Samanyoluhaber.com yazarlarından Ertuğrul İncekul, muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin sohbetlerinden derlenmiş 'Derin Müslümanlık' kitabını köşesine taşıdı.
Ahlak, Yaratan’ın istek ve emirleri yörüngesinde yaşama ceht ve gayretidir.
Derin Müslümanlık kitabı Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 2 Mayıs- 5 Eylül 1980 tarihleri arasında İzmir Bornova Camii’nde verdiği 14 haftalık Ahlaki Mülahazalar üzerine sohbetlerinden derlenmiş. Sonrasında vefatına kadar geçen sürede olan sohbetleri ve yazılarından da alıntılar yapılmış. Yaşarken hep dile getirdiği bir ahlak kitabı yazma hayali de bir anlamda gerçekleşmiş oldu.
Süreyya Yayınları yetkilileri düşünmüştür ama ben olsam kitabın ismine Derinliği ile Müslümanlık ya da Derin Müslüman ismini seçerdim. Müslümanlığın yani İslam’ın derini veya sığı olamaz. İslam zaten özünde derinlikleri müsellem bir dindir. Sığlık veya zihinlerimizi yenileyememek, eskimek biz Müslümanlara mahsus bir durumdur.
Bugüne dek hem Doğu hem Batı’da ahlak üzerine çok eserler yazıldı. İnsanlığın kadim bir meselesi ve medeniyetin en temel unsuru olarak karşımıza ahlak çıkar. Olmak ya da olmamak kadar önemli bir olgudur. İnsanı var eden ya da yeryüzünden silen temel bir varoluş öznesidir. İlahi dinlerin de üzerinde en çok durduğu konu ahlaktır. insanı insan yapan DNAsı ahlaktır, iyi ya da kötü olma seçimidir ,diyebiliriz.
Batı’da ahlak üzerine çok sayıda eser yazıldı, yazılmaya devam ediyor.
Öne çıkan bazı klasikler şunlardır:
Nikomakhos’a Etik – Aristoteles; Batı ahlak felsefesinin temel eseridir. Erdem, ölçülülük ve "iyi yaşam" kavramlarını sistemleştirir.
Cumhuriyet – Platon; Adalet, erdem, ideal toplum ve bireyin ahlaki yapısını felsefi diyaloglarla ele alır.
Ahlakın Metafiziği – Immanuel Kant; "Ödev etiği" ve "iyi niyet" kavramlarıyla modern ahlak düşüncesinin kurucu metni kabul edilir.
Mektuplar: Ahlak Üzerine – Seneca; Erdem, ölüm, doğa ve ruhsal huzur üzerine Stoacı öğütler içerir.
Faydacılık (Utilitarianism) – John Stuart Mill; Ahlaki eylemin en büyük mutluluğu sağlaması gerektiğini savunan faydacı ahlak anlayışının temel metnidir.
Klasik İslami eserlerde ahlak
İslam düşünce tarihinde de ahlak alanında hatırı sayılır eserler verilmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
Harîs el-Muhâsibî (ö. 857) – Kitâbü’r-Ri‘âye li-Hukûkıllâh; Niyet, takva, içsel hesaplaşma ve nefs terbiyesi gibi ahlaki konuları işler.
Şihâbeddîn Ömer es-Sühreverdî (ö. 1234) – Avarifü’l-Meârif; Özellikle Osmanlı ve İslam dünyasında tasavvuf eğitimi ve ahlaki disiplinin başvuru kaynağı olmuştur.
İmam Gazâlî (1058–1111) – İhya'u Ulûmiddîn; Tasavvuf, ahlak, ibadet ve toplum hayatını bütüncül bir şekilde ele alır. Ahlaki arınmaya büyük vurgu yapar.
Ebû’l-Kâsım Abdülkerîm el-Kuşeyrî – er-Risâletü’l-Kuşeyriyye; Hem ahlaki hem de manevi gelişim açısından İslam ahlakının tasavvufî yorumunu sunar. Osmanlı medreselerinde yüzyıllar boyunca ders kitabı olarak okutulmuştur.
İslam’da Ahlak ve Maneviyat – Seyyid Hüseyin Nasr
Modern dünyanın karmaşasında insan ruhu sık sık kayboluyor. Seyyid Hüseyin Nasr ise bu karmaşaya karşı geleneksel İslam ahlakını bir pusula olarak gösteriyor. Felsefi derinliğiyle, sadece “ne yapmalı” sorusuna değil, “neden yapmalı” sorusuna da cevap veriyor. Maneviyatın yitip gittiği çağımızda, Nasr’ın eserinde ruhun derinliklerine uzanan sağlam bir rehber bulmak mümkün.
