Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu Ortadoğu geriliminin gölgesinde kalmasına rağmen halen devam eden ve özellikle bölge ülkelerinin yakından takip ettiği Rusya-Ukrayna savaşında güncel gelişmeleri ele aldı.
Bu yazımızda dördüncü yılında olan Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşta önemli kırılma noktalarına ve cephelerdeki gelişmelere odaklanacağız. Nisan sonunda savaşın kazananı Rusya demiştik ve Trump ekibinin barış müzakerelerinde Donetsk, Lugansk, Zaporojye ve Herson bölgelerinin (Dinyeper nehrinin doğu tarafı) fiili olarak Rusya’da kaldığını anlatmıştık. Ukrayna’nın NATO üyeliği olmayacak; Kırım, Rusya Federasyonu toprağı olarak tanınacak ve yaptırımlar kaldırılacak. Bu hususlar zaten Kremlinin üzerinde durduğu temel maddelerdi. Son iki aylık süre içindeki gelişmeler ise Rusya’nın elini daha da güçlendirdi. Ayrıca diplomasi kanallarının belirgin netice vermemesi ve tarafların "zafer" konusundaki kararlılığı, savaşın daha da uzaması ihtimalini güçlendiriyor.
Cephelerden gelen bilgilere göre, yavaş ama istikrarlı ilerleyen Rus birlikleri, uzun zamandır sakin olan Zaporojya bölgesinde yeni bir taarruza hazırlanıyor. Rus ordusu, Kamensk yerleşim yeri tarafından baskı kurmaya başladı. Ukraynalı kaynaklar, Rus kuvvetlerinin Kamensk'in güneydoğu kesiminde ve ormanlık alanlar boyunca ilerleme kaydettiğini doğruladı. Ayrıca stratejik öneme sahip Malaya Tokmaçka yerleşimine yönelikte taarruz başlatıldığı ifade edildi. Ayrıca Ukrayna basınına yansıyan görüntülerde Rus ordusunun cephe hattının bu yönüne büyük yığınak yaptığı anlaşılıyor.
Rus ordusunun "Rostov-Novoazovsk-Mariupol-Pology / Berdyansk yönüne: tanklar da dahil olmak üzere zırhlı araçlarla yaklaşık 7 platform transfer ettiği anlatılıyor. Bu bilgiler de gösteriyor ki önümüzdeki günlerde Rus ordusunun Zaporojya yönünde güçlü bir saldırı hazırlığı içinde. Ukrayna kaynaklı askeri analiz platformu Deep State, Rus ordusunun Şevçenko, Burlatskoye ve Volnoye Pole bölgelerinde kayda değer ilerleme sağladığını kabul etti. Analizde, "Bir sonraki harita güncellemesi iç açıcı olmayacak" ifadelerine yer verildi. Rus birliklerinin ayrıca Zelenoye Pole-Alekseyevka hattında sürekli taarruz harekatı yürüttüğü ve önemli sayıda piyade gücü kullandığı aktarıldı.
Küresel enerji dengesini sarsacak gelişme
Donetsk bölgesinde de ilerlemesini sürdüren Rus ordusu Ukrayna'nın en stratejik lityum yataklarından birini daha kontrol altına aldı. Şevçenko köyü yakınlarında bulunan ve 1982'de Sovyetler Birliği döneminde keşfedilen maden sahası, Batı'nın yeşil enerji ve batarya üretimi planları için ağır bir darbe niteliği taşıyor. 40 hektarlık devasa rezerv alanı, yalnızca lityum değil aynı zamanda birçok nadir toprak elementi içeriyor. Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi araştırmacılarının tahminlerine göre, ülkedeki toplam 500 bin tonluk lityum rezervi, Avrupa'nın en büyük lityum kaynaklarına sahip olan Portekiz'i bile geride bırakıyor. Ancak dört ana yataktan hiçbiri şu ana kadar işletilmiş değil.
Elektrikli araç bataryalarından yenilenebilir enerji depolama sistemlerine kadar kritik öneme sahip lityum kaynaklarının Rusya'nın eline geçmesi, Avrupa'nın yeşil dönüşüm stratejilerini derinden etkiliyor. Avrupa Birliği'nin Çin'e olan lityum bağımlılığını azaltma planları bu gelişmeyle sekteye uğrarken, Rusya'nın stratejik hammadde ihracatı portföyüne yeni bir kalem eklenmiş oldu. Savaşın giderek kaynak mücadelesine dönüştüğüne dikkat çeken enerji uzmanları, özellikle Şevçenko sahasının uzun vadede Rusya'ya sağlayacağı ekonomik avantajların, askeri operasyon maliyetlerini bile karşılayabileceğini öne sürüyor.
Rusya'nın savunma harcamalarında rekor artış: 172 milyar dolar
Bu arada Putin, Minsk'te düzenlediği basın toplantısında, 2025 yılı bütçesinde savunmaya ayrılan payın, rekor bir rakam olan 13.5 trilyon ruble (yaklaşık 172 milyar dolar) olduğunu belirtti ve bu rakamın ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) %6.3'üne denk geldiğini ifade etti. Putin, NATO'nun kısa süre önce aldığı ve üye ülkelerin savunma harcamalarını 2035'e kadar GSYİH'nın %5'ine çıkarmayı hedeflediği karara atıfta bulundu. Rus lider, Avrupa'nın artıracağı askeri harcamaların büyük ölçüde ABD savunma sanayisini besleyeceğini öne sürerken, Rusya'nın savunma yatırımlarını "kendi halkına ve sevdiklerine yapılan yatırım" olarak nitelendirdi.
