Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş: "Kimse zulümle asla abad olmadı. Siz de olmayacaksınız. Ey Davutoğlu, sen artık siyasi bir mevtasın, senin siyasetin başlamadan bitti, bunu böyle bil. Seni bitirenler bu katliamlar oldu, bunu aklından çıkarma. Dün Mersin'de de söyledim. Seni tarih iki kelime ile yazacak. Katliamcı başbakan tarihe böyle geçtin sen artık."dedi.
HDP lideri Selahattin Demirtaş, partisinin Batman İl Başkanlığı tarafından Dörtyol kavşağında düzenlenen 'Barış Mitingi'nde konuştu. Tarihi dönemlerden yüz yıllıkların alt üst olduğu bütün Ortadoğu'da yeni yapılanmanın şekillendirdiği, buna göre acıların yaşandığı bir günde bir araya geldiklerini ifade eden Demirtaş, "Bugün 28 Şubat, hem post modern darbenin yıl dönümü hem de Dolmabahçe mutabakatı ve Yaşar Kemal'in ölüm yıl dönümü. Özellikle Batman gençliği, kadınlar, esnaflar sizlere sizin mücadelenizi anlatmaya gelmedim. Sırat köprüsündeyiz anlatmaya gelmedik, herkesin görmesi gereken şey şehirlerimizi harabeye çevirerek cenazeleri yakarak, yürüttüğünüz zülüm politikasının boş olduğunu göstermeye geldik. Sizler sadece son birkaç ayda yürüttüğünüz zalim politikanızla binlerce kişinin ölümüne sebep oldunuz. Bu politikaların kimseyi korkutmadığını gösteremeye geldik. AKP'nin hem uzunu hem de kısasından, bu halk Allah'tan başka kimseden korkmuyor. Öyle laf olsun torba dolsun söylemiyorum." diye konuştu
"BUNLAR RUSLARLA İŞBİRLİĞİ YAPAN ERMENİLER GİBİDİR DEMEK İSTİYORLAR"
Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kendilerine yönelik söylediği sözlere değinerek, şöyle devam etti: "Bunlar Ruslarla işbirliği yapan Ermeniler gibidir. Demek istiyorlar. Ermenilere 1915'te ne yaptıysak size de aynısını yaparız diyorlar. Kafa bu kafa, katliam, ölüm politikası göstermekten başka bir şey değil. Gelip Bingöl'de katliamla tehdit ediyor. Halktan başka işbirliği dışında bir işbirliğimiz olmadı, olmayacak. Biz birlik ve ittifakımıza güveniyoruz. Artık bir halkın gücüyüz. Gazi Muhammedin Çarçıra'daki vasiyetine bağlıyız. Mahabat Cumhuriyeti'nin Devlet Başkanı Gazi Muhammed'in bize bir vasiyeti vardı. Birbirinize güvenin, tek vücut olun. Kendisi de bunun acısını çekerek idam edildi. Zannediyor musun Davutoğlu, biz tarihten ders çıkarmadık. Senin tarih diye yalan yanlış anlattıkların, biz gerçek bir geçmişle bir hakikat oluşturduk. Geçmişten dersler çıkararak Şeyh Sait, Gazi Muhammed'den biliyoruz. Kaderimizi sizin iki dudağınız arasında değiliz. Kurbanlık koyun olmadığımızı da gösterelim. Tarihten söz ediyor. Malazgirt'ten, Alparsalan'dan bahsediliyor. Malazgirt'ten Alparsalan'ı konuşurlar, Mervani'yi konuşmazlar. Yüz sayfa tarih yazılıyor ama Mervani Kürt devletinin 10 ordusuyla Anadolu'ya girdiğini bulamazsınız. Siz yazmadınız diye bu okunmayacak mı bu tarih. Gençlere özel ricamdır. Gazi Muhammed'in başına Mele Mustafa, Şeyh Said'in başına neler geldiğini bilmeyen, Dersim, Zilan, Ağrı'da neler yaşandığını bilmeyenler geleceğini öğrenemez. Gerçek tarihinizi öğrenin. Amed zındanı öğrenin. Hakkıyı, Mazlum'un yaptıklarını bilmeyenler bugünü öğrenemez. Önce tarihimizi öğreneceğiz. Okunan tarih kitapları yabancılaşmaktan değil. İnkılap yalan tarih kitabını yazmışlar, iki Kürt kelimesi geçiyor o da zararlı cemiyetler diye geçiyor. Kürt tarihinin dili, kültürü kitaplarda."