İslam Ahlakı – Yusuf el-Karadâvî
Kur’an ve sünnetle yoğrulmuş ahlak anlayışı, Karadâvî’nin kaleminde çağımızın meseleleriyle buluşuyor. Hem bireysel hem toplumsal düzeyde nasıl bir yaşam sürmeliyiz sorusuna net cevaplar veriyor. Klasik kaynakların ışığında, modern dünyanın sorunlarına çözüm arıyor.
İslam’ın Ahlak Esasları – Muhammed Hamidullah
Ahlak karmaşık değil, sistematik ve öğrenilebilir bir yapı diyor Hamidullah. Onun gözünde İslam ahlakı; eğitimden hukuka, toplumun her alanına işlemiş köklü bir değerler bütünü. Sade diliyle, İslam ahlakının temel taşlarını her yaştan okura ulaştırmayı başarıyor.
İslam ve İnsan, İnsanın Dört Zindanı – Ali Şeriati
Modern insanın yaşadığı ahlaki buhranı Ali Şeriati çok iyi görüyor. Ona göre ahlak; özgürlük, bilinç ve sorumlulukla el ele gitmeli. Sadece kurallara bağlı kalmak değil, ahlakı içselleştirmek gerekiyor. Şeriati’nin eleştirisi, bugünün insanına ahlakı yeniden düşünme çağrısıdır.
Yakın dönem ahlak üzerine yazılanlar
Yakın dönemde ise, Ömer Nasuhi Bilmen’in Muvazzaf İlm-i Kelam’ı, inanç ile ahlak arasındaki bağı ortaya koyar. Mehmed Zihni Efendi’nin Nimet-i İslam’ı günlük hayatta ahlakın nasıl yaşanması gerektiğine dair rehberdir. Elmalılı Hamdi Yazır’ın meşhur tefsiri Hak Dini Kur’an Meali ise Kur’an’ın ahlakî mesajlarını anlaşılır kılar. Tasavvufun büyük şairi Yunus Emre’nin şiirleri, sevgi ve tevazu ekseninde insanı ahlakî olgunluğa çağırır. Mehmet Akif Ersoy ise Safahat’ta milletin ahlakî çöküşüne dikkat çeker ve direnişi savunur. Günümüzün önemli düşünürlerinden Sezai Karakoç ve Necip Fazıl da insanın ruhsal ve ahlaki bunalımına ışık tutar, dönüşümün gerekliliğini vurgular.
Cumhuriyet döneminde de ahlak düşüncesi önemli tartışma konularından biri oldu. Nureddin Topçu, İsyan Ahlakı kitabında ve eserlerinde, ahlakı vicdan ve sorumluluk temelinde ele aldı. Ali Fuad Başgil, gençlere erdemli ve doğru bir yaşamın yollarını anlattı. Şemsettin Günaltay ise Zulmetten Nura kitabında, toplumun karanlık günlerinden İslam’ın aydınlık değerlerine nasıl dönüşebileceğini gösterdi. Ahmed Arvasi’nin Kendini Arayan İnsan’ı ise modern bireyin kimlik ve ahlak arayışını sorguluyor. Toplumu inşa edecek insandır, insanı da ihya edecek ahlaktır.
Derin Müslümanlık kitabı oldukça derli toplu konuları tasnif etmiş. Sadece başlıklar bile üzerinde günümüzcesi ile incelenecek, üzerinde derin tartışmalar yapılacak, müzakerelere konu olacak ahlakın temel özelliklerini ele alıyor. Yeni Ümit, Eylül-Aralık 2004’de yayınlanan ‘’Adalet’’ yazısı da kitaba önemli bir referans veriyor. 11. Lem’a, Mirkatü’s-Sünne ve Tiryaku Marazı’l-Bid’a, 30.Söz Ene Risalesi, Hücumat-ı Sitte yirmi dokuzuncu mektup altıncı risale gibi bölümlerde yeniden ahlaki mülahazalar nazara alarak okunabilir.
Yakın dönemde ise ahlak üzerine eserler yazılsa da yetersiz olduğu söylenebilir. Ahmet Kurucan, Ayhan Tekineş gibi ahlak konularını yazan, videolar çeken az sayıda aydın var, ama yeterli olduğu söylenemez. Günümüzün ahlaki problemleri de güncellenmelidir. Kozmopolitlik, vurdumduymazlık, müstehcenlik, rahata düşkünlük, zihin kirliliği, popülizm, hak arama motivasyonu, ideal demokrasi ve örnek vatandaşlık gibi konular yeniden İslam’ın temel bakış açısı ile günümüze yorumlanması gerekmektedir.