Devlet şehidine böyle sahip çıkıyor

Devlet şehidine böyle sahip çıkıyor
'Şehitler ve gaziler Hükümet olarak, millet olarak, devlet olarak en çok değer verilen varlıklar...'
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cemil Çiçek, terörden dolayı şehit olanların ailelerine yardımın söz konusu olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, şehitler ve gazilerin hükümet olarak, millet olarak, devlet olarak en çok değer verilen varlıklar olduğunu belirtti. Bakan Çiçek, şöyle konuştu: ''Hayatımızı onlara borçlu olduğumuzun farkındayız. Hepsine, hepimizin minnet ve şükran borcu vardır. Dolayısıyla ister bizim hükümetimiz, ister bizden önceki hükümetler, Cumhuriyet hükümetleri ve neticede Türkiye Cumhuriyeti Devleti, eldeki imkanlar ölçüsünde bu acıların bir ölçüde dindirilmesi ve ailelerin ıstıraplarının paylaşılması anlamında bir kısım çalışmalar yaptı, yapıyor ve bir kısım ödemeleri de yapmaktadır. Kamuoyunun belki bu konularda yeteri kadar bilgisi yok. Şimdi bir kampanya da başlatılmıştır. Böyle bir durum vaki olduğunda değişik adlar altında, değişik imkanlar sağlanmaktadır.'' -YAPILAN YARDIMLAR- Çiçek, değişik zamanlarda çıkarılmış kanun kapsamında şehitlere, malul gazilere bir defada sağlanan haklar ve aylığa bağlı haklar bulunduğunu ifade ederek, yapılan yardımlara ilişkin şunları söyledi: ''Bir defada sağlanan haklar şunlar: Nakdi tazminat olarak şehitlere yaklaşık 46 milyar lira, malul gazilere 11 milyar 483 lira ile 34 milyar 449 lira bir ödeme yapılmaktadır. Ayrıca tütün yardımı olarak bin 879 lira ödeme yapılmaktadır. Verilen faizsiz konut kredisi yaklaşık 45 bin YTL'dir. Türk Silahlı Kuvvetleri Dayanışma Vakfı yardımı 13 milyar ile 31.5 milyar lira arasında, üye olanlara yapılabilmektedir. Birlik Komutanlığı yardımı 918 YTL. Üye olanlara OYAK yardımı yaklaşık 33 milyar lira. Emekli ikramiyesi, emekli Sandığı'na üye olanlara yaklaşık 72 bin YTL. Kuvvet Komutanlığı destek yardımı er ve erbaşlar için 2 bin YTL. Mehmetçik Vakfı yardımı da 6 bin YTL. Ayrıca şehitlere ve malul gazilere devamlı sağlanan olanaklar olarak emekli maaşı, hizmet süresi 30 yıldan az olanlara 957 ila bin 677 YTL. Bu rütbelerine göre değişiyor. Hizmet süresi 30 yıldan fazla olanlara bin 298 ila 2 bin 213 YTL ödeniyor. Er ve erbaşlar için bin 121 YTL, terörle mücadele kapsamındaki emsal maaş ise şehit görevliler hayattaymış gibi terfi ettirilmek suretiyle bin 181 YTL'den 3 bin 176 YTL'ye kadar verilebilmektedir. Emekli sandığınca çocuklarına yapılan öğrenim yardımı 536 YTL ile bin 73 YTL arasındadır. Mehmetçik Vakfınca yapılan yardım 166 ile 332 YTL arasındadır. Askeri hastanelerden yararlanma imkanı, ulaşım araçlarından ücretsiz faydalanma imkanı, elektrik indirimi de yüzde 40 olarak ödenmektedir. Terör mağduru sivil vatandaşlara sağlanan haklar ise terör nedeniyle yaralanan vatandaşlara 2 bin 30 ile 24 bin 368 YTL arasında, terör nedeniyle şehit vatandaşlara 16 bin 922 YTL tazminat ödenmektedir. Ayrıca zarar tespit komisyonu tarafından tespit edilen diğer zararlar da ilgili kanun gereği ödenebilmektedir. Aynı şekilde Emniyet Genel Müdürlüğü personeli bakımından