DEM Parti, PKK'nin fesih ve silah bırakma kararı sonrası siyasi parti temaslarına başlıyor.

Siyasi partileri ziyaret eden DEM Parti heyetinde Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile DEM Parti Grup Başkanvekilleri Sezai Temelli ve Gülüstan Kılıç Koçyiğit yer aldı.

DEM Parti heyeti, ilk ziyareti DEVA Partisi'ne gerçekleştirdi.

DEVA Partisi'nden yapılan açıklamada, "DEM Parti heyetinin ziyaretinde 1 Ekim Süreci'nin geldiği nokta ve bundan sonraki aşamalar değerlendirilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi zemininde kurulması muhtemel komisyon ve yapılması gereken yasama çalışmaları ile ilgili görüş alışverişinde bulunulmuştur" denildi.

Açıklamada, "Bu çerçevede, sürecin hem güvenlik hem de temel hak ve özgürlükler boyutuyla ilgili bizzat iktidar partileri tarafından da muhalefetin bilgilendirilmesi gereği tarafımızca vurgulanmıştır" ifadeleri kullanıldı.
DEM Parti heyeti, DEVA Partisi'nden sonra Saadet Partisi'ne ziyaret gerçekleştirdi.

DEM Parti'den yapılan açıklamada, "Bu ziyaretlerde, Türkiye’nin demokratik geleceğini ilgilendiren önemli başlıklar ele alınmıştır. Görüşmelerde, Sayın Abdullah Öcalan’la gerçekleştirilen son temas ve PKK’nin 12 Mayıs 2025’teki 12. Kongresinde alınan kararlar ayrıntılı biçimde değerlendirilmiş; bu çerçevede siyasi partiler ile TBMM’nin üstlenmesi gereken sorumluluklar kapsamlı biçimde tartışılmıştır" denildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Heyetimiz, sürecin sağlıklı ilerlemesi için TBMM çatısı altında, tüm siyasi eğilimlerin temsil edileceği ve demokratik uzlaşı arayışını kolaylaştıracak tam yetkili bir komisyon kurulması önerisini muhataplarına iletmiştir."

DEM Parti heyeti, yarın CHP ve Yeniden Refah Partisi; 23 Mayıs Cuma günü ise Gelecek Partisi'ni ziyaret edecek.

İMRALI'YA ZİYARET GERÇEKLEŞMİŞTİ

DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan ve avukat Özgür Erol, PKK'nin fesih kararı sonrası ilk kez dün İmralı'da PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmüştü.

DEM Parti görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulunmuş ve Öcalan'ın mesajını aktarmıştı. Öcalan, şunları söylemişti:

    "Sırrı Süreyya Önder ile son bir defa konuşmamak içimde ukde kaldı. Değerli bir anısı var. Yaşatmak lazım. Türkiye için bilge bir kişiydi. Onun boşluğunu hissettirmeyeceğiz.

    Kardeşlik hukuku üzerinde bir yeni sözleşmeye ihtiyaç var. Yaptığımız şeyler büyük bir paradigma değişikliğini ifade ediyor.

    Türk-Kürt ilişkisinin mahiyeti bambaşkadır, bozulan şey kardeş ilişkisidir. Kardeşler kavga eder ama biri diğerisiz olmaz. Bu ilişkiyi bozan tuzakları, mayınları tek tek temizliyoruz, bozulan yolları, köprüleri onarıyoruz.

    Heyetimiz aracılığıyla bana ve geliştirdiğimiz barış ve kardeşlik sürecine dair mesaj ve dayanışma dileklerini, mektuplarını ileten aydınlara Alain Badiou ve Slavoj Zizek şahsında teşekkürlerimi iletiyorum. Ortak enternasyonal ve sosyalist çalışmalarda buluşmayı diliyorum."