Demirtaş: Hükümette yer almak lütuf değil, anayasal hakkımız

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim hükümetinde yer alacaklarını, bunun kendilerine verilen bir lütuf değil, anayasal hakları olduğunu söyledi.

Demirtaş, İzmir Tepekule Kongre Merkezi'nde partisi tarafından düzenlenen, 'İzmir Barış İstiyor' konulu toplantıda partililere seslendi. Yaptığı konuşmada parti olarak seçim hükümetine girerek görev alacaklarını belirten Demirtaş, bunun AKP, HDP işbirliği olmadığını, bundan AKP'lilerin çok rahatsız olduğunu söyledi. Demirtaş, "Gece gündüz savaş isteyen, iç savaştan bahseden MHP ile koalisyon kurmaya can atıyorlar, ama gece gündüz barış için uğraşan HDP ile zorunlu hükümetle bulunmak bile ağırlarına gidiyor. Neden, çünkü bizim bakanlarımız barışı savunacak, savaşçı yüzleri teşhir olacak. HDP'li bakanlar kardeşliği inşa etmek için eşitliği adaleti savunacak, onların ne mal olduğu ortaya çıkacak. Bu yüzden bizimle aynı hükümette olmak istemiyorlar." dedi.

"AYNI ÜLKEDE YAŞIYORSAK AYNI HÜKÜMETTE GÖREV ALACAĞIZ"

Hükümette yer almalarının kendilerine oy veren 6 milyonun hakkı olduğunu da ifade eden Demirtaş, şöyle devam etti. "Üç bakanlık düşüyorsa 3 bakanlık, 80 vekilimizin tamamı da bakan olabilir. Ayrım gözetmeksizin göreve hazır olduğunu söylüyoruz. Hiçbir tartışmaya girmeden biz bu seçim hükümetinde yer alacağız. Sizin için, Türkiye için yer alacağız. Birlikte yaşayabileceğimizi göstermek için. Türkiye'nin meşru, haklı davası olan bir gücü olduğumuzu göstermek, devlet olanaklarının AKP için kullanılmasını engellemek için, iki ay boyunca seçim sürecinde seçim güvenliğini daha ciddi sağlamak için. Seçim sonrasında da hükümet kurulana kadar Türkiye'yi sağ salim yeni hükümete teslim etmek için. Barışı bir an önce sağlamak için, bizler seçim hükümetinde görev yapacağız. O bize verilen lütuf falan değil, anayasal hakkımızdır. Geçici bir seçim hükümetinde halkımıza sorumluluğumuzu yerine getirmek için bu hükümette yer alacağız. Bir AKP işbirliği falan da değil. Telaşlanmışlar, paçaları tutuşmuş durumda, nasıl AKP ile HDP aynı hükümette görev alırmış. Nasıl aynı ülkede yaşıyorsak, aynı hükümette de görev alacağız."

"İKİ AKP'LİNİN SÖZÜNE BAKIN NE OLDUĞUNU ANLAYACAKSINIZ"

Halkın çok önemli kesiminin kardeşlik mesajından mutluluk duyduğunu, 7 Haziran akşamı AKP'ye oy verenlerin bile o akşam rahat nefes aldığını anlatan Demirtaş, "Çünkü Türkiye'nin buna ihtiyacı vardı, tek parti, tek adam, tekçi dayatmalardan kurtulup barışa doğru, birlikte yaşam ve birlikte yönetme ve koalisyonla Türkiye'de nefes alacak bir ortama ihtiyaç vardı. Çılgınca gidişata dur diyecek bir seçim sonucuna ihtiyaç vardı. 7 Haziran akşamı sizler, HDP için çalışanlar o nefesi bütün Türkiye'de aldırmayı başarınız. Halk mesajı aldı da mesajı yanlış okuyanlar oldu. İşte bu günkü durumun nedeni o mesajı doğru okumayanlardır. İki tane AKP'linin sözüne bakarak ne olduğunu, nasıl olduğunu zaten siz anlayabilirsiniz. Birincisi seçimden sonra iktidardan düştükleri için, 'Bundan sonra çözüm sürecinin filmini çekersiniz' diyenin sözüne, ikincisi 'başkan seçmiş olsaydık bütün bunlar yaşanmayacaktı' diyenlerin sözüne bakın. İki cümleye bakın bütün olup bitenleri anlamanız mümkün." ifadelerini kullandı.