da nakdi tazminat yaklaşık 46 bin YTL, TOKİ konutlarından verilen faizsiz konut kredisi 44 bin YTL, Sosyal Hizmet Daire Başkanlığı Sosyal Yardım Fonu'ndan verilen 10 bin YTL, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünce en yüksek devlet memurunun almış olduğu maaşın 30 katı tazminat 64 bin 555 YTL. Polis Sandığı'na üye olanlara üyelik süresine bakılmaksızın Ankara Sigorta tarafından verilen 20 bin YTL, emekli Sandığınca belirlenen miktarda ve her yıl bir kez verilen tütün ikramiyesi bin 706 YTL. Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfınca verilen 10 bin YTL.'' Devletin, bugünkü imkanlar içinde mütevazı da olsa bu yardımları yaptığını belirten Çiçek, bu insanların ve yakınlarının bu yardımların çok daha fazlasına layık olduğunu söyledi. -''İNŞALLAH GEREK KALMAZ''- Bakan Çiçek, tezkere çerçevesinde ordunun söz konusu bölgeye bir kez mi yoksa birden fazla mı giriş yapacağına yönelik soru üzerine, ''İnşallah hiç birisine gerek kalmaz. Bunu ifade etmeye çalıştık. Bu bir yıllık süre içinde bu tezkere müteaddit defalar kullanılabilecektir. Bunda esas olan süredir ve diğer şartların tespitidir. Zaten bunu ilgili birimler konuşarak, görüşerek bunun gereğini yapacaklardır. Ama tekrar ifade ediyoruz, inşallah gerek kalmaz'' dedi. Çiçek, bir başka soru üzerine, memur maaşlarına yapılacak zamların da Bakanlar Kurulunda gündeme gelmediğini söyledi. Tezkerenin kapsamınına ilişkin bir soruyu yanıtlarken de Çiçek, ''hudut, şümul ve ne kadar miktar kuvvet gönderileceğinin planlamalarla belirlenmiş ve belirlenecek hususlar olduğunu'' söyledi. Çiçek, ''Sınır ötesi operasyon için bölgeye girerken, bunun talimatını hükümet mi verecek yoksa TSK'dan gelen talep doğrultusunda mı?'' sorusunu şöyle yanıtladı: ''Devletin ilgili birimleri ve hükümet, her gün, her saat bu konunun üzerindedir, yani periyodik olarak toplantıların dışında da bu konu Türkiye'nin gündeminde olduğu sürece devletin her birimi zaten yakın bir iş birliği, temas ve koordinasyon içerisindedir. Dolayısıyla o kadar sanılan bürokratik işlemler olan bir mekanizması yoktur. Çünkü bir tedbir olarak alındığına göre, tedbir kavramı neyi ifade ediyorsa o kadar kısa süre içinde bunun gereği yapılır.'' -2008 YILI BÜTÇESİ- Bir soru üzerine, 2008 yılı bütçesinin Bakanlar Kurulunda imzaya açıldığını belirten Bakan Çiçek, ancak üzerinde bir detay çalışma daha yapılması gerektiğini söyledi. Çiçek, bu çalışmanın bu akşam yapılacağını bildirdi. Bütçe büyüklüklerinin ne kadar olduğunun sorulması üzerine de Çiçek, ''yaklaşık bellidir ama bir detay çalışma daha yapılması gerekiyor'' dedi. -ABD ASKERLERİ VE PEŞMERGELER- Bir gazetecinin, ''(Türk askerleri, Kuzey Irak'a girilmesi halinde ABD askerleri ve peşmergelerle karşı karşıya gelebilir) şeklinde bir görüş var. Bakanlar Kurulunda böyle bir şey görüşüldü mü?'' sorusuna Çiçek, ''Bunlar teknik ayrıntılardır, bunların hepsinin burada konuşulması doğru da değildir. Aslında hepimiz zor bir konuyu konuştuğumuzun farkında olmalıyız. Yani her şeyi herkesin huzurunda, herkesin önünde konuşursak bu işin tedbir alma niteliği ortadan kalkar. Bazı sorunlarınızı