Demirtaş: Erdoğan ile laik ulusalcılar uzlaşma noktasına geldi

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Kürtler yeniden tarih sahnesine çıkmasını tehdit olarak gören Erdoğan ve laik ulusalcılar ile milliyetçilerin uzlaşma noktasına geldiğini" öne sürdü.

Avrupa Birliği Türkiye Sivil Komisyonu'nun (EUTCC) AP'de 'Türkiye model ülkeden, problem ülkeye' konulu konferansına katılan Selahattin Demirtaş, şunları söyledi:

"Kürtler yüzyıl sonra yeniden tarih sahnesine çıkarken kendi anavatanında, Ortadoğu coğrafyasında, Türkiye ne yaptı? İslamcı olarak tehdit olarak gördükleri Erdoğan ile onu tehdit olarak gören Türk laik ulusalcılar uzlaşma noktasına geldiler. Türk milliyetçileri Erdoğan ile uzlaşma noktasına geldiler. On yıl öncesine kadar bu kesimler birbirini Cumhuriyetin tehdidi ve düşmanı olarak görüyorlardı ama şimdi bir aradalar. Laik ulusalcılar ile İslamcı olarak gördükleri AKP ve Erdoğan ve Türk milliyetçileri bir aradalar. Kürtler yeniden tarih sahnesine çıktı ve bunu ortak bir tehdit olarak görüyorlar."

Bunu ise 'statükocu' zihniyete bağlayan Demirtaş, şöyle devam etti: "Kendileri değişmediği için etrafındaki değişimi okuyamıyor anlayamıyorlar. Önümüzdeki yüzyılın Ortadoğu'da en büyük demokratik ittifak gücünü Kürt halkı olduğunu göremiyorlar."

"ERDOĞAN GÜVENSİZLİK PSİKOLOJİSİ YAŞIYOR"

Yöneticilerin kişisel tutumlarının da bu süreçte önemli olduğuna değinen Demirtaş, "Cumhurbaşkanının kişisel psikolojik durumunun da az önce saydığım gerekçelere eklenmesi gerektiği kanaatindeyim." dedi.

Erdoğan'ın bir güvensizlik psikolojisi durumu yaşadığını iddia eden HDP lideri, şu ifadeleri kullandı:

"Yakın zamana kadar yakın koruma müdürleri dahil olmak üzere, etrafındaki danışman ekibi, etrafındaki bürokrat ekip dahil olmak üzere hepsiyle bir güven krizi ve bunalımı yaşadı. Ve tamamının bir paralel devlet, gizli bir örgüt ve kendisini çepeçevre saran ve yok etmeye çalışan bir örgüt olduğunu kendisi düşündü ve hepsini tehlikeli bir düşman olarak gördü. Oysa uzun yıllardır kendisini fiziksel olarak koruyan ve düşünsel olarak da destekleyen koruyan örgütsel olarak da en büyük desteği sunan grup bu grup: Gülen Cemaati. Şimdi buradan büyük bir güvensizlik içerisinde kendi yaşamı dahil, ailesinin yaşamı dahil büyük bir güvensizlik içerisine girdiğini görüyoruz."

"BU ŞAHSİYET BİZE NASIL GÜVENECEK?"

"Yakın çalışma arkadaşları, partiyi birlikte kurduğu arkadaşları tümüyle güven sorunu yaşamaya başladı. Yani kendi yakınına bu kadar sızmayı başarmış bu kadar düşman varken kime güvenebilirim ki psikolojisi başladı. Biz HDP olarak dönüp baktığımızda yıllardır birlikte mücadele ettiği yol arkadaşlarına bu kadar güvensizlik duyan bir şahsiyet bize nasıl güvenecek?" diye soran Demirtaş, Türkiye'de bir akıl tutulması durumu yaşandığını ve Kürtlerin tehdit olarak görüldüğünü iddia etti.

"TÜRKİYE PYD'Yİ CENEVRE'DE TAM DA YANINA OTURTMALI"

"Aklı başında bir devlet bütün bölgedeki gelişmeleri doğru okuyup tam tersine PYD'nin ve Suriye'deki Kürt örgüt yapılarının Cenevre'de olması için çaba sarf etmeli." diyen Demirtaş, "Türkiye Cenevre'de tam da kendi yanına oturtmalı PYD'yi. Karşısına değil ama yanına oturtmalı. En çok da Türkiye'nin ihtiyacı var buna. Bu cesaret gösterebilirse ve eğer bu tutum sağlıklı bir şekilde hızlı radikal bir politika değişikliğine dönüşebilirse Türkiye ile birlikte Kürtler de kazanır. Kürtler ve Türkiye birlikte kazanırsa Ortadoğu barışının önü açılır ve bütün Avrupa'yı pozitif etkileyebilecek ve hepimizin hayal ettiği o Ortadoğu barışına gidiş çok daha mümkün olur." ifadelerini kullandı.

Demirtaş, Cizre'de bir binanın bodrum katında mahsur kalan yaralı ve mağdurlara 3 gündür ambulans gönderilemediğini de belirterek AB'nin sessiz kalmamasını istedi. CİHAN
26 Ocak 2016 18:36
DİĞER HABERLER