Deniz Gezmiş’in yakınları, CHP’nin omuz vermesiyle Anayasa Mahkemesi’ne baş vuruyor.
O dönemde 35 imza gerekiyor baş vuru için...
CHP’den de imza verecek 27 kişi bulunuyor. Geriye kalıyor sekiz imza.
Onlar daha verildi ha verilecek, ama tam o saat bi uçak kaçırılıyor.
Ve 27 CHP’li imzalarını geri çekiyor.
Neden mi?
“Yahu durum biraz belirsiz...
Karışık yani işte... Uçak muçak...”
O anda sekiz imza daha bulunsa, Anayasa Mahkemesi kararı bozacak ve Deniz Gezmiş’le arkadaşları idamdan kurtulacaktı!
Deniz Gezmiş, Türkiye’nin Che Guevera’sı olmuştur artık.
Adına Türküler yazılılır, besteler yapılır, kitaplar kaleme alınır.
Dev posterleri satılır Türkiye’nin dört bi yanında.
Neden?
Çünkü cuntacılarca ipe çekilmiştir. Aslında, bilemediniz üç beş yıl hapis cezasıyla kurtulabilecekken, 12 Mart tayfası onu idam etmeyi uygun görmüştür. Şimdi, Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş, “ PKK’lıların gelişi bardağı taşıran son damla oldu! Bu gidişe (Açılıma) dur demek için gün, birlik günüdür!” demekte. Ve de CHP’ye kaydını yaptırmakta.
Aslında Deniz, Hüseyin, Sinan Cemgil hatta Mahir Çayan sağ olsaydı bu açılıma sonuna kadar destek verirdi.
“Yaşasın Halkların Kardeşliği” diyerek öldü bu delikanlılar.
Ha aynı siyasal görüşü paylaşmayabiliriz, ama görüşlerini dile getirme özgürlüklerine de kimse ses çıkaramaz. Yani iş bu kadar basit.
İnsanlar düşüncelerini açık açık söyleyecek.
Korkusuzca, mahpus damı, yağlı kement ya da havada uçuşan kurşunların vızıltıları arasında sığınacak dağ, tepe ya da orman aramayacak kendine.
Bora Gezmiş’in bu sözleri herhalde rahmetli kardeşinin kemiklerini sızlatmıştır.
Deniz Gezmiş sağ olsaydı... Arkadaşları, Nurhak Dağları’nda dar ağaçlarında can vermeseydi, herhalde hiçbiri, Deniz Baykal’ın CHP’sine uğramaz, kapısının önünden bile geçmezdi.
TEKSTİLCİ İFLAS EDİNCE NE YAPAR?
Ekrem Bey Bursa’lı tekstilci. Durumu bozulunca, başka bir işe soyunmak yerine ne yapmış? Güney Amerika’dan iki kilo kokain getirmiş. Ve tabi bu işlerin de acemisi olduğundan, o saat yakayı ele vermiş. Kokaini, Bursa’dan Güneydoğu illerine götürüp 200 bin dolara satacakmış.
Borçlarını ödeyecekmiş “kazanacağı” parayla da. Ah Ekrem Bey ah...
PKK gibi uyuşturucu kaçakçıları varken, sen ne diye bulaşırsın bu pis işlere kardeşim?!