Hava Saldırıları ve Cephe Hareketliliği
Bir bütün olarak cephelerden gelen bilgilere bakıldığında mühimmat sıkıntısı ve savunma sistemleri yetersizliğinden Ukrayna’nın açık zorlandığını söyleyebiliriz. Geçen hafta Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna'nın en Batısındaki Hmelnitski şehrinde bile Starokonstantinov askeri havaalanını hipersonik "Kincal" füzeleriyle vurdu. Aynı gün, Kiev, Nikolayev, Poltava, Sumy ve Çerkassi bölgelerinde de patlamalar yaşandı. Rusya ile Ukrayna sınırındaki Kursk şehrinde Rus birlikleri tamamen kontrolü ele geçirdiler. Yine geçen hafta Kursk sınırında Ukrayna birliklerinin Novy Put yerleşimine yönelik başarısız bir taarruz girişiminde bulunduğu belirtildi. Fakat çeşitli bölgelerde Ukrayna insansız hava araçları sürekli saldırılarını devam ettirdi. Daha cumartesi gecesi bile 58 İHA düşürüldü. Moskova bölgesinde iki drone'un başkente yaklaşması engellenirken, Kursk, Rostov, Bryansk ve Belgorod bölgelerinde de çok sayıda İHA'nın vurulduğu belirtildi.
Aynı şekilde Rusya İHA saldırılarıyla Odesa, Harkiv ve Dnipro bölgelerine saldırılar düzenledi. Yeni nesil drone'ların geliştirilmiş kamera, yapay zeka destekli hesaplama platformu ve radyo iletişim sistemlerine sahip olduğu iddia ediliyor. Kuzeyden güneye 1200 kilometre boyunca sürekli farklı şekilde ve farklı yerlerde sıcak çatışmalar devam ediyor. Yine cumartesi gününün askeri brifing notlarına kısaca baktığımızda bile bunu görüyoruz. Sumy yönünde Ukrayna birliklerinin 13 karşı taarruzunun püskürtüldüğü; Konstantinovka bölgesinde Rus birliklerinin dinamik harekatlar yürüttüğü; Herson bölgesinde Ukrayna'nın 600 hektardan fazla orman alanını ateşe verdiği; Rus hava savunma sistemlerinin Kırım ve Karadeniz üzerinde çok sayıda drone'u düşürdüğü; En yoğun çatışmaların yaşandığı Kırım'da 9, Bryansk'ta 6, Smolensk'te 5 ve Karadeniz'de 5 drone'un imha edildiği gibi bilgiler bu brifingden.
Bu gelişmeler, Rusya'nın Donbas'taki ilerleyişini sürdürürken, Ukrayna'nın da karşı saldırı ve drone operasyonlarıyla direniş gösterdiğini ortaya koyuyor. Her iki taraf da önemli kayıplar verirken, sivil halkın da artan saldırılar nedeniyle risk altında olduğu görülüyor. Uzmanlar, özellikle Zaporijya ve Güney Donetsk yönlerindeki Rus taarruzlarının önümüzdeki günlerde yoğunlaşabileceğini belirtiyor. Ukrayna tarafı ise Batı'dan gelen askeri desteğin artırılması çağrılarını sürdürüyor. Elinden geldiği kadarıyla drone saldırılarını artırarak Rusya içlerinde stratejik yerleri vurmaya çalışıyor. Bu nedenle Moskova’ki havaalanları dahil uçak seferleri çok şehirde aksama yaşanıyor.
Rusya’nın 2027 yılına kadar kaynak sıkıntısı yok
Sonuç olarak NATO yetkilileri de Rusya’nın yavaş ama sistematik bir şekilde ilerlemeye devam edeceğini öngörüyor. NATO uzmanlarına göre, özellikle Sumy ve Zaporijya bölgelerinde baskının artması beklenirken, Ukrayna’nın askeri rezervlerinin tükenme noktasına geldiği vurgulanıyor. Savunma sanayii alanında Rusya’nın üretim hızı Batılı ülkeleri geride bırakıyor. Verilere göre, Rusya ayda yaklaşık 130 tank üretirken, yıllık mühimmat üretimi 3 milyonun üzerinde. Bu rakam, ABD’nin 2026 yılına kadar ulaşmayı hedeflediği 1 milyon mühimmat üretim kapasitesinin çok üzerinde. Rus ordusunun bu üretim gücü sayesinde uzun vadeli bir savaşı finanse edebileceği ve 2027 yılına kadar kaynak sıkıntısı çekmeyeceği tahmin ediliyor.
Yine NATO analizinde Moskova yönetiminin şu anki stratejisinin "askeri yollarla kazanım" üzerine kurulu olduğu ifade edilirken, diplomatik kanalların etkisiz kalabileceği uyarısı yapılıyor. Ukrayna’nın en büyük destekçisi olan ABD’nin askeri yardımlarının geleceği ise belirsizliğini koruyor. Biden yönetiminin onayladığı yardım paketlerinin tükenmek üzere olması, Kongre’deki siyasi tartışmalarla birleşince, yeni fonların ne zaman ve ne ölçüde geleceği belli değil. Bu durum, Ukrayna’nın savunma kapasitesini uzun vadede riske atabilecek bir faktör olarak görülüyor. Önümüzdeki aylarda Ukrayna’nın savunma hatlarını ne ölçüde koruyabileceği, Batı’dan alacağı askeri desteğin sürekliliğine bağlı olacak. Rusya’nın üretim ve lojistik kapasitesi, şimdilik savaşı sürdürmek için yeterli görünse de, NATO’nun Ukrayna’ya sağladığı teknolojik ve istihbari avantajlar cephe dengelerini değiştirebilir.