HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, devletin içinde güçlü bir odağın AKP'yi teslim aldığını ve altını oyduğunu anlattı. Hükümeti uyaran Demirtaş, “Bizi öldürerek aslında sizin altınızı oyuyorlar. Ve sizler de devleti yönetenler olarak buna zemin hazırlıyorsunuz.” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, devletin içinde AKP'yi teslim alan ve altını boşaltmaya çalışan güçlü odaklar olduğunu söyledi.AKP'nin, bu odakların üzerine gitmek yerine, çıkarları için kullanmaya devam ettiğini anlattı. Hükümete ‘bu yanlıştan dönün' çağrısında bulunan Demirtaş, “Devlet içerisinde sizi teslim alan, altınızı boşaltmaya çalışan güçlü odaklar var. Bizi öldürerek aslında sizin altınızı oyuyorlar. Her gün bizi katlederek sizin içinizi oyuyorlar. Ve sizler de devleti yönetenler olarak buna zemin hazırlıyorsunuz. Ve siz bunların üstüne gitmek yerine bunları kendi çıkarlarınız için kullanmaya devam ediyorsunuz. Bu yanlıştan vazgeçmeniz lazım. Vali olur, istihbaratçı olur, bakan olur; bunların üstüne gitmelisiniz.” dedi.
Ankara'daki patlamada hayatını kaybeden İbrahim Atılgan ile 9 yaşındaki oğlu Muhammet Veysel Atılgan'ın Batman'daki ailesine taziye ziyaretinde bulunan Demirtaş, ardından 97 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Demirtaş'ın konuşmasından satır başları şöyle:
KAN EMİCİ, BÖLÜCÜ DEĞİLİZ
“Cumhurbaşkanı'ndan başlayarak Başbakan ve hükümet sözcüsüne artık bizi hedef göstermekten vazgeçsinler. Biz diyaloğa kapalı insanlar değiliz. Kan emici değiliz. Bölücü değiliz. Bu ülkenin onurlu, eşit, özgür yurttaşlarıyız. Kendimizi öyle hissediyoruz. Siz dıştan bunları bize yakıştırıp dayatıyorsunuz.”
‘CANLI BOMBALARI YAKALAYAMAYIZ' DEMEK CİDDİYETSİZLİKTİR
“IŞİD'i kendinize elverişli bir araç olarak kullanmaktan vazgeçmeniz lazım. IŞİD insanın da, İslam'ın da, ülkemizin de en büyük düşmanıdır. Onunla mücadele edecekseniz adam gibi mücadele edeceksiniz. Gencecik çocuklar slogan attı diye terörist muamelesi yapıyorsunuz. IŞİD gibi canlı bombalar ortalıkta dolaşırken onlar eylem yapmadan yakalamayız derseniz, burada bir ciddiyetsizlik ve samimiyetsizlik söz konusudur. Devlet bu olaylara normal bir kaza yaşanmış gibi yaklaşamaz.”
Zaman