edin o çözülüşü durduramazsınız.

AK Parti bir kişinin, bir faninin, bir ailenin, bir grubun bir kesimin, bir bölgenin, bir etnik ya da mezhebi grubun partisi değildir. AK Parti bir takım troll örgütlerinin kontrolü altına girmişse, soru sorması gereken biz, yanıtlaması gerekenler bu partiyi bu örgütlere teslim edenlerdir.

Yalvarıyorum gelin konuşalım. Meselenin özüne dönük olarak. Bu ülkenin geleceği ile ilgili kaygı duyan herkese sesleniyorum. Konferans vermemiz bile engellendi. Basında adımızın anılmasının bile yasaklandığı bir dönemden gelerek söylüyorum.
30 Haziran 2019 15:28
DİĞER HABERLER