Demirtaş: Saray, Ergenekon ve Ulusalcılarla anlaşma yaptı

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Saray kendi iktidarını güçlendirmek, tekrarlanan ihtirasını hakim kılmak için bugüne kadar derin devlet dediğimiz bütün güçlerle bir anlaşma yaptı. Ergenekoncularla, ulusalcılarla bir ortaklaşma ve konsensüs sağlandı, bir ittifak kuruldu. Buna bazı Türk ırkçıları, milliyetçileri de destek verdi." dedi

4 gündür Mardin'de bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ve Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk ile birlikte Mardin'de basın toplantısı düzenledi. Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Ergenekon ve Ulusalcılarla işbirliği yapmakla suçladı. "Saray, Ergenekon ve Ordu uzlaşmasıyla 7 Haziran'da bir darbe yapıldı. Hükümet de inisiyatif dışı kaldı, hükümet de eşleştirildi, parlamento da eşleştirildi. Şimdi bu koalisyon ve ittifak gücü, işte her yerde kirli bir savaş, kapsamlı bir katliam operasyonu yürütüyor. Ne uğruna? Yeni bir saray iktidarı etrafında, yeni bir kirli gelecek, kirli bir ortaklık kurma anlamında yürütülüyor. Bunların hepsinin toplum tarafından iyi anlaşılması lazım. Yürütülen katliamların esas nedeni budur. Saray kendi iktidarını güçlendirmek, tekrardan ihtirasını hakim kılmak için, bugüne kadar derin devlet dediğimiz bütün güçlerle bir anlaşma yaptı. Ergenekoncularla ulusalcılarla bir ortaklaşma ve konsensüs sağlandı, bir ittifak kuruldu. Buna bazı Türk ırkçıları, milliyetçileri de destek verdi. Böyle bir koalisyonla şu anda dediğim gibi sahada da kendi özel operasyon ekiplerini görevlendirmiştir."

Cizre'de yaşanan olaylara da değinen Demirtaş, hükümet cephesinden yapılan açıklamalarla Türkiye toplumunun kafasının karıştırılmaya çalışıldığını savundu. Günlerdir gündemdeki bodrum katta insanlar bulunduğunu söyleyen Demirtaş, "İnsanlar sağlar, bazıları yaralılar, bazıları da yaşamlarını yitirmiş ve o insanlar oradan çıkmak istiyor. Ve bize sürekli verdikleri bilgi o bodrumda o binalardan bize verdikleri bilgi, bizim silahımız yok, buradan ateş edilmiyor, fakat sürekli etrafımızda tank top mermileri patlıyor, ateş ediliyor. Bu nedenle çıkamıyoruz. Dün kendi aralarından çıkardığı 16 yaşındaki bir çocuğu dışarı çıkarıp ambulansa doğru göndermek istemişler. Acaba çıkabiliyor muyuz? Güvenli bir şekilde ambulansa gidebiliyor muyuz? Denemek istemişler. 16 yaşındaki çocuk evden çıkar çıkmaz keskin nişancılar tarafından vuruldu ve cenazesi şu anda sokakta olduğu öğrendik." açıklamasında bulundu.

Sivil bir heyetle birlikte ambulansla o binanın önüne gidilmesini isteyen Demirtaş şöyle konuştu: "Kıyamet kopmaz, 15 gündür o binaya devlet ulaşamıyorsa veya ulaşmak istemiyorsa ve oradakilerin çıkışını engelliyorsa ortada büyük bir trajedi, büyük bir aldatmaca vardır. Bugün talebimizi yineliyoruz. 5 kişilik bir siyasetçi grubu, yanımızda bir ambulansla birlikte ana caddeye 200 metre yakınlıktaki o binaya gitmek istiyoruz. Sivil bir heyeti göndererek durum tespiti yapalım. Oradakiler çıkmak istediklerini, ambulansa, hastaneye gitmek istediklerini belirtiyorlar. Şimdi oradaki insanların isimlerini kimliklerini devlet de biliyor ve bu insanlar çıkmak istiyor. İlla hayır o insanları orada infaz edeceğiz, öldüreceğiz politikasıyla karşı karşıyayız. Bunun çözülememesinin durumu budur."

Binada kaç kişi olduğunu bilmediklerini belirten Demirtaş, şöyle devam etti: "Sayılarını da artık tam olarak bilmiyoruz. Bir kaç binada abluka devam ediyor, çembere alınmış durumda ve içeri kimsenin ne girmesine, ne de çıkmasına izin veriliyor. Ya açlıktan, ya da susuzluktan, ya da kan kaybından ölmeleri bekleniyor ve bunu hükumet bir başarı öyküsü olarak anlatmaya çalışıyor. Hükümet yanlısı medya o kadar aşağılıkça hareket ediyor ki, bunu bir zafer öyküsü olarak anlatmaya çalışıyor. Biz bu Cizre'deki vahşetin vahşet bodrumunda yaşanan ve sonrasında ortaya çıkacak şeylerin artık siyasete geri dönülmez kırılmalara yol açacağını gördüğümüz için insani çerçevede olayın çözülmesi için uğraşıyoruz. Hükümet bu çağrılarımızı dikkate almalı. Orada sağ insanlar var, sayıları 30-35 midir, 40 mıdır tam bilemiyoruz. Bir kaç binada sıkışmış durumdadır. Fakat sağlar, o insanları orada öldürmeyi kafanıza koyduysanız, bunun adı infazdır. Katliamdır. 15 gündür bütün dünya bunu biliyor ve izliyor. O insanları artık öldüremezsiniz. Katledemezsiniz, infaz edemezsiniz. Çünkü çıkmak istiyorlar. Ambulanslarla hastaneye ulaşmak istiyorlar. Sonrasında aralarında aranan kişi varsa hukuki işlemler yapılması gerekiyorsa yaparsınız. Efendim 'HDP'liler onları oradan kaçırmak istiyorlar.' Nereye kaçıracak? Bütün kent, bütün mahalle abluka altında. Bizim bu insani vicdani girişimlerimizi kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmak için bizim efendim orada bazı PKK üst düzey yetkilileri varmış, biz onları kurtarmaya çalışıyormuşuz imajı yaratarak bu girişimlerimizi boşa çıkartmaya çalışıyorlar. Bakın açık söylüyorum oradaki insanlar infaz edilmeyeceklerinden, dışarı çıktıklarında taranmayacaklarından emin olarak kurtarılmanın garantisini almak istiyorlar ve hükümet bu garantiyi veremiyor. Çünkü dışarı adım atanı vuruyorlar."

CİHAN
06 Şubat 2016 14:55
DİĞER HABERLER