İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesiyle ilgili görüşlerini ve çalışmaları, 4 siyasi partinin genel başkanıyla paylaştı. İmamoğlu'na destek vereceklerini söyleyen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Biraz önce aktarmış olduğunuz veriler, Başbakanlığım döneminde sorduğum ve cevap alamadığım hususlar. Dolayısıyla bu konularda size açık desteğimizin olacağını ifade etmek isterim" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesiyle ilgili siyasi parti genel başkanlarına bilgi verdi. İmamoğlu, sırasıyla Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile telekonferans yöntemiyle, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal’la da Florya’daki Başkanlık Konutu’nda görüştü.
‘KANAL İSTANBUL 3 DERİN TEHDİTTEN BİRİ’
Kanal İstanbul’un “milli bir mesele olduğunu” söyleyen Ekrem İmamoğlu, “Türkiye’deki siyasi partilerimizin saygıdeğer genel başkanları olarak elbette süreci tahlil ediyorsunuzdur ama İBB olarak bir de bizim tarafımızdaki bilgileri sizlere aktarmak, sizinle bunları paylaşmak arzusuyla buluşma talep ettik. Buna dönüş yapmanız, bizi çok mutlu etmiştir” dedi.
Kanal İstanbul’un “İstanbul için önemli ve büyük bir tehdit olduğunu” belirten İmamoğlu, “İstanbul’un 3 derin tehdidi vardır. Birincisi deprem; ikincisi Kanal İstanbul ve üçüncüsü, kontrolsüz bir şekilde büyüyen mülteci meselesi. Bu 3 konu da Türkiye’yi güvenlik açısından, ekonomik açıdan ve de toplum sağlığı açısından derin bir şekilde etkileme riskine sahiptir” diye konuştu.
Bilim insanlarının Kanal İstanbul’la ilgili çalışmalarını kitap haline getirdiklerini aktaran İmamoğlu, “Aynı zamanda kanalla ilgili yaptığımız çalıştayımızın bir raporu var. Bir de süreci çok etkileyen depremle ilgili konusu var. Bu 3 eseri de size gönderdik uzmanlarınız tekrar analiz ederler diye” ifadelerini kullandı.
‘2009’DAKİ YÖNETİMİN YAPILMAMALI DEDİĞİ HER ŞEY VAR’
Genel başkanlara, slaytlar eşliğinde sunum yapan İmamoğlu, bilgilendirmeye Kanal İstanbul’un tarihsel süreciyle başladı. AK Parti yönetimindeki İBB’nin 2009 yılında hazırladığı çevre düzeni planında, “İstanbul için hayati önemi var, kesinlikle yapılmamalı” denilen her şeyin kanal projesinde olduğunu söyleyen İmamoğlu, bunları şöyle sıraladı:
İstanbul’un kuzeye doğru gelişmesine neden olacak yerleşim kararlarından kaçınılması.
Tarım ve mera alanlarının amacı dışında kullanımının engellenmesi.
İstanbul ormanlarının daha iyi korunabilmesi için muhafaza ormanı statüsüne alınması.
İçme suyu havzalarındaki kentsel gelişme baskılarını engelleyecek tedbirlerin alınması.
Kıyı alanlarını tehdit eden kullanımlara izin verilmemesi.
İstanbul’un doğal eşik sınırı olan 16 milyon nüfusun aşılmaması.
DAVUTOĞLU: PROJE HAKKINDA ERDOĞAN’LA İHTİLAFLAR YAŞADIK
İmamoğlu’nun telekonferans yöntemiyle sunum yaptığı siyasilerden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “İstanbul hakkında alınacak her karar, her seviyede büyük bir karardır. İstanbul’un korunması, siyasetin bir anayasası olmalı” dedi.
Kendi başbakanlığı döneminde Kanal İstanbul’la ilgili bir hareket olmadığına vurgu yapan Davutoğlu, göreve geldiğinde ilgili bakanlıklardan konuyla ilgili detaylı bilgiler aldığını söyledi.
Aldığı brifingler sonucunda Kanal İstanbul için iyi bir fizibilite çalışması ve etki analizi yapılmadığını gördüğünü belirten Davutoğlu, “Acele bir şekilde gündeme geldiği için bazı sorular sordum ve o bakanlardan bu soruları cevaplamalarını istedim” diye konuştu.
Kabine üyelerinden aldığı yanıtlarla ilgili ve kendi değerlendirmeleriyle ilgili detaylı bilgiler paylaşan Davutoğlu, o dönemde Kanal İstanbul’la ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la da bazı ihtilaflar yaşadıklarını aktardı.
‘BU GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ BİR PROJE’
Kanal İstanbul’un AK Parti’nin en önemli projesi olarak lanse edildiğini ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:
“Buradaki bütün verilere katılıyorum. Biraz önce aktarmış olduğunuz veriler, benim de Başbakanlığım döneminde sorduğum ve cevap alamadığım hususlar. Dolayısıyla bu konularda size açık desteğimizin olacağını ifade etmek isterim. Sayın Cumhurbaşkanı, bunu şahsi bir proje olarak savunuyordu. Benim ise bu projeye ciddi rezervlerim vardı. Montrö olduğunda hiçbirimiz hayatta değildik, bugün biz, ‘teminat’ diyoruz. Bugün yapacağınız bir hatada, aynen Musul’u kaybetmemiz, 12 adaları kaybetmemiz gibi yaptığımız bir hatada, bir nesli 100 yıl sonra da etkiler. Hatta Cumhurbaşkanı’na da söylemiştim: 500 sonra bile bu olaylardan biri, bu ihtimallerden biri gerçekleşecek olsa bu geri döndürülemez bir projedir. Şunun bilinmesini isterim: Başbakanlığım döneminde bu konuyla ilgili her türlü hassasiyeti gösterdim. Şimdi de gösteririm.”
İmamoğlu, sunumda kullandığı slaytı da katılımcı genel başkanlarla e-posta üzerinden paylaştı.