Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'da gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Demirtaş, "Bir ülke içerisinde yasa dışı şekilde silahlı durumlar da olmamalı. Ama devletin silahlı güçleri de asla yasaların dışına, kanunun dışına, insan hakları evrensel kriterlerinin dışına çıkmamalı. Varsa yasa dışı silahlı unsur öncelikli yol müzakereyle konuşarak ikna etme yoludur. 2.5 yıl İmralı merkezli müzakerelerin amacı da bu değil miydi? Bırakın şehirlerde, dağlarda bile silahlı insan kalmayacaktı. Hepsi yasal çerçevede çözülecekti ve sadece bir hafta 10 gün daha müzakerenin sürdürülmesi gerekiyordu." dedi.
Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde sokağa çıkma yasakları ve çatışmalara karşı 'Ölümüne yaşam, siyaha karşı beyaz duruş' eylemi devam eden doktorları ziyaret eden Demirtaş, açıklamalarda bulundu. Demirtaş, "Neden PKK'yı eleştirmediniz diye aydınlara tepki gösteriyor. Eğer ülkeyi PKK yönetiyorsa hep birlikte eleştirelim. Son seçimde PKK iktidara geldiyse onu eleştirelim. Öyledir diyorlarsa ülkede olup bitenden anayasanın uygulanmasından o sorumlu diyorlarsa hep birlikte PKK'yı eleştirelim." diye konuştu.
Demirtaş'ın açıklamaları şöyle:
Bir ülke içerisinde yasa dışı şekilde silahlı durumlar da olmamalı. Ama devletin silahlı güçleri de asla yasaların dışına kanunun dışına insan hakları evrensel kriterlerinin dışına çıkmamalı. Varsa yasadışı silahlı unsun öncelikli yol müzakereyle konuşarak ikna etme yoludur. 2.5 yıl İmralı merkezli müzakerelerin amacı da bu değil miydi? Bırakın şehirlerde dağlarda bile silahlı insan kalmayacaktı. Hepsi yasal çerçevede çözülecekti ve sadece bir hafta 10 gün daha müzakerenin sürdürülmesi gerekiyordu. Dolmabahçe mutabakatından sonra görüşmelerin sürmesi ve nihayetlendirilmesi gerekiyordu. Yapılmadı mı hayır? Neden vazgeçildi? Bu kadar ağır insan hakları ihlalleri yaşanmayacaktı. Burada birgün savaş olacağını bir asker polis PKK'lı sivil öleceğine görüşmeler bir yıl daha devam etseydi bunun kime zararı olacaktı? Gerilim olacaksa masada olsaydı. Onlardan ne talep istendi? Biz ülke için demokrasiden başka bir talepte bulunmadık.
BUGÜN HAKARET VE TEHDİT EDENLERİN HEPSİ APOCUYDU
O akademisyenler barıştan yana taraf olduğunu ilan ediyorlar. Evet bir barıştan yana taraf olanlar bir de hükümetin nimetlerinden yararlanıp faşizmden yana taraf olanlar var. Bu sorunun çözümünü silahlı güçlerin inisiyatifine bırakma hakkı yoktur hükümetin. Büyük bir yanlış ve hata içerisindedir. Çınar'daki Mevlüde bebek de Cizre'deki Miray bebek de bize bunun emridir. Geride kalan insanlar olarak kaybedenlerin ortak yasını tutmak ve ortak yaşam kurmak istiyorsak herkesin demokrasi cephesinde yer alması gerekiyor.
Bugünlerde insan hakları ve özgürlükler savunulur. AKP yanlısı vicdanını yitirmiş vicdanını yüksek maaşları makam ve mevkilere kiralamış ya da satmış bu kalemler göreceksiniz haftaya çözüm süreci başlasın hepsi Apocu olacak. İnadına barış savunucusu. Geçmişte gördük, iki yıl önceki yazılarda okuyun. Hepsi Apocuydu. Hepsi 'Biji Serok Apo' diye yazı yazıyordu. Bunlar değil miydi bugün hakaret ve tehdit yağdıranlar? O gün maaş gereği öyle yapıyorlardı bugün maaş gereği böyle yapıyorlar. Has olan ilkeli olmaktır. Rüzgarın yönüne göre eğiliyorsanız ilkeli değilsiniz demektir. Bu zor günler bitecek ve ülkemize yeniden barış günleri gelecek."
CİHAN