Türkiye’nin yaşadığı en büyük iş kazalarından biri, bundan iki yıl önce Manisa’nın Soma ilçesinde Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye ait Eynez maden ocağında meydana geldi.
13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’dan gelen ‘kara’ haberle Türkiye’nin yüreğine ateş düştü. Tek gayeleri alın teriyle evlerine ekmek götürmek olan madencilerin 301’i yerin metrelerce altında can verdi.
Olayda 162 madenci yaralanırken 433 çocuk yetim, 255 kadın dul kaldı. Facia ile ilgili 8’i tutuklu 46 sanıklı davanın ilk duruşması 13 Nisan 2015 tarihinde Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Bugüne kadar duruşmalarda tutuklu ve tutuksuz sanıklar, tanıklar, şehit madenci aileleri ve yakınları dinlendi.
Beşinci duruşmanın son celsesinin ara kararında tutuklu sanıklardan maden mühendisi Yasin Kurnaz ile Hilmi Kazık tahliye edildi.
Tutuklu sayısı 6’ya düştü. Asıl sorumlu olarak gördükleri bakanlık yetkilileri ve müfettişlerin yargılanmaması, madenci yakınlarının adalete olan güvenini sarstı.
Son olarak 12 Nisan’da başlayan 7. duruşma dört gün sürdü ve 8. duruşma 14 Haziran 2016 tarihine ertelendi.
Geçen iki yılda ailelerin acısı bir nebze olsa azalsa da çocukların baba, eşlerin koca, anne ve babaların evlat özlemi ve hasreti artarak devam ediyor.
ÖLENLER İÇİN SOMA’DA ŞEHİTLİK:
Maden şehitleri için ilçe şehir mezarlığı içerisinde 5 bin metrekarelik Madenci Şehitliği oluşturuldu.
Faciada şehit olan 39 madencinin cenazeleri Maden Şehitliği’ne defnedildi.
Şehitlikte, faciada ölen tüm madenciler için anıt mezar oluşturuldu.
Mezarlar siyah mermerden yapıldı, başlarına da madenci fenerleri konuldu.
Allah’ım rüyadan uyandır
Faciada 10 yıldır madende çalışan 37 yaşındaki eşi Gaffur Şen’i kaybeden Havva Şen (35), geride kalan iki yılın acıyla ve özlemle geçtiğini söylüyor.
Havva Şen, eşinin ardından yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Eşimi kaybedince düzenimiz bozuldu. Yeni yeni kendimi toparlıyorum.
Psikolojim bozuldu. Hiç beklemediğimiz bir anda onu kaybettik. Kendimi rüyada hissettim. Hep ‘Allah’ım beni bu rüyadan uyandır’ dedim.
Eşimin yerini hiçbir şey doldurmuyor. Hayaller yaşıyoruz geri gelir mi diye.” Eşinin mezarını kızı Sıla (9) ile birlikte sık sık ziyaret ettiğini anlatan Havva Şen, “Kuru toprağını sevip sevip geri geliyorum.” dedi.
Devlet zenginin yanında!
Havva Şen, ihmal konusunda ise şunları söylüyor: “Çok ihmal vardı. İhmal olmasaydı bu kadar insan hayatını kaybetmezdi.
Bize bu acıyı yaşatan ve bu olayda suçu olan herkesin cezasını çekmesini istiyorum.
Devlet her zaman zenginin yanında. Fakirin, ezilirken, kimse yanında olmazken, zengin isen arkanda insan çok oluyor.
Bizim gücümüz bunlara yetmiyor. Hakim dahi bizleri susturuyor. ‘Sizin konuşma hakkınız yok’ diyor.”
‘Madencinin fıtratında bu var’ dediler
Facianın olduğu maden ocağında 36 yaşındaki eşi Ali Kavas’ı kaybeden iki çocuk annesi Gülten Kavas (38) da acının yerini hasret ve özleme bıraktığını ifade ediyor.
“Gündüz çocuklar uğraşırken eşinin yokluğunu çok hissetmiyorsun.
