Dünyanın en büyük eğitim ve bilim fuarı Didacta'ya bu yıl mülteci akınıyla birlikte önemi daha da artan çift dilli kitaplar damgasını vurdu. KRV Eğitim Bakanı Sylvia Löhrmann' da Almanca-Türkçe ve Almanca-Arapça olarak çift dilli hazırlanan Spinelly kitabına destek için Anadolu Yayınevi standını ziyaret etti. Dünyanın en büyük eğitim ve bilim fuarı Diadacta'ya bu yıl çift dilli kitaplar damgasını vurdu. Her yıl ayrı bir kentte yapılan fuar bu yıl 16-20 Şubat arasında Köln fuar merkezinde düzenlendi.
En yeni eğitim yöntem ve tekniklerinin tanıtıldığı fuarda Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eğitim Bakanı Sylvia Löhrmann, Almanca-Türkçe, Almanca-Arapça gibi çift dilli yayınlarıyla öne çıkan Anadolu Okul Kitapları Yayınevi standını ziyaret ederek çift dilli kitaplara destek verdi. Didacta 2016 fuarında kreş eğitiminden üniversite eğitimine, robot ve yeni teknoloji laboratuvarları içeren eğitim teknolojilerine kadar eğitim alanındaki en yeni trendler sergilendi, eğitimin geleceğiyle ilgili konferanslar düzenlendi. Fuara Türk kökenli eğitim kurumları ve yayınevleri de büyük ilgi gösterdi.
Bunlardan biri olan Wassenberg merkezli Anadolu Okul Kitapları Yayınevi (Schulbuchverlag Anadolu GmbH) yayınları arasındaki ders kitapları ve başta Almanca-Türkçe ve Almanca-Arapça olmak üzere çift dilli masal ve hikaye kitaplarını sergiledi. Bakan Löhrmann, Almanya'daki Berufskollege Viersen ve İstanbul'daki Rezan Has Anadolu Lisesi okullarının birlikte tespit ettiği ve Almanca-Türkçe, Almanca-Arapça şeklinde çift dilli basılan ortak masal kitabı Spinelly'ye destek için Anadolu Yayınevi standını ziyaret etti.
Buluşmaya Viersen Berufkolleg üst sınıflar müdiresi Gisela Werner ve Dr. Ulrich Unzno' da katılarak görüşlerini aktardı.
ÇİFT DİLLİ KİTAPLAR ÇOK İŞİMİZE YARAYACAK EĞİTİM MATERYALLERİ
Çift dilli kitapların göçmen kökenli öğrenciler için önemiyle ilgili soruları cevaplandıran Bakan Löhrmann, "Bu kitaplar, özellikle de şimdiki çocuk ve gençlerimiz için çok işimize yarayacak eğitim materyalleri. Eyaletimizde doğal çok dilliği, anadili, köken dilini destekleyeceğimiz, geliştireceğimiz konseptlerimiz var. Bu noktada elbette iyi materyallere ihtiyacımız var. Tabi hangi kitabın okulda kullanılacağına ben karar vermiyorum. Diğer tüm materyaller gibi önce uzmanlarca incelenecek." dedi.
Çift dilli eğitim materyallerin uyuma katkı yapacağını kaydeden Bakan, "Çocuklar ve anne-babalar kendi aile diline değer verildiğini görmüş oluyor. Bu bizim konseptimize de uyuyor. Biz de köken dilini geliştirmek istiyoruz" dedi. Dr. Ulrich Unzno ise, "Almanca-Türkçe projemiz Almanya'da benzersiz bir proje değil belki. Ama bu değerli çalışmayı Anadolu Yayınevi destekleyip yayınladı" dedi. Almanca-Arapça Spinelly'ye dikkat çeken Dr. Unzno, "Bu kitabı mültecilerimiz için kullanıyoruz." bilgisini verdi.
14 DİLDE ÇİFT DİLLİ YAYINCILIK
Anadolu Yayınevi Sahibi Ahmet Çelik, bir sosyal proje olarak gördükleri çift dilli Spinelly'i sadece Almanca-Türkçe değil, birçok dilde hazırladıklarını bildirerek Bakan Löhrmann'a bir tane hediye etti. 39 yıllık geçmişi olan Anadolu Yayınevi ile ilgili gazetemize bilgiler veren Ahmet Çelik, "Çift dilli çocuk kitapları yayıncılığında 14 farklı dile ulaşmış durumdayız. Masallar, bilgi içerikli kitaplar var. Bir de hoşgörü, tolerans, sevgi, saygı gibi birlikte yaşamı destekleyen yayınlarımız var." dedi.
Kendisi de emekli Türkçe öğretmeni ve yazar olan Ahmet Çelik, "Onun için ihtiyaç alanlarını biliyorum. Ana alanlarımız Türk dili ve İslam dini. Bu dallarda 400'ün üzerinde kitap yayınladık. Spinelly, Berufskollge Viersen ve İstanbul'daki Rezan Has Anadolu Lisesi okullarının birlikte bir masal bularak onu resimlemeleriyle doğdu. Biz de sosyal bir proje olarak bunu destekledik ve kitap haline getirip bastık. Önsözünü Bakan Löhrmann yazdı. Almanca-Türkçe ve Almanca-Arapça olarak iki şekilde hazırlandı. Almanya ile Türkiye arasında köprü kuruldu." dedi.
"ALMANCA-TÜRKÇE CD'LER HAZIRLADIK, TÜRK VELİLER BUNA DA İLGİ GÖSTERMEDİ"
Almanya'da Türkçe'nin tehlikede olduğu uyarısı yapan Çelik, "Çocuk kitaplarının Almanca-Türkçe CD'lerini hazırladık. Onları spikerlere okuttuk. Ama hiç ilgi görmedi. O kadar zahmete girmiyorlar. Velilerin ilgisi çok az. Dil olmayınca kültürün yaşaması mümkün değil, yabancılaşıp gidersiniz. Alman toplumuna da yüzde yüz uyamadığı için iki toplum arasında kalmış oluyorlar. O nedenle Türk dili mutlaka korunmalı. Bakın buradaki standımıza bile Türklerin ilgisi çok az, daha çok Almanlar geliyor, çift dilli kitaplar alıyor." diye konuştu. CİHAN