Demirtaş: Dünyanın bütün cahil aydınları bizim ülkemizde toplanmış

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Türkiye'de aydın adı altında, siyasetçi adı altında bu kadar cahilin var olmuş olması büyük bir talihsizliktir. Bu da Türkiye'nin talihsizliğidir. Dünyanın bütün cahil aydınları bizim ülkemizde toplanmış, ne yapalım? Şanssızlık, talihsizlik. Adam diktatörlüğü alkışlıyor, köklü bir demokrasi önerisine bölücülük diyebiliyor." dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında, Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) olağanüstü kongresi sonrası açıklanan deklarasyonun ardından gelen tepkilere cevap verdi. Demirtaş, şunları kaydetti: "Türkiye'de aydın adı altında, siyasetçi adı altında bu kadar cahilin var olmuş olması büyük bir talihsizliktir. Bu da Türkiye'nin talihsizliğidir. Dünyanın bütün cahil aydınları bizim ülkemizde toplanmış, ne yapalım? Şanssızlık, talihsizlik. Adam diktatörlüğü alkışlıyor, köklü bir demokrasi önerisine bölücülük diyebiliyor. Hele hele kendine hukuk kurumu, baro diyen bazı kurumlar var ki utanç vesikası yayınladılar. Burada Baro Başkanı öldürüldü, sesleri çıkmadı. Roboski katliamı yaşandı, gıkları çıkmadı. Biri çıktı, 'kabul etseniz de etmesiniz de rejim değişmiştir artık başkanlık sistemine fiilen geçtik' dedi. Bu barocuların gıkı çıkmadı. Şimdi demokratikleşme ve birlikte yaşam beyannamesine karşı ırkçı reflekslerle, faşist duygularla bildiri yayınlıyorlar. Ve bunun adına ilericilik diyorlar. Demokratlık diyorlar. Talihsizlik işte.

Dünyanın her ülkesinde cahil aydınlar var. Ama oran olarak bizim ülkemizdeki kadar hiçbir ülkede yok. Türkiye halkının en büyük talihsizliği budur. Aydın namına mumla bulabileceğiniz sayıda ülkede aydın var. Vicdanıyla, ahlakıyla, aydın duruşuyla ezilenin yanında olan, haklının yanında olan, doğrunun yanında olan o kadar az aydın var ki, o kadar az gazeteci var ki, siyasetçiyi geçtik artık. Durum bu. Böyle bir cehalete karşı, böylesine bir ırkçı güruha karşı biz her şeye rağmen demokrasinin, her şeye rağmen özgürlüklerin yanında duruyoruz. Durmaya devam edeceğiz. Bizim için ilkesel bir tutumdur bu. Varlık nedenimiz. Bu kepazelikleri yaptılar diye bundan vazgeçecek değiliz."

'MADEM VATANSEVERSİNİZ ÜLKEYİ SATANLARA NİYE GIKINIZ ÇIKMADI?'

Demirtaş, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Düşüncemizi açıkladık ve ülkemizde barışın ve birlikte yaşamın yolunu işaret ettik diye bizi hain ilan edenler, efendim dokunulmazlığımızı kaldırmak isteyenler, bir an önce asılmalı, öldürülmeli, infaz edilmeli diyenler, parti kapatmak için harekete geçenler; madem bu kadar vatanseversiniz, madem ülkeyi bu kadar seviyorsunuz; memleketi soyup soyanlarla, rüşvetçiler, hırsızlarla ilgili niye bu kadar hızlı harekete geçmediniz? Sayın başsavcılar, sayın hukukçular daha konuşmamızın tamamı kamuoyuna yansımadan sıcağı sıcağına hakkımızda soruşturma açanlar, o para sayma makineleri, o ayakkabı kutuları ile ilgili niye bu kadar hızlı dokunulmazlık kaldırılması için harekete geçmediniz? Madem vatanseversiniz ülkeyi parsel parsel satanlarla ilgili niye gıkınız çıkmadı? Ülkenizin neyini seviyorsunuz? Hırsızlarını mı seviyorsunuz? Rüşvetçilerini, ahlaksızlarını, katillerini mi seviyorsunuz? Tahir Elçi'nin katilini biliyor olmanıza rağmen halen açıklamıyorsunuz. Dosyada delil saklıyorsunuz. Aradan 12 gün geçtikten sonra avukatların zoruyla bazı orada bulunan polislerin ifadesini alan savcılar, başsavcılar bizimle ilgili ne kadar da hevesli, ne kadar da tez canlı davranabiliyorsunuz. Bir meslektaşınız Baro Başkanı katledildi, soruşturmanın üstünü örtmeye çalışıyorsunuz.

Cizre'de Miray bebeği katledenlerle ilgili bu kadar acele soruşturma yapabiliyor musunuz? Cenazeler yerde bekletiliyor. Bakın Sur içinde 8 gündür Mesut Seviktek ve İsa Oral isimli 2 genç katledilmiş ve cenazeleri sokakta, aileleri alamıyor. Suç değil mi? Cizre'de 70 yaşındaki kadının cenazesi 7. günden sonra alınabildi sokaktan. Ve cenazeler şu anda Şırnak morgunda üst üste. Başbakan, Miray bebeğin ailesini aramış da başsağlığı dilemiş. Miray bebeği defnedemiyorlar. Morgda koyacak yer yok. Başka bir cenazenin göğsüne koymuşlar cenazeyi, benimle ilgili bir vatan haini soruşturma kapatırız, atarız, yakarız, yıkarız suçlamalarında, tehditlerinde bulunanlar; vatanseverlik kisvesi altında faşistliklerini kusanlar dönüp buraya baksınlar. Bu kepazeliklere sesleri çıkmayanlar HDP'ye sıra gelince kahraman kesiliyorlar. Buna da kardeşlik diyorlar. HDP'ye ne kadar saldırırsan Kürtlerle o kadar yaşamak mümkünmüş gibi düşünüyorlar. Bunların başını çeken de Başbakan'dır, Cumhurbaşkanı'dır. Bir siyasi parti, siyasi partinin eş genel başkanlarının üyelerini, vekillerini açıkça hedef gösteriyorlar. Her gün ölüm fermanlarımızı kendi köşelerinden yazıp çiziyorlar. Yetmiyor, sokakta uyguluyorlar. Yetmiyor, bunun üstünü örtecek yargı mekanizmalarını devreye sokuyorlar. Sonra da efendim ne kadar kardeşçe yaşıyorduk, HDP çıktı da süreci bozdu, kardeşliği bozdu, bilmem vatan hainliği yaptı diye bizi suçluyorlar." CİHAN
30 Aralık 2015 16:22
DİĞER HABERLER