Dışişleri Bakanı Davutoğlu Diyarbakırda: (2)

Dışişleri Bakanı Davutoğlu Diyarbakırda: (2) İnsan onurunu korumayan hiç bir siyaset kalıcı olamaz -Nerede bir tarihdaşımız varsa o aynı zamanda bizim soydaşımızdır, kaderdaşımızdır, dış politikamızın ana unsurudur. Bunu tanım
DİYARBAKIR (A.A) - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İnsan onurunu korumayan hiç bir siyaset kalıcı olamaz dedi.
     Bakan Davutoğlu, Dicle Üniversitesi Konferans Salonunda düzenlenen Büyük Restorasyon: Kadimden Küreselleşmeye Yeni Siyaset Anlayışımız konulu konferansta yaptığı konuşmada, Diyarbakır Surları içinde yer alan Yedi Kardeşler, Keçi ve Nur burçlarının Artuklular, Selçuklular ve Mervaniler tarafından yapıldığını söyledi.
     Farklı gruplara mensup bu toplumların Diyarbakırın her taşına, her camisine hatta birlikte yaşadıkları Hristiyan toplulukların her kilisesine kadim kimliği mührünü vurduğunu bildiren Davutoğlu, şöyle konuştu:
     Modernite dönemde yeni gelişen kimliklerle kadim kimlikleri bize unutturmaya çalıştılar, hep parçalamaya gayret ettiler. Dar kalıplar içinde siyasetimizi, anlayışımızı, dünyamızı daraltmaya çalıştılar. Bizim bugünkü siyaset anlayışımız, bu şekilde açılan parantezi kapatmak ve kadimden bütün insanlığa hitap edecek olan bir küreselleşme sürecine geçerken, kadimin değerlerinden hareketle yeni bir siyaset anlayışını önce ülkemizde sonra bölgemizde sonra da bütün dünyada egemen kılmaktır. Hedefimiz bu.
    
     -İç restorasyonun temel meselesi bu-
    
     Bakan Davutoğlu, 3 ayaklı bir restorasyona ihtiyaç duyulduğunu, bunun birincisinin ülkede yapılacak restorasyon olduğunu vurgulayarak, bu restorasyonda öncelikle zihniyetlerin ve psikolojilerin inşa edilmesi gerektiğini bildirdi.
     Bu psikolojiler üzerinde geçmiş korkular, dışlanmışlıklar, takdir edilmeler aşılıp, yeni bir ahlakın, karşılıklı saygının, aşkın ve muhabbetin yerine konulması lazım. Son 10 yıl içerisinde bütünüyle yapmak istediğimiz şey bunun yeniden keşfedilmesidir diyen Davutoğlu, şunları söyledi:
     İnsanoğlunun yaptığı siyasetin eğer bir anlamı olacaksa, tek bir hedef içinse anlamı var. O da insan onurunu korumak, insan onuruna saygı göstermek. İnsan onurunu korumayan hiç bir siyaset kalıcı olamaz. Bakınız Arap devrimleri dolayısıyla birçok analiz ve yorumlar yapıldı. Orada şunu fark ettim; bugün Bingazide ya da Tunusta, Tahrirde, Hamada, Humusta ya da Sanada ayağa kalkan o Arap gençler, kardeşlerimiz insanlık onuruna saygı istiyorlardı. Onu yaşamak istiyorlardı. Saygı görmek istiyorlardı ve saygıyı hak ediyorlar. Şimdi bizim yapmamız gereken en önemli mesele insan onurunu ve bu onurun gerektirdiği hak ve özgürlükler de dahil olmak üzere insan onuruna saygıyı içeren yeni bir kültürü aramızda egemen kılmak. İç restorasyonun temel meselesi bu.
    
