İspanya'da ETA'ya karşı mücadele amacıyla devlet içinde yasadışı olarak kurulan ve GAL ismiyle anılan Antiterörist Özgürlük Grupları örgütünü ortaya çıkaran ünlü savcı Ignacio Gordillo, Cihan Haber Ajansı'na konuştu.
"İspanya'nın JİTEM'i" olarak da bilinen GAL davasında İspanyol basınının belirleyici bir rol üstlendiğini anlatan Ignacio Gordillo, "Özellikle Diario 16 ve El Mundo gazeteleri çok büyük iş çıkardı. Bizim imkânsızlıklar yüzünden yapamadığımız veya önümüze çıkarılan engellemeler yüzünden ulaşamadığımız bilgilere onlar ulaştı" diye konuştu.
"Devlette gücü elinde tutanlar bilmeliler ki şiddeti ve terörü suç işleyerek sona erdiremezler" diyen Gordillo, bir suçu ortaya çıkarmak için başka bir suç işlenemeyeceğini kaydetti. Ignacio Gordillo, "Herkesin kanunlar önünde eşit olduğunun ve hepimizin düzene uymak zorunda olduğumuzun bilinmesi lazım" ifadelerini kullandı.
Gordillo, üst makamlardan gelen ‘dosyayı rafa kaldırma' ve ‘sanıkları serbest bırakma' taleplerine olumsuz karşılık verdiği için kendisinin üç kez davadan alındığını da kaydetti. GAL soruşturması sırasında birçok belgenin ‘devlet sırrı' gerekçesiyle mahkemeye sunulmadığını anlatan Gordillo, GAL davasının İspanya'nın bu tip konulardaki cezai soruşturmalar yasasını değiştirmesi açısından önem taşıdığını kaydetti. Gordillo, "Şimdi savcılar, örtülü ödenekler ve devlet gizli belgeleri gibi çok önemli bilgilere ulaşabiliyorlar" dedi.
‘ETA İÇİN KURULDU AMA ADAM KAÇIRMALAR, İNFAZLAR PEŞİ SIRA GELDİ'
Gordillo, GAL'in kuruluşunun ETA'nın polise yönelik saldırılarını artırdığı döneme rastladığına dikkat çekerek, "İspanyol polisi, ETA'yla nasıl başa çıkacağını bilemiyordu. Bu yüzden GAL isimli örgütün kurulmasına karar verildi. Kuranlar, ETA üyelerini korkutmak ve karşılık verme amacını taşıyordu. Sonraları daha büyük eylemler bunu takip etti. Adam kaçırmalar, gözaltılar ve suikastlar birbirini izledi. Örgüt, başlangıçta polis içerisinde idi. Buna GAL Azul (Mavi) sonra ise Jandarma'nın içerisinde GAL Verde (Yeşil) gibi oluşumlar eklendi" şeklinde konuştu.
‘İÇİŞLERİ BAKANI HÜKÜM GİYDİ'
GAL eylemleri için gereken finansmanın İçişleri Bakanlığı'na ait terörle mücadele için ayrılan örtülü ödenekten sağlandığını belirten Savcı Ignacio Gordillo, şu ifadeleri kullandı: "GAL her zaman Fransız, Cezayir ve Portekizli paralı askerlerle iş gördü. Soruşturmalar sonunda görüldü ki paralar, İçişleri Bakanlığı örtülü ödeneğinden geliyordu. Kamu parasının terörü bitirme adına bu şekilde kullanılması, biz savcılar açısından çok büyük bir suç anlamı taşıyor. Davalar sonucu, İçişleri Bakanı Jose Barrionuevo ve yardımcısı Rafael Vera bu yüzden hüküm giydi. Öte yandan büyük bir işadamının polislere, ETA'nın eylem yapmasına engel olmak için ödeme yaptığı öne sürüldü. Ancak bunu ispat edecek bir sonuca ulaşılamadı."
‘JANDARMA GENERALİ, İŞKENCE VE ADAM ÖLDÜRMEDEN CEZA ALDI'
İspanya tarihinde ‘Kirli Savaş' olarak adlandırılan GAL eylemlerinin zirvede olduğu 1983-87 yıllarına ilişkin yaşananlara değinen Gordillo şöyle devam etti: "GAL eylemleri Segunda Marey'in kaçırılmasıyla başladı. Fransa'da birçok suikastlar ve eylemler düzenlendi. En son kurbanı ise 24 Haziran 1987'de Juan Carlos Garcia Goena oldu ki şu anda bu davanın dosyaları yeniden açıldı. Ve ben de şahsen Goena'nın dul eşi Laura Martin adına dava açtım. Bir önemli olay ise İspanyol vatandaşı iki ETA mensubu gencin Fransa'dan kaçırılıp işkence yapılarak öldürülmesi oldu. ‘Lasa ve Zabala' adı verilen bu davada Jandarma Generali Enrique Rodriguez Galindo ve birçok jandarma elemanı adam kaçırma, işkence yapma ve öldürme suçlamalarıyla çok yüksek cezalara çarptırıldı."