"ÇÖZÜM SÜRECİNİ BİZ BOZMADIK"

AK Parti'nin tekrar iktidar olması halinde barışın gelmeyeceğini ifade eden Demirtaş, "13 yıldır tek başına iktidar olanlar ne yaptılarsa bundan sonra tek başına iktidar olurlarsa daha beterini yaparlar. Bu ülkeye barışı getirmezler. Çünkü o tabutlar onlara lazım. Sıkıştıklarında içine dolduracakları genç ölülerimiz, bedenlerimiz onlara lazım çünkü. Ülkeye kalıcı barış gelirse, artık neyin üzerinden siyaset yapacaklar. Onlara lazım olduğu kadarıyla çözüm sürecini, barış sürecini işlettiler. Biz hep buna karşı çıktık, çözüm sürecinin çürütülmesine karşı çıktık. AKP'nin çözüm süreci üzerinden oy toplayıp çözümü gerçekleştirmemesine karşı çıktık. Hep eleştirdik, teşhir ettik, o yüzden bize düşmanlar. Çözüm sürecini biz bozmadık, asla bozacak iş yapmadık ama çözüm sürecini kullanmalarına izin vermedik. Çünkü çözüm süreci siyasetin kirli tezgahlarına alet edilmeyecek kadar temiz bir süreçtir." diye konuştu.

İktidardakilerin hiçbir konuyu çözmeden, silahsızlanmayı dahi çözmeden çözmüş gibi yaparak oy toplamaya devam etmek istediklerini, Dolmabahçe mutabakatı açıklandıktan sonra da bu politikalarını sürdürmeye çalıştıklarını, kendilerinin buna izin vermediğini aktaran HDP Eş Genel Bakanı Demirtaş, " Ortada 10 madde var, bunları müzakere etme sözü verdin, derhal masaya otur, çözelim dedik. İş o noktaya geldiğinde masayı devirdiler. Hiçbir çözüm niyet ve politikalarının olmadığı aleni ortaya çıkınca yeniden savaşa sarıldılar. Soruyorum, PKK'lıları dağdan indirmek için ne yaptınız da biz engel olduk? Meclis'e verilmiş bir yasa teklifiniz var mı? PKK silah bıraksın diyorsunuz ya, bıraksın, bir itirazımız yok. PKK buna hazır olduğunu, Öcalan buna hazır olduğunu söyledi, İmralı görüşmelerinde bunlar konuşuldu, neden bu yasayı çıkarmadınız? Sayın Erdoğan, cumhurbaşkanı, şimdi ülke terör belasıyla karşı karşıyadır diyorsun da hangi yasayı çıkardın dağdan indirmek için. Biz o kadar ısrar ettik, niye çıkarmadınız. Silahsızlanma, ateşkeş sağlıklı bir süreçte işleyecekti. Neden özgürlükler paketi yerine güvenlik paketini getirdiniz, çıkın bunları kamuoyuna açıklayın." şeklinde konuştu.

"PKK AMA'SIZ ANCAK'SIZ EYLEMLERİNE SON VERMELİ, HÜKÜMET AMA'SIZ OPERASYONLARIN DURDURMALI"

AK Parti'nin şehit cenazelerindeki tepkileri anlamaktan bile uzak olduğunu, bunları taşkınlık ve provokasyon olarak nitelendirdiklerini kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti: "Bekledikleri, çocuklarınız bizim için ölsün, siz de sesinizi çıkarmayın. Vatan millet sağ olsun deyin ki oyları toplayalım. Buna karşı aykırı tek bir ses duyunca çıldırıyorlar. 'Lütfen bunları yazın' diyen bir şehit babasının tek bir cümlesini haber bile yapmıyorlar. Televizyonlarında kanallarında yayınlamıyorlar, o barış sesini duyurmuyorlar. Halk her yerde barış istiyor. Anneler babalar çocuklarını siz biraz daha oy alın diye yetiştirmediler. Sizin çocuklarınız gemiciklere, bizim çocuklarımız tabutlara girsin diye bu mücadeleyi yürütmüyoruz. Sizin çocuklarınızın para sayma makinesi, bizim çocuklarımızın cenazelerinin bilançosu tutulsun diye bu savaş bize dayatılamaz. Buna isyan edin. Bizim çözülmeyecek sorunumuz yok. Ben partim adına açık açık çağrımı tekrarlıyorum. PKK amasız ancaksız eylemlerine son vermeli, hükümet amasız ancaksız operasyonlarını durdurmalı yeniden diyaloga müzakereye dönülmelidir. "

