Cuntalara, yolsuzluklara ve çetelere karşı etkin mücadele veren özel yetkili mahkemelerin yetkilerinin kısıtlanacağına yönelik çalışma yapıldığı iddiası, tedirginliğe yol açtı.
Eğer gazetelere sızan taslak yasalaşırsa, dosyalar yeni yargıçlara verilecek, tahliyeler gündeme gelecek.
Ergenekon, Balyoz, 12 Eylül, faili meçhuller, İnternet Andıcı davaları, Türkiye'nin gecikmiş hukuk mücadelesinin en önemli örnekleri. Bunun yanında Muhsin Yazıcıoğlu, Albay Kazım Çillioğlu ve Bahtiyar Aydın'ın kaza görünümlü ölümlerinin de planlı cinayet olduğunu doğrulayan soruşturmalar açıldı. Hukuki süreçler, büyük bir engellemeye uğramadan bugüne geldi. Ancak, kamuoyuna yansıyan CMK 250. maddenin değiştirileceğine yönelik haberler, büyük tereddütlere yol açıyor. Bazı gazetelere sızdırılan taslak doğru ise darbe davaları yeni kurulacak bir mahkemeye devredilecek. Bu, binlerce evrak ile yüzlerce klasörden oluşan dosyaların sıfırdan yeni yargıçlara verilmesi demek. Karar aşamasına gelen Balyoz davası da bunlardan biri. Eğer yasa belirtildiği gibi geçerse kritik davaların seyri tamamen değişecek.
Asker, emniyet, siyaset ve mafya mensubu kişilerin içinde olduğu derin yapılanma Susurluk kazası ile açığa çıkınca etkin bir yargılama süreci başlatılamadı. Başlayan dava ise müdahaleler sonucu küçüldü, anlamsızlaştı ve bugün Mehmet Ağar'ın aldığı hapis cezasının 2 yıl içinde infaz da edilmesiyle tarihin tozlu raflarındaki yerini aldı. Devlet içinde devleti koruyan bu yargı süreci, 2007 yılında Ergenekon sürecinin başlamasıyla değişti. Bugün gelinen noktada içinde asker, bürokrat, siyasetçi, mafya mensubu kişilerin yargılandığı onlarca dava ve soruşturmalar haline geldi. Şimdi Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 250 değişikliği ile bu dava ve soruşturmalara müdahale gündemde. Sadece Balyoz, Ergenekon davasıyla konuşulsa da, bu değişiklikten doğrudan ve derin şekilde etkilenecek dava ve soruşturma sayısı çok fazla. Hukukçulara göre, CMK 250 değişikliğini teyit eden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın yaptığı 'suç ve cezayı kaldırmıyoruz' açıklamaları da bu noktada tatmin edici değil. CMK uygulamalarını yakından takip eden hukukçular, değişikliğin usul kanununda yapılmış gibi gözükse bile halen yürümekte olan birçok kritik dava ve soruşturmaya doğrudan etki edeceği uyarısında bulunuyor.
İşte CMK'daki değişiklikler konuşulduğu şekliyle yapılırsa bundan etkilenecek davalar ve soruşturmalar şöyle:
SORUŞTURMALAR
Yazıcıoğlu soruşturmasında sanıklara tahliye gelebilir
Muhsin Yazıcıoğlu soruşturması: BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu, 26 Mart 2009'da Kahramanmaraş'tan Yozgat'a götüren helikopter düştü. 29 Mart yerel seçimlerinden 3 gün önce ve 2. Ergenekon iddianamesinin yayınlandığı gün düşen helikopterin enkazına 2 gün boyunca ulaşılamadı. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı CMK 250 ile yetkili savcının yürüttüğü soruşturma kapsamında ulaşılan görüntülerde, helikopter düştükten hemen sonra olay yerine gidildiği tespit edildi.
Bu olayla ilgili askerler tutuklandı. Eğer CMK 250 değişirse, bu kişiler serbest kalacak. Milli Savunma Bakanlığı'ndan izin istenecek. 28 Şubat darbe sanık ve aktörleri serbest kalır
28 Şubat soruşturması: 28 Şubat 1997 sürecinde yapılan postmodern darbe için 15 yıl sonra soruşturma süreci başladı. Dönemle ilgili emekli orgeneraller Çevik Bir, Teoman Koman gibi isimlerin de aralarında bulunduğu 59 kişi tutuklandı. CMK 250 değişirse, soruşturma dosyası özel yetkili savcılıktan alınacak. Şüpheliler serbest bırakılıp soruşturma izni için başvuru yapılacak.
