"Devlete güvenen öğretmenler işsiz kaldı, 4 aydır maaş alamıyorlar"

PAK Eğitim İşçileri Sendikası Bursa Şube Başkanı Mehmet Özdemir, Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen dershane çalışanlarının mağdur edildiğini söyledi. Özdemir, "Devlete güvenen emekçilerimiz işsiz kalmıştır. 4 aydır maaş alamayanlar, ailelerini nasıl geçindirecekler?" diye sordu.

Anafen Dershaneleri Genel Müdürü Alper Söyler ve Eğitimci Hakan Meşe ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Mehmet Özdemir, Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarından Anayasa Mahkemesinin dershanelerin iptal karını uygulamasını istedi.

Özdemir, şöyle konuştu: "Yasal haklarımızın verilmesini, çalıştığımız iş yerlerinde öğretmenliğimizi yapmak istiyoruz. Dershane Öğretmeni olarak çalışan arkadaşlarımız; 'Biz devletten iş istemedik. Bizim zaten bir işimiz vardı. Bir şekilde hayatımızı idare ettiriyorduk. Devlet kendisi öğretmelere iş vereceğini, mağdur etmeyeceğini söyledi. Devlete güvenen emekçilerimiz işsiz kalmıştır. 4 aydır maaş alamayanlar, ailelerini nasıl geçindirecekler?"

"Bakan Nabi Avcı ve ekibi hala bu çok açık ve tevile imkân tanımayan karara rağmen bildiğini okumaya devam etmektedirler" diyen Özdemir, şöyle devam etti: "Oysa AYM kararları, kesin ve bağlayıcıdır. Anayasanın 138. madde şöyle diyor: "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. MEB'in hiçbir yasal dayanağı bulunmayan genelgesine karşı hukuk mücadelesi sürdürüyoruz. Danıştay'a başvurarak bu genelgenin hukuksuzluklarını tüm yönleri ile gözler önüne sererek iptalini istedik. Anaysa Mahkemesi kararları yönetmelikle değiştirilemez. Milli Eğitim Bakanlığı dershanelerle ilgili temel evrensel hukuk kavramlarına aykırı yönetmelik çıkaramaz ve uygulayamaz. Bu kurumlar da çalışanlara siyasi saikle ayrımcılık ve psikolojik baskı altında tutamaz. Geçmiş dönemlerdeki Batı Çalışma Gurubunu hatırlatan Milli Eğitim müdürlüklerindeki 'Özel Büro'ların Amacı ve görevi nedir? Bu birim 28 Şubat darbe sürecindeki Batı Çalışma Gurubu gibi hukuksuz işleri mi koordine etmektedir?"

Bakanlık ve milli eğitim bürokratlarına seslenen Özdemir, "Bir siyasi inat uğruna yüz binlerce öğrencinin, bu sektördeki esnafın ve on binlerce öğretmenin içine düşürüldüğü belirsizlik halinin izahı yoktur. Böylesine bir inat ve kin, her türlü endişemizi haklı kılmaktadır. Bakanlık ve İl Milli eğitim müdürlüklerinde ki bürokratlar; Suç teşkil eden ve sizi suça iten kanunsuz emirleri uygulamayın. Görevlerinizi keyfi şekilde kullanmaktan kaçının. Eşitlik ve adalet anlayışı çerçevesinden çıkmayın. Kamu yararını gözeterek Anayasa ve hukuk içerisinde kalın ve suç işlemeyin."

SÖYLER: DÖNÜŞÜMÜMÜZ ENGELLENDİ, DERSHANE OLARAK DEVAM EDECEĞİZ

Anafen Dershaneleri Genel Müdürü Alper Söyler ise hukuksuz şekilde önlerinin kesilmek istendiğini ifade etti. Bursa'da, dönüşüm isteyen dershanelerin çoğuna ruhsat verilmesine karşın kendilerine zorluk çıkartıldığını vurgulayan Söyler, şunları dile getirdi: "Bize bir ambargo konuldu. Hangi sebeple olduğunu bilmeden uzun süre bizi beklettiler, bir hafta içinde çıkması gereken ruhsatlarımızı 6-7 ay beklettiler, 'bugün vereceğiz, yarın vereceğiz, sıkıntı yok' dediler, defalarca teftişe geldiler, ölçtüler, biçtiler, buna rağmen en sonunda bir paragraf yazıyla, 'dönüşümünüz kabul edilememektedir' denildi. Bursa'da bizim kompleks şeklinde yapılmış, bahçesi, koridorları geniş olan 27 sınıfı olan okulumuza dönüşüm izni verilmedi. Komik bir işe imza atarak 28 kontenjanlı 400 metrekare bir yere okul izni verdiler. O onların hakkıdır bir şey demiyorum ama bir tarafta bunu yapan irade, diğer tarafta siyasi oyunla bizim önümüzü kesiyor. Ama biz Anayasa mahkemesinin kararından sonra dershane olarak yolumuza devam edeceğiz."

MEŞE: DERSHANE RUHSATLARIMIZ VAR

Eğitimci Hakan Meşe ise, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararın sorunu çözmediğini dile getirdi. Meşe, Milli Eğitim Bakanlığı'nın genelgelerle bunu aşmaya çalıştığını belirterek, "Diyor ki, Anayasa Mahkemesi kararları geriye işlemez'. Halbuki dershaneler 1 Eylül 2015 tarihinde kapatılacaktı. Anayasa Mahkemesi 23 Temmuz 2014 tarihinde kararını açıkladı. 23 Temmuz günü dershaneler hangi kanuna hangi mevzuata göre faaliyetlerine devam ediyorlarsa, Anayasa Mahkemesinin kararının arkasından gelen günlerde de aynı kanuna ve mevzuata göre faaliyetlerini devam ettirmektedirler. Bakanlık ve bürokratları ise bunu engellemenin yollarını arıyorlar. Bize, 'özel öğretim kursuna dönüşün' diyorlar. Halbuki bizim kapı gibi dershane ruhsatlarımız var, bunlarla faaliyetlerimize devam edeceğiz. Öğrenci ve velilerimiz de bir belirsizlik yaşamasın, sınavlara hazırlamaya devam edeceğiz." diye konuştu.
CİHAN
17 Eylül 2015 15:05
DİĞER HABERLER