‘MASUM İNSANLAR KATLEDİLDİ'
Gordillo, GAL'in her zaman örgüt üyelerini hedef aldığını; ancak birçok olayda hata yaptıklarını belirterek, "GAL üyeleri, çok kez masum insanları katletti. Bazıları, ETA'yla uzaktan yakından ilişkisi olmamasına rağmen GAL'in eylemlerine kurban gitti" dedi.
‘HAKKINDA AĞIR SUÇLAMALAR BULUNAN KİŞİLERİ YARGILAMAMIZ İSTENMİYORDU'
Savcı Gordillo şunları aktardı: "GAL ilk ortaya çıktığında doğrusu şaşkınlıkla karşılandı. Bizi sorular bekliyordu. Diğer tarafta İspanyol polisinin bu gerçeğin üzerini örtmeye yönelik çalışması vardı. Devlet terörünü gizlemeye çalışanlar, soruşturmanın sürdürülmemesi için bize her türlü engeli çıkardı. Ben mesela şahsen bu davadan üç kere görevden alındım. Hükümet tarafından atanan Genel Savcı Javier Moscoso bana birkaç kere GAL davasında yargılanan Amedo ve Dominguez için serbest bırakma talebi yapmam ve dosyayı arşive kaldırmam konusunda emirler verdi."
Haklarında bu kadar ağır suçlamalar bulunan kimselerin yargılanmasında işbirliği bir tarafa, davayı devam ettirmelerinin bile istenmediğini vurgulayan Gordillo, "İçişleri Bakanlığının örtülü ödenek konusunda bilgi vermemesi ve soruşturma için sorulan sorulara cevap verilmemesi de bu engellerden bazılarıydı" dedi.
GAL'İN POLİS KANADINDAKİ İSİMLER 108 YIL HAPSE MAHKÛM OLDU
"Beni görevden almalarına rağmen değerli savcı ve hâkimler sayesinde bu iş devam ettirildi" diyen Gordillo, "Audencia Nacional kararının daha sonra Yüksek Mahkeme tarafından da onaylanmasıyla GAL'in polis kanadının yöneticileri Amedo ve Dominguez, her biri 108 sene hapis cezasına çarptırıldı. ‘Lasa ve Zabala' davasından suçlu bulunan Jandarma Generali Galindo da 71 yıl hapis cezası aldı" diye konuştu.
SİYASETÇİLER SÜRECİ KÖSTEKLEDİ; “BİR NUMARA” ORTAYA ÇIKMADI
İspanyol politikacıların, GAL'in ne kadar önemli olduğunu görene kadar pek ciddiye almadıklarını, tam tersine Sosyalist hükümet döneminde her türlü engelleme çıkardıklarını anlatan Savcı Ignacio Gordillo, sağ veya sol ideoloji olsun politikacıların görevinin yargıyla işbirliği yapmak olduğunu söyledi.
Ignacio Gordillo, "Sol orjinli İspanya Sosyalist İşçi Partisi'ni GAL türü bir örgütlenmeye götüren şartlar size göre neydi?" şeklindeki soruyu ise "O dönem iktidarda olan Sayın Felipe Gonzalez'in GAL'den sorumlu olduğu hiçbir zaman delilleriyle gösterilemedi. Ancak altında bulunan İçişleri Bakanlığı çalışanları ve polisler bu işe dâhillerdi. Mantıken, polis ve hükümetten sorumlu devletin en üst düzey ismi olarak bunu bilmesi, engellemesi ve bir daha olmaması için önlemler alması gerekiyordu. Ve ayrıca yargıyla işbirliği yapması gerekiyordu. Hâkim Garzon'ın, ‘Bay X' (GAL'in 1 numarası) diye tanımladığı kişi hiçbir zaman gösterilemedi; ancak şu da bir gerçek ki o dönemde İçişleri Bakanlığı ve İspanyol hükümeti yargıya çok az yardımcı oldu" cevabını verdi.
Bazı belgelere, gizli olduğu gerekçesiyle, savcı ve mahkemelerin ulaşamayacağı yönünde kararlar alındığını dile getiren Gordillo, "Şu anda İspanya'da o madde değiştirildi. Devlet sırrına ilişkin kanun da değiştirildi. Şimdi savcılar örtülü ödenekler ve devlet gizli belgeleri gibi çok önemli bilgilere ulaşabiliyorlar. Bu yüzden GAL soruşturması, İspanya'nın bu tip konulardaki cezai soruşturmalar yasasını değiştirmesi açısından önem taşıyor. GAL olsun ETA olsun bizim için her ikisi de benzer suç örgütleridir" değerlendirmesinde bulundu.
‘ÜMİT EDİYORUM TÜRK YARGISI DA...'
Gordillo, Türkiye'de yürütülen Ergenekon operasyonları hakkında bilgisinin olup olmadığı hakkındaki soruya şu cevabı verdi: “Ergenekon davası konusunda sadece gazetelerden okuduğum kadarıyla bilgi sahibiyim ama bir savcı olarak konuyu bilmiyorum. Bizim İstanbul'da ofisimiz bulunmasından dolayı birçok kez Türkiye'ye gittim. Ümit ediyorum ki Türk yargısı yasalara en üst düzeyde bağlı kalarak en hızlı biçimde yasadışı faaliyette bulunanlara hak ettiği cezayı verir.”
CİHAN