Avrupa Parlamentosu Milletvekili İsmail Ertuğ Türkiye'de gündeme gelen dersaneler tartışmasına anlamsız buldu. Almanya Özel Dershaneler Birliği Başkanı Dr. Cornelia Sussieck ise “Devlet özel kurumlara karışamaz.” dedi.
- AP Vekili Ertuğ, "Dersaneleri kapatmak, bataklık dururken sivri sinek ilacını yasaklamaya benzer!"
- Sussieck, “Devlet özel kurumlara karışamaz.”
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin'in hazırladığı dershaneleri kapatmayla ilgili taslağa Avrupa'dan da tepki geldi. Avrupa Parlamentosu Milletvekili İsmail Ertuğ Türkiye'de gündeme gelen dershaneler tartışmasına anlamsız buldu. "Türk eğitim sisteminin birçok sorunları vardır. Bu militarist eğitim sisteminin temel sorunlarından biride sınavlardır, dershaneler değildir", açıklamasında bulundu.
"Sınav olduğu için dershaneler vardır" vurgusunda bulunan Ertuğ "dershaneleri kapatmak, bataklık dururken sivri sinek ilacını yasaklamaya benzer", dedi ve hükümetin bu sınavları kaldıracak veya en azından gençlere alternatifler sunacak şekilde politika üretmesi yönünde çağrıda bulundu.
"İlkokuldan itibaren Türkiye çocuğu sınavdan sınava yaşıyor. İnsanlar soru çözme uzmanı olmuş ama ortaya kendisi bir şey koyması onlardan hiç beklenilmemiş. Milyonlarca insan adeta tek kalıba sokulmaya çalışılmış" gözleniminde bulunan Ertuğ, "herkes üniversite okumak zorunda değil, toplumun yetenekli ve iyi eğitimli meslek sahibi insanlara ihtiyacı vardır", dedi ve gelişmiş ülkelerin sistemlerinden faydalanılarak yeni bir Türk eğitim sistemi modelinin geliştirilmesinin gerektiğini savundu.
"Devlet okul eğitiminin yetersiz olduğu için insanlar çocuklarını dershanelere gönderiyor" diyen Ertuğ özellikle fakir aileler için dershanelerin çok önemli olduğunu savundu. "Dershaneler olmasa fakir ailelerin çocukları özel okula giden zengin çocukları ile nasıl yarışacak?" sorusunu ortaya atan Ertuğ, "Dershaneler kapatılırsa mevcut sınav sistemi ile Türkiye'de zengin fakir uçurumu korkunç derecede büyücektir. Dershaneler en azından birazda olsa fırsatlar eşitliği sağlıyordu", yorumunda bulundu ve "dershaneler kapatılırsa maddi durumu elverişli olanlar eve özel öğretmen çağıracaktır, peki durumu iyi olmayan aileler ne yapacak ?" sorusunu sordu.
Ertuğ, "devlet insanlara istihdamda alternatifler sunarsa milyonlarca öğrenci sınavlarda perişan olmaz ve o zaman ancak dershanelere ihtiyaç kalmayabilir", dedi ve dershanelerin kapatılmasının problemi çözmeyeceğine tekrar dikkat çekti.
Devlet ancak kendi kurumlarını kapatabilir
Zaman’a konuşan Almanya Özel Dershaneler Birliği Başkanı Dr. Cornelia Sussieck de, Türkiye’dekine benzer statüde olan dershanelerin Almanya’da devlet tarafından kapatılmasının mümkün olmadığını söyledi. Alman devletinin sadece devlete bağlı kurumları kaldırabileceğini söyleyen Sussieck, “Devlet özel kurumlara karışamaz.” şeklinde konuştu. Bu konudaki tek istisnanın suça karışmak olduğunu vurgulayan Sussieck, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet sadece suç teşkil edecek bir durum olduğunda müdahale edebilir. Bu da ancak mahkemenin suç unsuru tespit etmesiyle mümkün olabilir.”
Sussieck, Kore’de dershaneleri yasaklamanın bir süre denendiğini ancak bunun uzun ömürlü olmadığını kaydetti. Ülkesindeki her iki öğrenciden birinin dershanelerden eğitim desteği aldığına dikkati çeken dernek başkanı, bu kurumlara olan talebi ifade ederken adeta Türkiye’deki dershaneleri tarif eden ifadeler kullandı: “Dershaneleri başarılı kılan özellikler arasında derslerin güvenilir, düzenli ve sistematik oluşu, okuldaki müfredatı desteklemesi, öğretmenlerin müfredata hâkim oluşu sıralanıyor. Dershane öğretmenleri hem öğrenciler hem de ailelerle irtibat içerisinde oluyor.”
Dar gelirliye devlet yardım ediyor
Dershaneleri çocuğun eğitiminin bir parçası gören dernek başkanı, ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarının ders yardım ücretinin devlet tarafından karşılandığını söylüyor. Ülkesinin tıpkı Türkiye gibi bir sosyal devlet olduğuna vurgu yapan Sussieck, “Devlet çocukların okullardaki hedeflerine ulaşmaları için ders takviyesine ihtiyaç duyduklarının farkında. Almanya gibi sosyal devletlerde, çocuklara dershaneye gitme imkânı sunulması adalet unsuru olarak görülüyor. Ailelerin elinden çocuklarına ders takviyesi verme hakkı alınsa, sanırım aileler sağa sola saldırırlar.” diyor.
Demokrasilerde böyle bir yasak olmaz
Sussieck, devletin bir yandan özel teşebbüsleri kapatıp, diğer yandan bir devlet kurumunda ders destek kursu verme hakkına sahip olmadığını söylüyor. Ailelerin ihtiyaç gördükleri için çocuklarını dershaneye gönderdiğini dile getiren Sussieck, “Dershaneye gerek kalmaması için okul sisteminin çok iyi bir hale gelmesi gerekiyor. Almanya’daki okullar da bu ihtiyacı karşılamak istiyorlar. Ama başarılı olamıyorlar.” diye konuşuyor. Türkiye’deki dershane kapatma tartışmalarından haberdar olduğunu söyleyen Sussieck, “Demokratik bir ülkede böyle bir yasağın uygulanması mümkün değildir. Herkes insan hakları kapsamında eğitim alma hakkına sahip. Hiçbir devlet bu hakkı vatandaşın elinden alamaz.” ifadelerini kullandı.
Eğitim takviyesi haktır, engellenemez
Dershanelerin yasaklanmasının daha büyük sorunlar oluşturacağını düşünen Sussieck, dershaneler yasaklanırsa öğrenciler olsun, ders veren öğretmenler olsun ders destek kurslarına devam ettikleri takdirde suçlu durumuna düşmüş olurlar. Böyle bir yasağı kimse kabullenemez, çünkü biz herkesin istediği mesleği yapabileceği özgür ve demokratik bir ülkeyiz. Almanya’daki her vatandaş ekstra eğitim alma özgürlüğüne sahip. Bu hak kesinlikle ellerinden alınamaz.” diyor.