     -Tarihdaş olma zihniyeti yıpratıldı-
    
     Bugün insanlık her zamankinden daha çok bir özne olarak bizim tarihe tekrar dönüşümüze ihtiyaç hissediyor ifadelerini kullanan Davutoğlu, kimliğimizin inşası için medeniyet aidiyeti konusunda hiç bir tereddüte mahal bırakılmadan ortak bir zemin oluşturması gerekliliğine vurgu yaptı.
     Bakan Ahmet Davutoğlu, bundan bir süre önce Artık ulusçulukla hesaplaşma vakti geldi şeklinde konuşma yaptığını, bu konuşma nedeniyle birçok eleştiriye maruz kaldığını dile getirerek, şöyle dedi:
     Kastettiğim şey açık; Avrupa milletlerini feodaliteden çıkarıp, küçük küçük ünitelerle daha büyük ulus devletlerine dönüştüren ulusçuluk, asırlarca beraberce yaşamış olan Balkan, Ortadoğu, Kafkas ve Orta Asya halklarını birbirinden koparacak şekilde yorumlandı. Tarihdaş olma zihniyeti yıpratıldı. Biz kadim birlikteliği, tarihdaşlık olarak görüyoruz. Dış politikamızın esasında bu vardır. Kim ne derse dersin, nerede bir tarihdaşımız varsa o aynı zamanda bizim soydaşımızdır, kaderdaşımızdır, o aynı zamanda dış politikamızın ana unsurudur. Bunu tanımlarken de hiç bir zaman Türkü Kürtten, Arnavutu Boşnaktan ayırt edemeyiz.
    
     -Her şey unutulur özgürlük unutulmaz-
    
     Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bugün iç restorasyonun ana unsuru olan demokratikleşme ilkesinin, aslında özgürlük ve güvenlik arasında yeni bir denge bulma çabası olduğunu, insanoğlunun da ilk çağlardan bu yana özgürlüğü ve güvenliği aradığını kaydetti.
     Bu iki ihtiyacın karşılanmaması durumunda insanlık onurunun rahat etmesinin mümkün olmadığını belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:
     Geçmiş yıllarda bizde öyle dönemler oldu ki biz de bir müddet özgürlüğümüzü unuttuk. Halbuki özgürlük unutulmaz. Her şey unutulur özgürlük unutulmaz. Beşar Esadın halkına söylediği şimdi bu, Arap rejimlerinin söylediği de bu. 10 yıl önce AK Parti ile başlayan demokratikleşme sürecinde özgürlük-güvenlik dengesi, demokrasi ile güvenlik arasında yeni bir denge kurulmasıyla aslında biz bu restorasyonun temelini attık.
     Kudretli olmayan devlet acizdir. Sadece yakınır ama yardım gücü olmaz. Biz de efsaneleşmiş Somali yardımını yapamazdık. Sadece üzülür, en fazla dua edilir. Ama bir devletin kudreti var da şefkati yoksa zalimleşir. Devletimiz kudretli ve şefkatli olacak. Onurlu olmak için kudretli olacak, insanlara saygı duymak ve yardım etmek için şefkatli olacak.
    
     -Paris ne ki-
    
     Diyarbakırın tarih boyunca önemli bir merkez olduğunu belirten Bakan Davutoğlu, Bir dönem Diyarbakır için Doğunun Parisi ifadeleri kullanılırdı. Paris ne ki. Paris dünkü şehir, Diyarbakır büyük bir merkez halinde bütün bu çevre şehirlere mürşitlik ederken, şehir nasıl olur öğretirken, Paris diye bir şehir yoktu dedi.
     Konferans öncesi Dicle Üniversitesi Konservatuvarı Çok Dilli Müzik Topluluğunun seslendirdiği Türkçe ve Kürtçe türküler izleyicilerden büyük alkış aldı.
     Konferansa Bakan Davutoğlunun yanı sıra Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Vali Mustafa Toprak, DÜ Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Saraç, çok sayıda davetli ile öğrenci de katıldı.
     (Bitti)
    
     Muhabir: Özgür Ayaydın-Aziz Aslan
     Yayıncı: İrfan Cemiloğlu
15 Mart 2013 15:39
DİĞER HABERLER