"EY DAVUTOĞLU KALIN KALIN KİTAPLAR YAZIYORSUN AMA BOŞ BOŞ YAZIYORSUN"
Konuşmasında sık sık Başbakan Davutoğlu'na yüklenerek eleştirilerde bulunan Demirtaş, şöyle devam etti: "Ey Davutoğlu, kalın kalın kitaplar yazıyorsun ama boş boş yazıyorsun. Siz Kürtleri yok sayınca Kürtler yok olmuyor. Yüz yıldır bu yalanı kar kurt dediler, kuyruklu dediler tam Kürt olduk, bu sefer siz halk değilsiniz. Biz neyiz ey Davutoğlu. En çok konuşulan dördüncü dil Kürtçedir. Bu coğrafyanın en kadim halkı Kürtlerdir. AKP Kürtleri halk olarak görmüyor. Onlara biat ettikçe değerli oluyor. Kürtleri sanki uzaydan yanlışlıkla düşmüş olarak görüyorlar. Peki kendilerinden başka kimi kandırabiliyorlar. Öylesi çocuk yalanlarla politikalarla kendilerini dünyaya rezil ettiler. Kürtler, Türkler bu toprakların gerçek sahibiler. Buraların kadim halkıyız. Direnenlere, özgürlükten yana olanlara dualarınızı eksik etmeyin. Yüz yıl önce büyük sahtekarlarla bugün Ortadoğu coğrafyası Kürdistan cetvelle çizildi. O emperyalistlerin çizdiği ne kadar gereksiz olduğu ortaya çıktı. Bu yanlıştan dönmenin faydası var. AKP'nin bayrağı altında birlik diyorsanız, biz AKP'li değiliz. Türklükse biz Türk de değiliz. Öyle olunca seni yok sayıyoruz. Biz diyoruz o Kürt, o Türk, Ermeni kalsın. Kürt halkı statüsüz, dilsizliği kabul edemez. AKP'nin önünde bu kadar muazzam bir şans var. Kürdistan'ın her parçasında bu kadar özgürlüğe hasretken, kimseye zarar vermezken, siz Kürt gençlerini katledip kadınların bedenleri teşhir ederek bir kardeşlik çıkarıyorsunuz."
"EY DAVUTOĞLU SEN ARTIK SİYASİ BİR MEVTASIN SENİN SİYASETİN BAŞLAMADAN BİTTİ BUNU BÖYLE BİL"
Kimsenin zulümle abad olmadığını dile getiren Demirtaş, "Kusura bakmasınlar. Kimse zulümle asla abad olmadı. Siz de olmayacaksınız. Ey Davutoğlu, sen artık siyasi bir mevtasın, senin siyasetin başlamadan bitti, bunu böyle bil. Seni bitirenler bu katliamlar oldu, bunu aklından çıkarma. Dün Mersin'de de söyledim. Seni tarih iki kelime ile yazacak. Katliamcı başbakan t,arihe böyle geçtin sen artık. Yarattığınız zulümde boğulacaksınız. Sizi bitiren bu katliamlar oldu. Dün Mersin'de seni tarih bir katliamcı başbakan diye tarihe geçeceksin. Bu katliamlarla gençleri Cizre'de yaptığı külleriyle halkı korkutmak istiyorsa. Onlar tohumdur tohumdur. Rüzgar ekiyorsunuz, fırtınaya yol acıyorsunuz. Böylesi acımasız politika bataklığına sürükledi. Kürt halkının elini tutman gerekirdi. Alparslan Kürtlerle savaşmaya gelmedi. Sen nasıl bir akılsızsın ki Kürtlere karşı savaş ilan ediyorsun." ifadelerini kullandı
"PYD SANA DEFALARCA EL UZATTI, BİZLER DE DESTEK VERDİK"
PYD'nin Türkiye'ye defalarca el uzattığını ifade eden Demirtaş, şunları kaydetti: "PYD sana defalarca el uzattı. Bizler de destek verdik. Suriye Kürtleri, Türkiye Kürtleri arasında birlik olsun istedik. Kamişlo, Ankara'dan korkmasın dedik. Davutoğlu'nun politikaları nasıl bir yere geldik. Oradaki beslemeleri Nusraları, DAİŞ'in cebini doldurup daha çok insanların ölümüne sebep oldular. Bu bölgenin hakimi ben olurumun sonudur. 