'Derbiyi başkanımıza armağan edeceğiz'

'Derbiyi başkanımıza armağan edeceğiz'
Fenerbahçeli futbolcu Emre Belözoğlu Perşembe günü Beşiktaş ile oynayacakları derbi maç ve Aziz Yıldırım hakkında konuşurken, "Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşu, Fenerbahçe'dir" dedi..
Fenerbahçeli futbolcu Emre Belözoğlu, Beşiktaş ile perşembe günü oynayacakları derbi maçı kazanıp, cezaevinde bulunan kulüp başkanı Aziz Yıldırım'a armağan etmek istediklerini söyledi. Belözoğlu, FB TV'de canlı olarak yayınlanan, Fatih Demirkol'un hazırlayıp sunduğu ''Günün Röportajı'' adlı programda, taraftarların yönelttiği soruları yanıtladı. Beşiktaş maçını değerlendiren Emre, Samsunspor maçında hesapta olmayan bir 2 puan yitirdiklerini dile getirerek, şöyle konuştu: ''Her maçı ayrı ayrı düşünmelisiniz. Çok kolay gördüğünüz bir maç çok zor, çok zor görünen bir maç çok kolay geçebiliyor. İyi konsantre olursak, geçen seneki birliği oluşturursak kolay olur bizim için. Yoksa Samsunspor maçı gibi zor bir maç bizi bekliyor. En iyi şekilde konsantre olup, kazanmak istiyoruz. 'Kesinlikle kazanırız' diyebileceğimiz hiçbir maç yok. Beşiktaş maçı, bizim için de ortada gözüküyor. Onların hakkında bir şey söylemek benim haddim değil, ama taraftarlarının beklentisi altında bir sezon başlangıcı yaptılar. Bunun dışında Beşiktaş hakkında yorum yapmam yanlış olur. Biz oraya zorlu bir deplasmana gideceğiz. Özellikle başkanımızın yaşadığı çok zor bir süreç. Zaten kazandığımız her maçta başkanımıza adanacak bir şeyler var. Beşiktaş maçı da bu sezonun ilk derbisi ve o maçı da kazınıp, başkanımıza armağan etmek istiyoruz.'' -''Ülkemizi ilgilendirilen her şey bizi de ilgilendirir''- Ulusça son dönemde yaşanılan acılara değinen Emre, ''Öncelikle şehitlerimizden dolayı tüm milletimizin başı sağ olsun. Çocuğunuz olduğunda bunu daha iyi anlıyorsunuz. Evlat acısı yaşayanların, ailelerin acısını, evlatları olanlar daha iyi anlar. Allah onlara sabır versin. Şehitlerin ardından Van depremine de çok üzüldük. Hocamızın da dediği gibi 'hem öfkeliyiz hem de acılıyız'. Van'da ölenlere de Allah'tan rahmet, yaralılara şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Her ne kadar profesyonel olsak da Samsunspor maçında yaşananlar bizi çok etkiledi. Yabancı arkadaşlara da tercüme ettik açılan pankartları. Ülkemizi ilgilendiren her konu bizleri de ilgilendiriyor'' ifadelerini kullandı. -''Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşu''- Emre Belözoğlu, Fenerbahçe'nin içinden geçtiği süreçle ilgili olarak sorulan sorular hakkında ise şunları söyledi: ''3 Temmuz'dan bu yana yaşanan sürecin 'takım üzerinde etkisi olmadı' dersek yalan olur. Ancak, bizim sahaya yansıtmamız gereken profesyonellikten gelen bir görevimiz var. Şampiyonluğu doya doya yaşayamadan böyle bir şeyin gelmesi bizi etkiledi. Bu olay sonrasında birçok oyuncuyu kaybetmemize, sakat oyuncuların olmasına rağmen takım gücünü gösterdi. Genelde iyi bir performansımız olduğunu düşünüyorum. Bu süreci en olgunlukla karşılayan taraftar grubumuz, bizim ayakta durmamıza sebeptir. Taraftarımızın ve camiamızın verdiği destek bizi ayakta tutuyor. Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşu. Taraftarlarımız nerede durması gerektiğini çok iyi ayarlayarak, en iyi şekilde bize destek verdiler.'' -''Aykut Kocaman'ın değerini herkes anladı''- Oynadığı mevki hakkında ''Mevki itibariyle ofans ile defans arasındaki oyuncular arasında bağlantı kurmaya çalışan bir oyuncuyum. Hocamın bana verdiği görevleri yapmaya çalışıyorum. Ben de daha önde oynamak istiyorum. Bunu da içerdeki maçlarda biraz daha fazla gerçekleştiriyorum'' diyen Emre, Aykut Kocaman hakkında ise, ''Aykut hocanın değerini anlamamız çok uzun sürmedi. Sportif direktör olarak geldiğinde de bu işin farkındaydık. Camiamızın ve taraftarlarımızın da onun değerini anlaması çok önemli. Türk futbolcularının karakteri, bir futbol takımı için önemli. Bu bizim takıma çok önemli bir artı sağlıyor. Ayrıca, motivasyonumuzu üst seviyede tutmamız için yaşanan bu süreç ve şampiyonluğumuzun gölgede bırakılmaya çalışılması, hiçbir şey ispatlamak zorunda olmasak da bizi ayrıca motive ediyor. Ancak, yüksek konsantrasyon da bazı hataları meydana getirebilir'' şeklinde konuştu. -''Çocuktan sonra başka bir Emre''- Çocuk sahibi olduktan sonra yaşadığı değişim konusundaki bir soruyu yanıtlayan Emre, kendi performansında çok şey değişmediğini, ancak saha içi davranışlarını gözden geçirdiğini söyledi. Emre, ''Çocuğum olduktan sonra, evdeki babacan tavırlarını sahaya yansıtmaya çalışan bir Emre var. Zaman zaman hatalarım olmuştur. Küçük çocuklara, gençlere yanlış örnek olmuşumdur ama Ömer Akif'ten sonra biraz daha hareketlerime dikkat ediyorum. Ömer Akif'in futbolcu olmasını istememem konusunda ise; biraz daha zor koşullarda yetişenler futbolcu oluyor. Daha rahat ortamlarda yaşayanlar bunu tercih etmiyor. Kendisi ne olursa olsun, ama yeter ki vatana, millete, milletimizin ananelerine faydalı biri olsun'' diye konuştu. -''Yerli Oğuz, Aykut ve Rıdvan, yabancı Zidane''- ''Eğer mümkün olsaydı hangi Türk ve yabancı oyuncuyla maç sonrası forma değiştirmek isterdiniz?'' sorusuna Emre, ''Ben maç sonrası rakipten forma istemekte zorlanan biriyim. Türk oyuncu olarak Oğuz hoca, Rıdvan hoca, Aykut hoca olabilir. Sanırım Oğuz hoca ile bir forma değişimimiz olmuştu. Rıdvan hoca ve Aykut hoca yerli, yabancı olarak da Zidane'' diye yanıt verdi. -''3-4 hafta sonra tam hazır oluruz''- Takımın durumu hakkında da bilgi veren Emre, ''Biraz da mecburiyetten geçen seneden birçok önemli oyuncuyla yolları ayırdık. Gelen oyuncular da çok önemli ama henüz tam anlamıyla bir birlik oluşmadı takımda. Sakat olan oyuncuların olması ve geçen sene oynayan oyuncuların birlikte hareket edememesi, takımın performansını olumsuz etkiledi diyebilirim. 3-4 haftada herkesin bizden beklediği performansı ortaya koyacağız. Normalde bir takımın gerçek performansı sezon başında 5-6 haftada ortaya çıkar. Ama sakatlıklardan sonra bizim için bu süre 4-5 hafta daha uzayacak'' ifadelerini kullandı. -''Vicdan sahibi olanlar üzülmüştür''- Herhangi bir sivil toplum örgütünün önayak olması halinde depremzedeler için özel bir maç yapabileceklerini bildiren Emre Belözoğlu, ancak bunun sıkışık programa sığdırılması gerektiğini de vurgulayarak, şunları kaydetti: ''En ufak bir yardımımız olsa seviniriz. Gerek Fenerium, gerek kulübümüz, gerekse de bireysel olarak arkadaşlarımız bir şeyler yapıyoruz. Yaşanan süreci hassasiyetle takip ediyoruz ve yapılması gerekenleri elimizden geldiğince yapıyoruz.'' Emre, milli maçta Türk Telekom Arena'da kendisine yapılan olumsuz tezahürat hakkında ise, ''Hayatta çok değişik tecrübeler yaşadım. Bana verilen