Evde yalnız kaldığımda ve gece çocuklar yattıktan sonra bir bardak çay koyuyorum o dahi boğazımdan geçmiyor.” diyen Gülten Kavas, şöyle devam ediyor:
“Önceleri acımız daha fazlaydı ama acı artık bitti. Şimdi özlem ve hasret başladı. Eşimi çok özlüyorum. Kızım 15 yaşına girdi.
9 yaşındaki oğlum ‘babam olsaydı şunu yapardık, bunu yaşardık’ diyor. Benim eşim orada üç günlük işçiydi.
O madende üç günlük eşime neden kurs vermediler. Devlet bize ne verdi? ‘Madencinin fıtratında bu var’ dediler.
Gözyaşlarım kurudu
Mezar ziyaretinde çocuklarım babasının mezar taşına sarılarak hasret gideriyor.
Taştan topraktan ses gelmiyor. Ağlamaktan gözyaşlarım kurudu. Bize bu acıyı yaşatmaya ne hakları vardı?
Evde istemiyorum para da istemiyorum. Ben eşimi istiyorum, çocuklarım babasını istiyor. Ben paranın pulun peşinde değilim.
Ben adaletin yerini bulması peşindeyim. Türkiye’de adalet varsa, hepsi cezasını çekmeli.
Benim 9 yaşımdaki oğlum ‘Sen davaya gitmezsen, takip etmezsen babamın kemikleri sızlar.’ diyor.”
İktidar Soma’yı unuttu, unutturdu
CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, iktidarın Soma’da yaşanan faciayı unuttuğunu, millete de unutturduğunu dikkat çekti.
Soma faciasında asıl sorumluların yargı önüne çıkarılmadığını anlatan Özel, özetle şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de gördüğüm en güçlü ve acımasız lobi maden lobisi. Bunu da maden baronları yönetiyor.
Faciadan sağ kurtulan işçiler ise işsizlikle boğuşuyorlar ve hâlâ daha tazminatlarını da alamadılar.
Soma’nın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından hiçbir adım atılmadı.
2 yıl önce Soma Eynez maden ocağı ne kadar güvenli ise, bugün diğer tüm madenler ancak o kadar güvenli!
Değişen hiçbir şey yok. Madenlerde her an yeni facialar yaşanabilir. Cerilen sözlerin çok azı tutuldu.
Soma’da siyaset-sermaye ve sendika üçgeni 301 madencimizi mezara göndermiştir.
Faciasının asıl sorumluları Soma Kömürleri, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ve TKİ’dir.
Ama şu anda bu dosya asıl faillerinden uzaklaştırıldı. Çünkü, eninde sonunda bu iş kendilerine hatta en tepe noktasındaki kişiye kadar ulaşacak.”
Üç söz verdiler, hiçbiri tutulmadı
MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, iktidarın Soma’da üç konuda söz verdiğini hatırlatarak,
“Birincisi, Soma kazası sonrasında geride kalan ailelerine sahip çıkmak. Mağdur ailelere hükümet değil, milletimiz sahip çıkmıştır.
Yardım seferberliği yaparak; AFAD’da toplanan 46,5 milyon TL dağıtıldı. İkincisi, çalışan madencilere sahip çıkmaktı.
Bu söz de havada kalmıştır. Üçüncü söz ise işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda düzenlemeler yapmaktı.
Bu konuda bir tek adım dahi atılmadı.” ifadeleri kullandı. Rantın istifayı engellediğini işaret eden
Akçay, şunları söyledi: “Maden sahalarının işletilmesi AKP’nin rant ekonomisinin en temel unsurlarındandır.
AKP rantiyeci bir parti olarak ülkemizin kaynaklarını yandaş sermaye oluşturma ve bu sermayeyi geliştirme aracı olarak kullanmaktadır.
Soma faciası sonrasında gelebilecek bir istifa dahi bu zincirin kopmasına sebep olabilecekti.
Bu zincirin en üst halkası Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Bu zincirin dağılması, yani rant ekonomisinin dağılması AKP’nin dağılması anlamına gelecekti.
Buradaki en küçük bir istifa bile tsunami etkisiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kadar ulaşabilecek bir dalga meydana getirebilecekti.”
