Demokrasiye vurulacak en büyük darbe!

Demokrasiye vurulacak en büyük darbe!
Önce Tuğamiral Fatih İlğar'a ait olduğu ileri sürülen ses kaydı internete düştü.
Ardından bir başka Balyoz sanığı Tuğamiral Cem Aziz Çakmak'a ait olduğu iddia edilen ses kaydı, daha kan dondurucu ifadelerle gündemi sarstı. Çakmak özetle, "Sağlam kaynaklardan aldığımız haberlere göre yakında çıkacağız. Bunun hesabı sorulacak. Çoluk çocuğuna kadar..." diye tehditler savuruyordu. Birkaç gün arayla internete düşen ses kayıtları akıllarda soru işaretleri oluşmasına sebep oldu. Zira, iki kayıtta da yapılacak yasal bir düzenlemeyle sanıkların dışarı çıkacağı anlatılıyordu. Söz konusu ifadeler, "Balyoz davası sanıklarının kurtarılması için yasal bir düzenleme mi yapılıyor?" sorusunu akıllara getirdi. Ses kayıtları, hukukçuların da tepkisini çekiyor. Ortak görüş, Balyoz sanıklarının bırakılmasının demokrasiye vurulacak en büyük darbe olacağı yönünde. Böyle bir girişim, son 5 yılda demokrasi ve insan hakları adına elde edilen kazanımların bir anda kaybedilmesi anlamına geliyor. İşte o görüşler: Emekli Cumhuriyet Savcısı Mete Göktürk: "Kayıtlardaki söylemlere göre sanıkların suçsuz olduğuna inanan bir grup var. Bu nedenle sürpriz bir yasa değişimi yapabilirler. Ama bu adil bir düzenleme olmaz. Ben iddianamede sanıkların suçlarına dair ciddi deliller olduğunu biliyorum. Hal böyle iken hâkimlerin göz göre göre kamuoyunun bu kadar dikkatini çekmiş bir davada keyfi davranacağını sanmıyorum." Emekli Askeri Hâkim Dr. Ümit Kardaş: "Ses kaydında geçen 'Biz çıkacağız ve intikam alacağız' sözleri bunun hukuki bir rövanş olmayacağını gösteriyor. Bu davaların bir arınma süreci olduğu ve demokrasiye katkısı unutulmamalıdır. Ancak yargılananlara da adil bir yargılanma hakkı vermek temel prensip olmalıdır." Eski Savcı Gültekin Avcı: "Cem Aziz Çakmak olduğu ileri sürülen kişi, ifadelerinde bir örgütlenmeden bahsediyor. Teğmen, albay kademesine sıkıştırılmış bir örgütlenme aynı 27 Mayıs'taki gibi bu tutuklu generallerin bir kısmı bu cuntanın başına geçip teşebbüste bulunabilirler. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bile tutuklulukları normal buldu. AİHM'nin tutuklamaları teyit eden kararlarına rağmen 250'ye müdahale etmek suretiyle yapılacak düzenleme, cuntalar ve terör karşısında havlu atmak yani teslim olmaktır." Emekli Askerî Hâkim Faik Tarımcıoğlu: "Düzenlemelerdeki beklentiler Kandil'e, İmralı'ya uzanacak kadar bir boyut kazandı. Bu anlamda Balyoz ve Ergenekon sanıkları kendileriyle de çelişen bir beklenti içerisinde. Sürpriz düzenleme hazırlayanlar kendi ayaklarına baltayı vururlar. Çünkü ciddi hukuki problemler doğar. Bundan sonra içeride olan her cani, 30 bin kişinin katilleri bu hukuki düzenlemeden istifade etmeye kalkar. Ülkedeki huzursuzluk içinden çıkılamayacak bir hal alır." Prof. Dr. Mustafa Şentop (AK Parti Milletvekili, hukukçu): "Yargı sürecine kimse müdahale edemez. Türkiye'deki hukuki işleyiş değişti. Ceplerindeki para artık günümüzdeki Türkiye'de geçmez. Yeni bir yasal düzenlemeyle Balyoz sanıklarının tahliye edilmesi mümkün değil. Kimse böyle bir beklenti içinde olmasın." Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek: "Balyoz sanıkları için bir özel yasa çıkarmak Türkiye'deki demokratikleşme sürecine balta vurmak olur. Bir eylemi suç olmaktan çıkaracak ya da bazı kişilerin özel olarak yargılanmasını öngören değişiklikler halkın yargıya olan güvenini sarsacaktır." Boğaziçi Avukatlar Derneği Başkanı Fikret Duran: "Bu düzenlemelerle PKK mensuplarının da yararlanması olasılığı ciddi bir risktir. Ergenekon örgütünün faaliyetlerinin halen devam ettiği de aşikardır. Bu ses kaydı gerçekse, hükümeti baskı altına alıp sanıkların serbest bıraktırılması için kulis faaliyetleri yürütüldüğü söylenebilir. Bu tarz düzenlemeler ise hükümeti ilerde zor durumda bırakabilir."
30 Mayıs 2012 06:01
DİĞER HABERLER