bu tepkinin kulüp anlamında olduğunu düşünüyorum. Bana fazla bir şey hissettirmedi. Sadece diğer arkadaşlarımı olumsuz etkilenir mi diye düşündüm. Fenerbahçe formasıyla Galatasaraylılar tarafından ıslıklanmak zaten beni etkilemiyordu. Önümüzde önemli milli maçlar varken, her milli takım oyuncumuzun desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir grup ıslıklarken, bir grupta da alkışladı. Bunu da görmek lazım. Ülkemizde çok sayıda vicdan sahibi olan insan da var. Islıklayan da evine gittiğinde bunun sıkıntısını kendi vicdanında yaşamıştır. Buna inanıyorum'' şeklinde konuştu. -''Kazanma isteğini gösterir''- Emre, Alex ile Stoch arasında maçta yaşanan olay hakkındaysa, ''Alex, camiamız için çok önemli bir isim. Stoch'la aralarında yaşadıkları şey çok abartılacak bir şey değil. Bu takımın kazanma isteğini gösterir. Saha içinde kimse kimseyle konuşmazsa asıl o zaman takım içinde sıkıntı vardır. Bunlar daha çok birlik olduğumuzun işaretidir. Sahanın içinde olan, sahanın içinde kalır. İdmanda 5'e 2 oynarken bile tartışabiliyorsunuz. Kazanma isteğinin getirdiği bir takım tepkiler olabilir. Bunu da özellikle Fenerbahçe taraftarının anlayışla karşılaması gerekir'' dedi. -''Ülkemiz insanlarının sevince ihtiyacı var''- (A) Milli Futbol Takımı'nın 2012 UEFA Avrupa Şampiyonası play-off'unda Hırvatistan ile oynayacağı maçları değerlendiren Emre, ''Zor maçlar olacak. Özellikle son dönemde ülke futbolunun yaşadığı süreç, milli takımı da etkiliyor. Başımızdaki insanlar, bizleri olumsuzluklardan uzak tutmak istiyor. Ben Avrupa Şampiyonası'na gitmek istiyorum. Yaşım 32, belki de bu benim son büyük turnuvam olacak. Önümüzde bir süreç var. Herkes fiziki anlamda kendisini hazırlıyor. Ülkemizi sevindirmek istiyoruz. Ülkemizin insanı, bu üzücü olaylardan sonra sevinecek bir şeyler arıyor. İnşallah biz bunu başarırız'' diye konuştu. -''Play-off çok da adil bir sistem değil''- Emre, bu yıl ligde uygulanacak play-off sitemi hakkında ise, ''Play-off sisteminin çok aşırı adil bir sistem olduğunu düşünmüyorum. Ben 34 haftalık periyotta en iyi mücadeleyi gösterecek takımın ipi göğüslemesini tercih ederdim, ama büyüklerimiz böyle uygun görmüş, yapacak fazla bir şey yok'' değerlendirmesini yaptı. -''4-5 sene daha yüksek düzeyde oynarım''- Gelecek planlarıyla ilgili soruları da yanıtlayan Emre, futbolculuktan sonra spor yöneticiliği yapmak gibi bir hedefi olduğunu belirterek, ''Futbolu burada bıkarsam, bu Fenerbahçe'de de olabilir. Ama şu an için teknik direktörlük çok erken olur. Ancak, 4-5 sene daha yüksek düzeyde futbol oynayacak gücü kendimde görüyorum'' dedi. -''Hakkari'den Edirne'ye tüm acılar bizimdir''- Son olarak kamuoyuna mesajlar veren Emre, ''Öncelikle milletimizin başı sağ olsun. Şehitler ve deprem için. Doğu'daki depremde kaybettiğimiz kardeşlerimiz için çok üzgünüz. Bu toprağın üzerinde yaşayan, Hakkari'den Edirne'ye kadar yaşayan herkesin acısı, bizim acımızdır. Herkesin vicdanında barındırdığı acıyı biz anlayamayız. Ancak, elimizden geldiğince bunu paylaşıyoruz. Ayrıca, bu süreçte bizlerden desteğini hiç esirgemeyen taraftarlarımıza teşekkür ediyorum. Onlar bizi desteklemeye devam etsin. Biz hiçbir şey ispat etmeden bu sene de şampiyon olmak istiyoruz. Cezaevindeki başkan ve yöneticilerimiz de bundan çok mutlu olacaktır'' diye konuştu.
26 Ekim 2011 09:34
DİĞER HABERLER