Bahçeli'den bomba darbe açıklaması

Bahçeli'den bomba darbe açıklaması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP'nin iktidara gelmesinin ardından ülkede demokrasiyi zaafa uğratacak bazı olaylar yaşandığını söyledi.

2002-2007 arası yıllara dair önemli anekdotlar paylaşan Bahçeli, demokrasi dışı girişimlere müsaade etmediklerini belirtti. Attıkları adımlarla darbeleri önlediklerini belirten Bahçeli, “MHP'yi kendi iktidar heveslerinden bir unsur olarak kullanmaya çalışan irade Silivri'de oldu, MHP Meclis'te.” diye konuştu.

Devlet Bahçeli, partisinin Genişletilmiş İl İstişare Toplantıları'nda önemli açıklamalarda bulundu. 2002-2007 yılları arasında Türkiye'de demokrasiyi zaafa uğratacak olayların yaşandığını anlattı. Demokrasi dışına çıkması ve demokrasi dışına çıkanlara destek olması yönünde  partisine yapılan baskılara boyun eğmediklerini kaydetti. O günlere ilişkin çarpıcı detaylar verdi. Attığı adımlarla darbeler sürecini önlediğini söyledi. Bahçeli, “Türkiye'nin önünü tıkayan, demokrasiyi zafiyete uğratan, kaos ve krizlerle Türkiye'yi bir darbeler sürecine tekrar sokabilecek olan tıkaç, MHP'nin isteği üzerine çekilmiştir, demokrasinin önü açılmıştır. Bu böyle olmasaydı, Türkiye'de neyin olup biteceğini tahayyül bile edemezdiniz.” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli, yine o günlere dair, MHP'nin önüne siyah çelenk konulması olayını hatırlattı. Siyah çelengin ardından emekli generallere sert bir dille ‘Elinizi MHP'den çekin' uyarısını yaptığını kaydetti. MHP lideri, “O dönemlerde Bursa'da genişletilmiş il divan toplantısı yapıyoruz. 7 il katılmış... Oradaki toplantılar sırasında, ikinci değerlendirme konuşmasını yaparken, ‘Emekli generaller, MHP'den elinizi çekiniz' dedim. Türk siyasi hayatında bu kadar gür sesle söylenen ikinci bir cümle bulamazsınız. MHP'den elini çekmemekte ısrar edenler, içimizde her türlü tuzağı kurdular. Bunları da bir gün ayrıntılı bir şekilde konuşabiliriz. MHP'yi kendi iktidar heveslerinden bir unsur olarak kullanmaya çalışan irade Silivri'de oldu, MHP Meclis'te. Bu kadar açık. Bunları diğerleriyle de karıştırmamak lazım. O bakımdan bazıları kendini bilecek.” dedi. Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

BAŞÖRTÜSÜ SORUNUNU ÇÖZEN MHP'DİR: “Başörtüsünün istismarcısı AKP, sorunu çözen MHP'dir. Yine bir gün dönemin başbakanı İspanya'da iken gazetecilere ‘başörtüsü sorunu'nu gündeme getirdi. Ankara'dan hiç beklemediği bir cevap verdik. ‘Gelin şu başörtüsü konusunu halledelim' dedik. Anayasa değişikliğine gidildi. MHP'nin desteğiyle, 411 milletvekilinin oyuyla, o maddeler değiştirildi.”

DİNİ İSTİSMAR ETTİLER: “Cumhurbaşkanı Meclis'te seçiliyor. O dönem aday Abdullah Gül. Seçim için tartışmalar başlamış, nereden geldiyse 367 kavramı ortaya atılmış. Cumhurbaşkanı seçeceğimiz yerde 367 tartışmasıyla Türkiye gerilmiş. Beklenen sonuç alınamayınca AKP kalktı, erken seçim talebinde bulundu 2007'de. Seçimler sırasında Kayseri'de, Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan kürsüye çıktılar, el ele tutuştular. Bir tek slogan söylediler: ‘Müslüman bir cumhurbaşkanı seçeceğiz.' İslamiyet istismar edildi. Sanki ondan evvel cumhurbaşkanı olanların Müslümanlıkla alakası yokmuş dercesine Türkiye'den hesap sorulur hale getirildi.”

