Demirtaş: Asker ve polis anneleri hepsi bizim annelerimizdir

Demirtaş: Asker ve polis anneleri hepsi bizim annelerimizdir
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, önceliklerinin savaşı durdurmak olduğunu söyledi. Ciğeri yanan herkesin acısını biz birlikte yaşıyoruz diyen Demirtaş, "Evlatlarımız ölmesin istiyoruz. Biz her asker, polis, gerilla annesinin yüreğinin nasıl yandığını yakından biliriz. Öyle sarayın penceresinden bakarak bunları söylemiyoruz. Biz halkın içerisindeyiz. O anneler babalar hepsi bizim annelerimiz babalarımızdır." dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ümraniye'de Koçgiri-İmranlı Dernekleriyle buluştu. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Biz gidersek buralarda beyaz Toroslar dolaşacak." Sözlerine tepki gösteren Demirtaş, "Bizimle oturup konuşmayı denerseniz ülkemizde bir çok sorunu çözeriz. Yok bize beyaz Torosları hatırlatırsanız bizde direnmeyi biliriz. Çünkü bak beyaz Toroslar gitti halk daha güçlü bir şekilde dimdik ayakta. Senin Jitemci faşistlerin savruldu gitti. Bak halk dimdik ayakta. Bak bir zamanlar Van ve Diyarbakır sokaklarında beyaz Toroslar cirit atıyordu. Ama şimdi son bir milletvekili sizden kaldı. Onu da şimdi alacağız inşallah. Ne beyaz Toros kaldı ne AKP kaldı." ifadelerini kullandı.

'ASKER, POLİS VE GERİLLA ANNELERİNİN YÜREĞİNİN NASIL YANDIĞINI YAKINDAN BİLİRİZ'

Bu ülkede hiçbir annenin evladının ölmesini istemediklerini vurgulayan Demirtaş, "Korkutarak, öldürerek ve tehditle bizlerle mücadele etmek mümkün değil. Onlara naçizane tavsiyem bizlerle konuşmayı, uzlaşmayı denesinler. Biz direnmeyi çok iyi biliriz. Sorunları konuşarak ve uzlaşma konusunda daha çok ustayız. Bu yönümüzü tercih etsinler. Bize karşı zorbalıkla üzerimize gelmeyi bir kez daha denerlerse biz elimizde ne imkan varsa onunla direniriz. Zalime, zulme, faşiste boyun eğmeyiz, diz çökmeyiz. Ama ülkemizin geleceği adına konuşmamız gereken kim varsa oturup konuşuruz. Çünkü evlatlarımız ölmesin istiyoruz. Biz her asker, polis, gerilla annesinin yüreğinin nasıl yandığını yakından biliriz. Öyle sarayın penceresinden bakarak bunları söylemiyoruz. Biz halkın içerisindeyiz. O anneler babalar hepsi bizim annelerimiz babalarımızdır. Ciğeri yanan herkesin acısını biz birlikte yaşıyoruz. Bu nedenle öncelikle savaşı durdurmak istiyoruz. Buda müzakereyle, o devirdikleri masayı tekrar düzeltmekle olur. Ülkemizin sorunlarının çözümü adına koalisyonlarda da hükümette de görev alırız." açıklamasını yaptı.

'AK PARTİ 13 YILDA TEK SORUNUMUZU ÇÖZMEDİ'

AK Parti iktidarının 13 yılda tek bir sorunu çözmediğini anlatan Demirtaş, "Bir koltuk uğruna bunlar yapılır mı? Bakın bizlerde seçim kaybediyoruz, seçim kazanıyoruz. Bu son derece normaldir. 80 vekille geldik yarın 50 vekile düşeriz bu normaldir. Halka kendini anlatırsın yeniden gelirsin. Bunlardaki bu hırsın nedeni nedir? 13 yıldır iktidardasınız Allah gözünüzü doyursun. 13 yıl neyinize yetmez? Hayır 'devlet, ülke bizim, koltuklar bizim, her şey bizim' diyorlar. Ölüm de var. Bakın hepimiz öbür dünyada hakkın huzuruna çıktığımızda doğru ve iyi işler yapmanın iç rahatlığıyla gidelim. Her şey iktidar, rant, güç para değil ki. 13 yıl boyunca tek başına iktidardınız tek bir sorunumuz çözmeden şimdi bir daha bizi iktidar yapacaksınız diye halkı tehdit ediyorsunuz." şeklinde konuştu.

'7 HAZİRAN EZİLENLERİN ZAFERİYDİ'

"7 Haziran seçimleri için herkese teşekkür ederim. Sizin zaferinizdi. Türkiye ezilenlerinin Kürt'ün Türk'ün Alevi'nin Sünni'nin ortak zaferiydi." diyen Demirtaş, şu ifadeleri kullandı: "Büyük bir umut ortaya çıktı. Bize oy veren vermeyen. Herkes bir coşku yaşadı ve bir nefes aldı. Ben şuna tanık oldum AKP'nin üst düzey yöneticileri bile 7 Haziran'da rahat bir nefes aldı. Hepsi boğulmak üzereydiler. Hepsi tek adamın tehdidi tek adamın korkusu altında nefes alamaz duruma geldiler. Biz rahatlattık onları. AKP'yi iktidardan düşürerek biz Türkiye'yi rahatlattık. Çünkü çılgın bir anlayışla freni patlamış yokuştan aşağı inen bir kamyon gibi önüne geleni çiğneyen ezen yok sayan herkese zarar veren bir noktaya gelmişlerdi biz durdurduk onları şimdi. Fakat kamyonun direksiyonunda ki şoför kabul etmiyor, yok diyor biraz daha gideceğim. Şimdi 1 Kasım'da artık bu kamyonun duvara toslaması gerekiyor. Şoförün de başına öyle şey gelmeli ki; anlamalı artık insanları eze eze ilerlemesin insanları yok saya saya katlede katlede hakaret ede ede bu ülkede atık bir adım bile gidemesin. 1 Kasım'da bunu göstermeniz lazım. 7 Haziran bir kırılmaydı. 1 Kasım'ı biz istemedik onlar istedi. Ama istediklerine pişman etmemiz lazım. Keşke 7 Haziran'la yetinseydik noktasına getirmeliyiz. Bizler daha çalışırsak 7 Haziran'dan çok daha yüksek oylar alacağız çok sayıda milletvekili ile parlamentoya gireceğiz. O zaman işte bir kez daha anlayacaklar ki bu parti ile halk tabanı bu kadar güçlü. Seçmeni ile özdeş olmuş bu parti ile hukuk dışı bir şekilde mücadele etmek mümkün değil."
CİHAN
21 Ekim 2015 17:09
DİĞER HABERLER