DW Baş Editörü Ines Pohl, Deniz Yücel‘in serbest bırakılmasının oluşturduğu sevince rağmen hapisteki diğer tutuklu gazetecilerin unutulmaması gerektiğini vurguluyor.
DW’de yayınlanan yazıda Pohl şunları söylüyor; “Tutukluluğu sırasında evlendiği eşine boğulmakta olan biri gibi sarılıyordu. Etkileyici bir mutlu son mu bu? Aslında değil. Çünkü serbest bırakılmasından duyulan büyük sevince ve ferahlamaya rağmen bir noktayı unutmamalıyız: Deniz Türkiye’de tutuklanan 100’den fazla gazeteciden sadece biri. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tahliye ile yeni bir yumuşama dönemini açtığını umut edenlerin de anında akılları başına geldi. Deniz Yücel’in serbest bırakılma haberi daha çok tazeyken Erdoğan‘ın yargıçları başka 6 Türk gazeteciyi ömür boyu hapse mahkum ettirdi. Bu haber geldiğinde Deniz daha cezaevini terk etmemişti bile. Bu gazetecilerin Alman vatandaşı olmamaları Alman hükümetinin diplomatik imkanlarını zorluyor. Ama bu durum sivil toplum kuruluşları açısından birincil derecede önem taşımamalı. Geçen yıl boyunca Deniz’in serbest bırakılması için insanların gösterdiği çaba etkileyici ve belki biraz da süpriz bir durumdu. Deniz’in tahliyesi ile bu mücadele noktalanmamalı. Dünya çapında 300’ün üzerinde kadın ve erkek gazeteci tutuklu, basın özgürlüğü için faaliyette bulundukları için bunlardan bazıları işkence de görüyor.