"HADİ BİZE OY VEREN ŞEREFSİZ PEKİ SİZİN SEÇMENİNİZ"

MHP, AKP ve CHP seçmeninin hepsinin kendilerine saygı duyduğunu da belirten Demirtaş, "Ben binlerce MHP'li seçmenle karşılaştım. Allah sizden razı olsun diyen milyonlarca AKP'li, MHP'li, CHP'li seçmenle karşılaştım. Bütün seçim kampanyası boyunca, 'size oy vermedik, vermeyeceğiz ama çok doğru bir politika yapıyorsunuz' diyen o milyonları ne yapacaksınız. Hadi bize oy veren tırnak içinde şerefsiz, peki sizin seçmeniz, bize gönül veren MHP'li seçmene ne diyeceksin. Ama oyunu sana vermiş mecburen, gönlünü bize vermiş olanlara ne diyeceksin. Bu kadar ucuz politikaya asla düşmeyeceğiz." dedi.

"BİZİM YAPTIĞIMIZ BARIŞ ÇAĞRILARININ KANDİL'DE ETKİSİ VAR"

Kendilerine terör yanlısı, bölücü dendiğini belirterek yaptıklarının gece gündüz barıştan başka bir şey olmadığını belirten Demirtaş, "MHP, AKP gece gündüz kınıyormuş, lanetliyormuş, biz onu yapmıyormuşuz. Bizim yaptığınız çağrı var ya MHP'den bir kat etkilidir PKK'nın şahsında. Bizim yaptığımız barış çağrılarının Kandil'de etkisi vardır ve olacaktır ama sizin yaptığınız kınamaların orada zerre kadar karşılığı yoktur. Hiçbir karşılığı yoktur, siz sadece şov yapıp, tabana sıcak mesajlar vermeye çalışıyorsunuz ama biz gerçekten savaşı durdurmaya çalışıyorsunuz. Hakiki gerçekçi bir iş yapıyoruz. Bizim yapacağımız bütün barış faaliyetlerin Kandil'de de Ankara'da etkisi olur. Onun için buradayız, meydanlardayız." şeklinde konuştu.

"EVLATLARI TABUTLAR İÇİNDE GELEN ANNELERİN BİNLERCE KEZ ELLERİNDEN ÖPÜYORUM"

Evlatları tabutlar içinde gelen annelerin babaların ellerinden binlerce kez öptüğünü de söyleyen Demirtaş, "Onlar en kutsallarımızdır. O acıları çektiren siyasi anlayışı bitirene kadar sözümüzdür mücadele edeceğiz. Anneler babalar lütfen dönüp bakın, onlar ne yapıyor, biz ne yapıyoruz. Çocuklarımız ölmesin diye gece gündüz yollardayız. Görüşmeler, toplantılar yapıyoruz. Muhtarları toplayıp savaş mesajları veriyor, 'asla durmayacağız, ne ateşkesi, kökünü kazıyınca kadar devam' diyorlar. Kim savaş istiyor, kim barış istiyor. Bu cümlelere bakın, elinizi vicdanınıza koyun. Bize oy verin demiyorum, ama savaşı durduracak sesi yükseltin. Çocuğu asker olan, polis olan, gerilla olan anneler babalar, en çok sizin hakkınızdır. Lütfen el ele verin, sesinizi yükseltin. Dağdakiler, Öcalan konuşarak sorunu çözmek istiyor." ifadelerini kullandı.

Seçim öncesinde HDP'nin baraj altında kalması halinde ortalığı yakıp yıkacaklarının söylendiğini de ifade eden Demirtaş, "Gördünüz değil mi iktidardan düşünce neler yaptılar. Onlar aslında kafalarından geceni söylüyorlarmış. Bütün olup bitenleri vicdan gözüyle izleyin." diye seslendi.
CİHAN
22 Ağustos 2015 21:14
DİĞER HABERLER