2 yıldır İmralı'ya, Kandil'e görüşmeler yaptık. En nihayetinde Cumhurbaşkanı bilgisi dahilinde Dolmabahçe'de oturan yetkililerin Sayın Öcalan'ın desteğiyle bir mutabakat hazırlandı. O mutabakat tekrar açıp okunsun. Bugünlerde olup bitenleri anlar. O belgede 10 madde var. PKK'nin silahsızlanması da var. Savaşı bitirecek adımları atacaktık. Ama Erdoğan masayı devirdi. Ama Davutoğlu, Erdoğan devirdi diyemiyor. Masayı Demirtaş devirdi diyor, tabi ki Demirtaş diyecek, Erdoğan devirdi diyemez derse, Erdoğan kulağından tutup dışarı atar. Tarihiydi ve zorluklarla o güne gelindi. Ya ölüm ya sıtma seçeneğinden başka seçenek yoksa biz kendi seçeneğimizi yaratacağız. Yolumuzu açacağız. Büyük İskender sefere çıktığında sırada sıra dağlara dayanıyor. Bu dağlar aşılmaz, Büyük İskender diyor ki bizim bu dağı aşmak dışında başka seçeneğimiz yok, ya bir yol bulacağız ya da bir yol açacağız. Özgürlüğe giden yolu tıkayanlar aciz siyasetçiler olarak anılacaksınız. Kürt, Türk halkı sizi lanetle anacak. Bize düşen şey ise bu zulüm politikaları karşısında direnmektir. Uzatılan elden anlamıyor seni tanımam, seçimi tanıma diyorsa, konuşma yok, diyalog yok diyorsa, barış istendiğinde tank, top çıkıyorsa, bu halktan direnmekten başka ne yapabilir ki. Bunu asla kabul etmedik, etmeyeceğiz."
"CİZRE'DE VAHŞET YAŞANMAMASI İÇİN ÇOK UĞRAŞTIK"
Cizre'deki vahşetin yaşanmaması için çok uğraştıklarını vurgulayan Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hepsi sivil insanlardı. Cizre'yle dayanışmaya gittiler. O kadar ahlaksız davranıldı ki oradaki tüm insanlar katledildi. Bu da kahramanlık diye yutturuluyor. AKP tek kahramanlık öyküsü yok. Düşman çıkara çıkara bu günlere geldi. Partiyi beraber kurdukları kişilerin üzerine basa basa saraya, iktidara geldiler. Biz pazara kadar değil mezara kadar halkımızla gönül birliği yaptık. Batman'da miting yapamazsınız diye mitingimizi yasakladılar. Batmanı seçilmişler temsil eder, atanmışlar değil. Seçilmişleri görevden alacaksın, atanmışla 3 imzayla atanmış kişilerle Batman halkına zulüm edeceksiniz. Herkes seçimle gelsin. Özyönetim budur. Adanmışlık despotizmdir. Seçimle işbaşına gelirse yerel meclislerle başa gelirse daha iyi işler. Sizlerin direnişi, itirazın onun kabusu. Tek adam rejimine izin vermedik, vermeyeceğiz. Kişilerle değil mücadelemiz. Mücadelemiz, demokrasi mücadelesidir. Despotlukla ülkeyi yönetirseniz size boyun eğecek değiliz."
"BİZ ÇATIŞMALAR SUSSUN, SİLAHLAR SUSSUN DİYORUZ"
Çatışmaların bitmesini istediklerini belirten Demirtaş, "Biz çatışmalar sussun, silahlar sussun diyoruz. Dün Suriye'de ateşkes ilan edildi. Ülkemizde de bu mümkün. Davutoğlu ateşkes deyince tüyleri diken diken oluyor. Davutoğlu ateşkesi tanımayız diyor. Kimse senden izin istemiyor ki. Sen Suriye'de savaşan değilsin. Sen kendi ülken içinde ne yaptın ki Suriye'deki barış için konuşuyorsun. Savaşa karşı durmak istiyorsak direnmekten başka yolumuz yok. Ölünün ayrı gayrı yoktur. Cenazeye suçlu diyemezsin. Ailesine suçlu diyemezsin. 167 kişiyi yaktılar. Biz yine de asla intikam duygusunu körüklemedik. Ölümler hepimizin acısıdır dedik. İlkeli ahlaklı durmaya devam edeceğiz. Kimsenin acısıyla dalga geçmeyeceğiz. Tarih onu katliamcı başbakan diye yazmış, bu asla iflah olmayacak. Sur, Cizre ve Nusaybin'de direnen halkımızın yanında olacağımızı belirtmek istiyoruz."
Cihan CİHAN