367 KRİZİNDE ‘MECLİS'E GİRMEYİN' DİYE HABER GÖNDERDİLER: “Seçimler oldu, MHP 71 milletvekili ile TBMM'de temsil edilir hale geldi. AKP yine 367'yi bulamadı. Durum böyleyken sorun çözmek yerine toplumsal huzur ve istikrar sağlamak yerine gerilimden siyasal sonuç elde etme çabasında olanlar, Türkiye'yi yine karmakarışık hale getirdiler. ‘MHP de Meclis'e katılmasın.' Ne olacak? 367'nin altında kalacağı için cumhurbaşkanı seçilemeyecek. MHP, Türk milliyetçiliğini esas almış, millet iradesini her şart altında temsil eden, TBMM'de her şart altında bulunması gereken bir siyasi partidir. Dünya yansa, Türkiye o yangının içine düşse, o Meclis'i açık tutacak olan Türk milliyetçileridir. Tuzağa düşmeyiz. Ama 367 konusunu da gündeme getiriyorlar. MHP'ye değişik kanallardan, kiminin eşi, dostu, damadı, çoluğu çocuğu varsa, (haber gönderdiler) Meclis'e girmesinler (diye)... Biz (onlara) tek bir cümle söyledik; ‘O gün orada olacağız' dedik ve o gün orada olduk.”

KAPIMIZ İNANÇLI İNSANLARA AÇIKTIR: “MHP'de tavan-taban olmaz. MHP bir dava partisidir. Bu davanın neferi olur. Belli dönemlerde sosyal sorumluluk yüklenmiş arkadaşlarımız olur, o bugün vardır, yarın yoktur. Ama bizim aramızda sultan olmaz, bizim aramızda Kaçak Saray'da kral olmaz. Heveslenenler varsa kovun gitsin.AKP ile diğer partilerde inançlı insanlar vardır. MHP onlarla kucaklaşmak ister, kapımız o insanlara açıktır.”

SEÇİME GİTMEKTEN ÇEKİNMEYİZ: “Eğer Türkiye millet iradesine başvuracaksa, seçime gitmekten çekinmeyiz. Fakat ondan evvel Türkiye'nin çok daha büyük kaosları, krizleri varsa o zaman da üzerimize düşen sorumluluğu yapabiliriz.

BİZ AKREP DEĞİLİZ, İLKELERİMİZ VAR: “MHP, ‘Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben' diyen bir siyasi harekettir. Eğer Türkiye çok büyük bir krize doğru gidiyorsa, taşın altına elimizi değil, gövdemizi koyarız. Ama biz akrep çiyan değiliz ki taşın altına hemen kayalım. Bizim ilkelerimiz var, kurallarımız var, bizim milletimiz var, milletimizle özdeşleşen yönlerimiz var.”

30 SENEDİR NEREDEYDİNİZ?

“Bir cümle üretmişler, ‘Taşın altına elinizi ne zaman koyacaksınız?' Geçmişte bizimle beraber olan 3 kişiyi Akit Gazetesi'ne çıkarmışlar. Onlarla milliyetçilere selam gönderiyorlar; ‘MHP, Türkiye'nin en zor şartlarına kayıtsız kalamaz, MHP şöyle, böyle olamaz...' 30 seneden beri MHP'de alakası kalmamış olan insanlar, bize bunu tavsiye ediyorlar. Sana ne? 30 yıldan beri acımızda, neşemizde yoksun, başka yerlerde bulunuyorsun, gelip bizden hesap sormaya kalkıyorsun.” ZAMAN

10 Ağustos 2015 08:22
DİĞER HABERLER