OĞLUYLA TORUNU YAN YANA DEFNEDİLDİ
Faciada ölen 24 yaşındaki Niyazi Bayram’ın babası Ekrem Bayram da evlat acısını en derinden yaşıyor.
Oğlunu kaybettikten sonra köye taşınan baba Bayram, gözyaşları içinde konuşuyor: “Oğlum şehit olduğunda 24 yaşında ve evliydi.
Eşi beş aylık hamileydi. Bir oğlu dünyaya geldi, 8 gün yaşadı ve o da vefat etti. Oğlumun çocuğunu da dokuzuncu gün babasının yanına defnettik.
Tek oğlumdu. Biz cahiliz. Suçlular cezasını çeksin. Eşimin rahatsızlığı oğlum vefat edince daha arttı.
Evlat acısı çekmek, onun hasreti ile yanmak çok acı veriyor. Bize bunları yaşatanları Allah’a havale ediyoruz.”
FACİADAN AKILDA KALANLAR:
ACI HABER ÜLKEYİ YASA BOĞDU
Soma’nın Eynez mevkiinde, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen maden ocağında, 13 Mayıs 2014 günü saat 15.00 sıralarında başlayan yangında, 420 metre derinlikte ve 3,5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla dolmuş, madencilerden 162’si kurtarılmış, 301’i de hayatını kaybetmişti.
DAVANIN TUTUKLU SANIKLARI
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, maden mühendisi Ertan Ersoy ve emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik.
YUSUF YERKEL’DEN TEKME
Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel, 10 yıllık madenci Erdal Kocabıyık’ı yerdeyken acımasızca teklemedi. Ardından da doktora giderek 7 günlük rapor aldı. Yaşanan olay madencilerin acısına acı kattı. Başbakanlık müşavirinden hem tekme yiyen, hem de işsiz kalan madenci hakkında ayrıca 6 yıl hapis istemiyle dava açıldı.
TANER YILDIZ’IN GÖMLEĞİ
Kurtarma çalışmaları devam ederken dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, “Olayı duyunca uçak hazırlandığı, ben atladığım gibi buraya geldim. Gelirken bir şey almaya da vaktim yoktu. Arkadaşım diyor ki, bu gömleği önceki gün de giymiştin, dün de giymiştin. Evet şu anda durumumuz bu diyorum.” sözleri tepki çekmişti.
PROTESTOCUYA TOKAT
Faciasının yaşandığı dönemde Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’ın ilçe ziyareti sırasında kendisine yönelen protestoların ardından bir kişiye tokat attığı iddia edildi. Hatta tokat iddiasını destekleyen görüntüler de ortaya çıktı.
FITRAT AÇIKLAMASI ACIYI KATLADI
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Sadece madenlerde değil, başka işlerde de olur iş kazası. Yapısında fıtratında bunlar var. Madenlerde hiç kaza olmayacak diye bir şey yok.” şeklindeki açıklaması madenci yakınlarının acılarına acı kattı.
SORUMLULUĞU KİMSE ÜSTLENMEDİ
Türkiye’de yaşanan en büyük iş kazasının devlete ait bir maden ocağında yaşanmasına rağmen facianın sorumluluğu kimse üstlenmedi.
İstifa mekanizması da işlemedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da, tüm bürokratlarını ve bakanlık personelini koruyarak savcılığın talep ettiği soruşturma iznini dahi vermedi.
OĞLU TUTUKLU, BABA SERBEST
Soma Holding Yönetimi Kurulu Başkanı Alp Gürkan, facianın yaşandığı madenin asıl patronu olmasına rağmen yönetim kurulu başkanlığını oğluna devrettiği için gözaltına alınmadı, iddianame ismi geçmedi.
Alp Gürkan’ın mal varlıklarına tedbir koyulması talebi de, savcılık tarafından reddedildi.
Yargılama aşamasında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nin talimatıyla Alp Gürkan hakkında inceleme başlatıldı.
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı olan oğul Can Gürkan ise, 18 Mayıs 2014’te gözaltına alınarak tutuklandı. Can Gürkan, halen tutuklu yargılanıyor.