Demirtaş: (Başkanlık sistemi konusunda) Öcalan'la fikir ayrılığımız yok

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İmralı hükümlüsü Abdullah Öcalan'la aralarında 'başkanlık sistemi' konusunda aralarında bir fikir ayrılığı ya da çatışma olmadığını söyledi.

HDP lideri Demirtaş, Abdullah Öcalan'a; Erdoğan'dan, AK Parti'den ya da devlet heyetinden başkanlık sistemi konusunda bir fikir gitmediğini ve onun da bu konuda bir cevap vermediğini ifade etti. Yaptıkları bir sohbette ise Öcalan'ın şunları söylediğini aktardı: "Tayyip Bey başkanlığı çok istiyor. Öyle görünüyor. Biz tabii ki demokratik bir sistemde karşı çıkmayız. Tayyip Bey'in başkanlığına da karşı çıkmayız. Ama bize tek adamlık veya otoriter bir sistem dayatırlarsa buna en çok bizim direneceğimizi de yine onlar bilir."

"TAYYİP BEY'İ OYALADILAR"

İmralı'daki görüşmeler ile Dolmabahçe mutabakatında belirlenen ilkelerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ayrıntılarıyla anlatılamadığını ya da Erdoğan'ın bunları önemsemediğini düşündüğünü de ifade eden Demirtaş, Erdoğan'a bu toplantılardan çıkan sonuçların 'hap halinde' aktarıldığı yorumunu yaptı. Demirtaş, "Onun için önemli olan Öcalan PKK'ya 'silah bırak' çağrısı yapacak mı? Ne zaman yapacak? Tayyip Bey'i oyaladılar da oyaladılar. Yaptı yapacak, yaptı yapacak. Getirdiler Dolmanahçe'ye kadar..." ifadelerini kullandı. HDP lideri, Erdoğan'ın heyetinin 'süreç kopmasın' diye, kendisiyle bu süreci hiçbir zaman açık yüreklilikle tartışmadığını ya da tartışamadığını öne sürdü.

Dolmabahçe mutabakatının Erdoğan'a 'silah bırakma çağrısı' olarak aktarıldığını söyleyen Demirtaş, PKK'nın seçim öncesinde silah bırakmayacağını anlayınca da müzakereler ve Dolmabahçe sürecinin bittiğini ilan ettiğini dile getirdi. Demirtaş, Erdoğan'ın bu sürece hiçbir zaman kendileri gibi ciddi bakmadığını, vâkıf ve dahil olmadığını öne sürdü.

ÖCALAN, 'BANA KÖYLÜ MUAMELESİ YAPIYORSUNUZ' DEMİŞ

Erdoğan'ın sadece silah bırakma çağrısına odaklandığını fakat bu işin ciddi bir müzakereye dönüşmesini istemediğini öne süren Selahattin Demirtaş, "Görüşmeyi yürüten heyet hep böyle yaklaştı. Öcalan birkaç defa uyardı. Dedi ki: 'Bana köylü muamelesi yapıyorsunuz. Başta ben bunu sineye çektim. Görüşmeler olsun, bir yere kadar götürelim, çok önemli değil, dedim. Ben köylü değilim. Bana araçsal yaklaşmayın. Ben kullanılacak bir adam değilim. Sizi pişman ederim... Öfkelenerek söylüyor bunları yani. Kavgayla, gürültüyle, bağırarak-çağırarak söylüyor bunları." CİHAN
05 Aralık 2015 17:14
DİĞER HABERLER