Yerkabuğundaki kırılma öncesi yaşanan gerginlik doğada ve insanda da kendini hissettiriyor.
Bu gerginlik artan başağrısı ve stres olarak insanda kendini hissettirirken, karıncaları yuvalarından çıkarıyor. Kediler hırçınlaşırken telefonların şarjı aniden bitiyor.
Deprem öncesi yer kabuğunda yaşanan gerginlik mimozaları küstürüyor, böcekleri kış günü yuvalarından çıkarıyor, saati ters yönde çalıştırıp telefon şarjını aniden bitiriyor. İşte bütün bu değişimleri takip eden bir grup gönüllü var. Onlar bütün gördükleri değişimleri saniye saniye takip edip internet üzerinden birbirleriyle paylaşıyor. Doğa Hareketlerini Araştırma Derneği (DOHAD) altında faaliyetlerini sürdüren bu grubun 3 bin gönüllüsü var. Dernek, teknik takiplerini İTÜ akademisyenleriyle yapıyor. Gurubun Teknik Başkanı Elektronik Uzmanı Fuat Agalday, Mudanya - Manyas depremini bu belirtilerden yola çıkarak önceden tahmin ettiklerini söylüyor.
Mimoza küser kadınların başı ağrır
Depreme karşı en hassas canlının karıncalar olduğunu dile getiren Agaltay, hava soğuk bile olsa karıncaların yuvalarından çıkıp toplandığını belirtiyor ve ekliyor: “Böcekler ve fareler yuvalarından kaçar, köpekler saklanır, kediler hırçınlaşır, kuşlar kanat çırpar ve sürekli öter, uçarken daireler çizer."
Bitkileri de mercek altına alan DOHAD gönüllülerinin bu konuda topladığı verileri de aktaran Agalday, "Bitkiler zamansız çiçek açar. Ya da birdenbire kuruyuverir. Özellikle "mimoza" isimli çiçek depremden önce küser” diyor. İnsan bedeninin de depreme tepki verdiğini dile getiren Agalday, deprem öncesinde manyetik ortamın değişmesi ile kadınlarda adet düzensizlikleri görüldüğünü, ani baş ağrıları ve baş dönmesi şikayetlerinin arttığını belirtiyor. Kuyu suları ve kaplıca sularının ısınışı ve fazlalaşması da deprem öncesi belirtilerinden biri olarak gören ekip, kaplıca sularındaki ısınmaların 1999 depremi öncesinde de herkesin gözlemlediği bir olgu olduğunu vurguluyor. Ayrıca her deprem öncesi görüldüğü söylenen ufo söylentilerinin sebebini Agalday, deprem öncesinde fay hatlarının ortaya çıkardığı enerjilerin açığa çıkması olarak açıklıyor.
Deprem öncesinde manyetik alanın bozulduğunu ve bunun elektronik cihazları bozduğunu anlatan Fuat Agalday, şunları söylüyor: “Telefon ya da cihazların şarjlarıın aniden bozulduğuna, guartz saatlerin durduğuna ya da hızlı ve ters işlediklerine şahit oluruz deprem öncesinde. Pusulalar yönünden sapar. Uçak kazaları olur. Yine bu dönemde çekilen MR tetkikleri bozuk çıkar. Araba teyplerindeki hafızadaki radyo istasyonları kendi kendine silinir. TV ve VCD playerler kendiliğinden açılıp kapanır, kanal değiştirir.” 1999 öncesinde teşkilatlanmış olsaydı, depremi tahmin edebileceklerini ileri süren Fuat Agalday'a, "Olası İstanbul depremini önceden fark ederseniz duyuracak mısınız?” diye soruyoruz. Agalday uzun uzun düşünüyor ve cevap veriyor: "Depremi haber vererek insanları ürkütmek yasal değil, biz kendi üyelerimize bir şekilde haber vereceğiz, ama çok emin olursak toplum da bir şeklide bunu duyacak."
YENİ ŞAFAK