siz kendi kendinize sorun cevaplayabilirsiniz de çok fazla detaya girmekte fayda görmem'' karşılığını verdi. -TÜRK TELEKOM'DA GREV KARARI- Türk Telekom'daki grev uygulamasının, anlaşma sağlanamaması halinde yarın başlayacağı anımsatılarak, grev kararının ertelenmesinin Bakanlar Kurulunda görüşülüp görüşülmediğinin sorulması üzerine Çiçek, şunları söyledi: ''En son akla gelecek şeyi en başta söylüyorsunuz. Bizim arzumuz bu türlü sözleşmelerin anlaşmayla sonuçlanmasıdır. Bu konuda hükümet olarak bizim üzerimize düşen varsa yaptık, yapmaya çalışıyoruz, Türk Hava Yollarında olduğu gibi... Ama kabul etmek gerekir, bu hesap meselesidir. Yani kurumlar zarara girerek hak elde edilecekse bir süre sonra o kurumun zararları, ülkeye başka türlü zarar verir. Onun için sayın Ulaştırma Bakanımız bu konuda tecrübelidir. Geçmişte de birçok ihtilafın çözümüne de katkı sağladı. Bugün görüşme devam ediyor. Ümit ediyorum ki anlaşmayla sonuçlanır. Söylediğiniz konuya hiç gelinmemiş oluruz.'' Bakan Çiçek, ''Bu konuda zaman sınırı var mı?'' sorusunu yanıtlarken de ''Zaman sınırı varsa onun gereği zaten yapılacak hazırlıklarda yapılır. Merak etmeyin ama biz anlaşmayla sonuçlanmasını arzu ederiz. Ben her defasında olaylara olumlu yönden bakarım. Siz niye olumsuz bakıyorsunuz? İlle de grev gibi, işçiye de fayda getirmeyecek, kuruma da fayda getirmeyecek tedbirleri konuşalım ki?'' dedi. -MAŞA- Çiçek, Kuzey Irak'a ilişkin konularda siyasi ve diplomatik ilişkilerin devam edip etmediğine ilişkin bir soru üzerine, ''Tabiatıyla biz siyasi ve diplomatik yoldan bu konuyu konuştuk. Konuşmaya da devam ederiz, faydası olacaksa...'' diye konuştu. ''Beklenti nedir? Ne olursa tezkerenin gerekleri yerine getirilmez?'' sorusuna da Çiçek, şu yanıtı verdi: ''Ben bu sorunuzun cevabını biliyorum ama dikkat ederseniz her şeyi burada söylememeye çalışıyorum. Çünkü bir tek tedbirle, bir tek konuşmayla, bir tek teşebbüsle bu bela def edilebilseydi, şimdiye kadar hem Türkiye'mizden hem de başka ülkelerden def edilebilirdi. Şunu da görmemez lazım, bugün PKK dediğimiz terör örgütü Kürt halkını temsil etmiyor. En büyük zararı onlara veriyor ama birçok gelişmelerden biliyoruz ki PKK, bugün önemli devletlerin istihbarat güçleri ile iç içedir, onların maşasıdır, onların politikalarının aletidir. Onların karşılığı olarak da birçok yerde sığınıyorlar, barınıyorlar, para topluyorlar, oralarda icrai faaliyette bulunuyorlar. Ne söylemek istediğimi şöyle 5-6 aylık gazeteleri karıştırışanız, siz bile göreceksiniz. O nedenle PKK gerçeğinin herkes tarafından iyi bilinmiş olması gerekir. Türkiye de iyi bilmelidir. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti sadece görünürdeki belli rakamla uğraşıyor değildir. Ama bugün herkes biliyor ve biz de biliyoruz ki PKK, önemli devletlerin istihbarat kuruluşlarıyla iç içe, onların maşası, piyonu. Türkiye'yi istikrarsız kılmak, gelişmesini engellemek adına eğer rakam 300 milyar dolar bir şey ifade ediyorsa PKK'nın kimlerin hesabına, niçin çalıştığının da gerçek olarak ortaya çıkması çok kolaydır ve bunların aşılması da çok kolaydır.'' AA
15 Ekim 2007 20:23
DİĞER HABERLER