Çillioğlu ile ilgili faili meçhul soruşturması yarım kalacak
Albay Kazım Çillioğlu soruşturması: Tunceli İl Jandarma alay komutanı iken lojmanında intihar ettiği iddia edilen Albay Kazım Çillioğlu'nun ölümüyle ilgili soruşturma, Malatya özel yetkili savcılığı tarafından devam ettiriliyor. Yıllar sonra elde edilen deliller intihar yerine cinayet şüphesini artırdı. Kamuoyunda faili meçhul diye bakılan bir davada yeni ve somut delillere ulaşıldı. Kazım Çillioğlu'nun oğlunu dinlemeye alan bir grup asker tutuklandı. Yasa değişikliği olursa, bu dosya da özel yetkili mahkeme kapsamından çıkmış olacak. Dinleme gerekçesiyle tutuklanan askerler için de izin talebi yapılacak.
Zirve cinayetinin asker sanıklarına izin
Zirve cinayeti soruşturması: 17 Nisan 2007'de Zirve Yayınevi çalışanı üç kişinin öldürülmesiyle ilgili süren soruşturmada asker ve akademisyenler tutuklu şüpheli olarak yargılanıyor. Muvazzaf askerler için bu soruşturmada da izin istenecek. Cinayetin Ergenekon davasıyla irtibatının konuşulduğu düşünüldüğünde kritik bir soruşturma daha akamete uğrayacak.
27 Nisan bildirgesini yazanlara dokunulmayacak
27 Nisan soruşturması: Sivil toplum kuruluları ve vatandaşların şikâyeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı özel yetkili savcılığında başlamış bir soruşturma var. Bu soruşturmada ciddi bir aşama kaydedilmedi. CMK 250 değiştikten sonra bu yöndeki umutlar da zayıflamış olacak.
DAVALAR
30 yıllık darbe davasının mahkemesi değişebilir
12 Eylül davası: 12 Eylül 2010 referandumunun açtığı yoldan başlayan soruşturma sonucu 1980'deki darbe ile ilgili Ankara özel yetkili mahkemede yargılama başladı. Eski Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'le birlikte üç sanığı bulunan dava da özel yetkili mahkeme kapsamından çıkacak.
Ergenekon davası duracak mı?
Ergenekon davası: Ergenekon davasında 61'i tutuklu 256 sanık yargılanıyor. Savcılık mütalaası aşamasına gelen dava da CMK 250 değişikliğinden nasibini alacak. Yasa değişip, izin şartı gelirse, emekli orgeneraller başta eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ olmak üzere muvazzaf asker sanıklar ya da suç işlendiği tarihte muvazzaf olanlar için izin talebi olacak. Bu durumda yargı sürecini durduracak. Bu süreçte de tahliye yine gündeme gelebilir.
Balyoz'da tahliye ihtimali
Balyoz davası: İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 2002-2003 yılında yapılan bir darbe planına ilişkin 251'i tutuklu 365 muvazzaf ve emekli asker yargılanıyor. 16 Aralık 2010'da başlayan yargılama savcılığın mütalaa aşamasını geçti. Son savunmalar alındıktan sonra davada karar çıkacak. Bu dava da özel yetkili mahkeme kapsamından alınacak. İddiaya göre Ankara'daki farklı bir mahkemeye gönderilecek. İzin şartı gelirse, sanıklar için bu konuda başvuru yapılacak. Bu durumda yargılama duracak, tahliyeler gündeme gelebilecek.
Cephanelik davasında izin şartı işletilirse tahliyeler yolda
Poyrazköy cephaneliği davası: İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava, 'Kafes eylem planı', 'Amirallere suikast', 'Gölcük'te ele geçirilen belgeler' ile ÇYDD ve ÇEV yöneticilerine açılan davalarla birleşti. 11'i tutuklu 85 sanıklı davada da savunma, sorgu ve tanık dinleme aşamaları bitti. Savcının esas hakkındaki mütalaasına sıra geldi. Eğer yasa değişirse bu mahkemede yargılanan askerler için izin istenecek, dava normal ağır ceza mahkemesine gidecek.
Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları davasına da izin şartı
Kamu ihale yolsuzluğu davası: 50 şüphelinin yer aldığı Kamu İhale Kurumu'ndaki rüşvet iddialarına ilişkin iddianame kabul edilirse dava Ankara özel yetkili mahkemesinde başlayacak. 50'den fazla ihalede yolsuzluk iddiası var. Sanıklar arasında KİK üyeleri olduğu için izin alınması gerekecek.
İzmir Belediyesi'nde yolsuzluk: İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da aralarında bulunduğu 130 sanıklı dava İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor. Sanıklar suç örgütü kurmak, yönetmek ve ihaleye fesat karıştırmak gibi suçlardan yargılanıyorlar.
Bu girişimi Yazıcıoğlu'na karşı yapılmış sayarız
Bu arada, BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, CMK'nın değiştirileceği iddialarına Twitter hesabı üzerinden sert tepki gösterdi. Kartal, "250. madde değiştirilir ya da kaldırılırsa bunu Muhsin Yazıcıoğlu davasına karşı yapılmış sayarız." dedi.