Dışişleri Bakanı Davutoğlu: (2)
-Halkıyla mücadele eden hiç kimse yaşayamaz
-Tarih akacaksa önce içinde biz akacağız
-Etiyopyada 2005te 1 Türk şirketi vardı,
şimdi ise 341
ANKARA (A.A) - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, halkıyla
mücadele eden hiç kimsenin yaşayamayacağını söyledi.
Davutoğlu, AK Parti Ankara İl Başkanlığı Siyaset Akademisinde düzenlenen,
Lider Ülke Türkiye Yerel Yönetimler 2 başlıklı programın açılışında yaptığı
konuşmada, Ankaranın son başkent olmasına rağmen, daha önceki bütün başkentlere
ilham vermiş manevi bir mirası bulunduğunu belirterek, İstanbulun, fethin manevi
mimarı Akşemseddin Hazretlerinin manevi terbiyesini Hacı Bayram Velinin
çilehanesinde aldığını hatırlattı.
Geçen hafta Ankarada bulunan Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa
Abdülcelil ile Hacı Bayramın çilehanesine gittiklerini ve orada Akşemseddini
anlattığını ifade eden Davutoğlu, Abdülcelilin gözlerinin dolduğunu kaydetti.
Davutoğlu, Ankara Savaşı kaybedildiğinde devletin Fetret Dönemine
girdiğini, yine Ankarada yeni bir meclis kurulduğunda yeni bir devletin ortaya
çıktığını dile getirerek, bunun bir tesadüf olmadığını söyledi.
Biz geçici muharebeleri kaybedebiliriz ama emin olun kalıcı savaşları
hiçbir zaman kaybetmeyiz, kaybedemeyiz diyen Davutoğlu, Ankaranın, milletin
hem manevi hamurunu temsil ettiğini hem de siyaseten başının eğilemeyeceğinin
siyasi anlamını ifade ettiğini kaydetti.
Davutoğlu, Hacı Bayramın, Akşemseddinin izinden yürüyenlerin, kullara tabi
olmayı kabul edemeyeceğini vurgularken, Bu kişilerin siyasetlerinin temeli
ahlak ve vicdandır. Hiçbir zaman çıkarı ve geçici mekanları siyasetin amacı
haline getirmezler. Onun için Fatih olmadan önce Akşemseddinin dizinin dibine
çökmek lazım, Akşemseddin olmak için de Hacı Bayramın diye konuştu.
-Tarihin arkasından koşmak üzere siyasete girmedik-
Stratejik Derinlik adlı kitabında, ülkelerin coğrafya ve tarih
parametrelerini değiştiremeyeceklerini belirttiğini ifade eden Davutoğlu, Anadolu
coğrafyasının hangi harita baz alınırsa alınsın merkezi niteliğini kaybetmeyen
bir coğrafya olduğunu vurguladı.
Türkiyenin tek boyutlu dış politikasının olamayacağına işaret eden
Davutoğlu, böylesine merkezde bir coğrafyada yaşayanların daima çok boyutlu
düşünmeleri gerektiğini belirtti.
Davutoğlu, tarihin arkasından koşmak üzere siyasete girmediklerini ifade
ederek, Tarih akacaksa önce içinde biz akacağız ve bizimle birlikte tarih
akacak. Buna inanmadıkça bu ülkenin siyasetini geleceğe taşıyamazsınız dedi.
Tarihteki rolleri bağlamında iki grup ülke olduğunu kaydeden Davutoğlu,
Birincisi tarihte özne olmuş devletlerdir, diğerleri ise akış içinde
şekillenmiş devletlerdir. Bizim milletimiz, tarihte özne olmuş bir millettir.
Tarihte özne olmuş bir millet bir daha sıradanlaştırılamaz ifadesini kullandı.
İddialı olmadan bu coğrafyada var olunamayacağının altını çizen Davutoğlu,
AK Parti hükümetleri döneminde hiçbir zaman bekle-gör esasına dayalı dış
politika takip edilmeyeceğini, hiçbir uluslararası sorunun Türkiye olmadan
konuşulamayacağını belirtti.
-Ortadoğu rejimleri kendi haklarıyla mücadele ettikleri için çöktü-
Davutoğlu, Ortadoğu rejimlerinin kendi haklarıyla mücadele ettikleri için
çöktüklerini anlatarak, Halkıyla mücadele eden hiç kimse yaşayamaz. Bu
kaçınılmaz bir kaderdir. Bizim gücümüzün temel odağı milletimizin harekete
geçmesidir. Kendi milletiyle, halkıyla yürüyen bir liderlik var. Halkı kendine
düşman olarak gördüğünde, aslında kendi atardamarlarını kesiyorsun demektir
diye konuştu.
Hiçbir olumsuz senaryonun özgürlüklerin yok edilmesinden daha kötü bir sonuç
doğuramayacağını belirten Davutoğlu, Çünkü özgürlük insanlık onurudur.
Halkından korkanlar o onura saygı göstermezler. İşte Suriye rejiminin düştüğü
durum, bu sebeple onursuzluktur dedi.
Türkiyenin bölgesel açılımlarının ekonomiye de önemli katkıda bulunduğunu
söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
Afrikaya açılma kararı aldığımız 2005 yılında, Etiyopyada 50 milyon
dolar yatırımı olan sadece bir Türk şirketi vardı. Şimdi ise toplam 3 milyar
dolarlık yatırım sağlayan 341 Türk şirketi var. Şu anda tüm Afrika ülkelerinden
gelen taleple uğraşıyoruz. Bu bir öngörü meselesidir. O zaman Afrikaya
açılımımızı eksen kayması olarak nitelendirenlerin dünyaları tek boyuta
endeksli. Bizim ise boyut ve sınır tanımayan bir dünyamız var ve aramızdaki
anlaşmazlığın da temel sebebi bu. Onlar kendilerine giydirilmiş at gözlüğüyle
düşünüyorlar. Biz ise gözlüğü, gözü tanımıyoruz, çünkü gönül gözüyle
düşünüyoruz.
Bu arada Davutoğluna, doğum günü olması sebebiyle etkinlikte pasta
kesilirken, AK Parti Siyaset Akademisinden bir kız öğrencinin Erasmus programı
kapsamında yurtdışına gidebilmek için Davutoğlundan yardım istemesi, salonda
bulunanların tebessüm etmesine neden oldu.
(Bitti)
Muhabir: Halit Gülşen
Yayıncı: Tarkan Demir