"Dışta istikrarı İsrail'le bulan iktidar, içte derin yapılarla ittifakta buldu"

HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, dış siyasette büyük Türkiye'yi Suud'la, istikrarıysa İsrail'le bulmaya çalışan iktidarın, iç siyasette de istikrarı bütün halka 12 Eylülleri, 28 Şubatları yaşatan darbeci, Ergenekoncu ve derin yapılarla ittifakta bulduğunu söyledi. Kaya, "İç siyasette, Türkiye halklarının başına musallat olmuşlarla ittifaka 'yeni Türkiye' diyen AKP Hükûmeti, Orta Doğu halklarının başına musallat olan Suudi rejimi ve İsrail'le ittifaka da stratejik derinlik olarak bakıyor." dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 25'inci birleşimi yoklama ile açıldı. Birleşimi Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın yönetiyor. Türkiye Cumhuriyeti ile Kore Cumhuriyeti arasında 'Serbest Ticaret Alanı Tesis Eden Çerçeve Anlaşması' kapsamında 'Yatırım Anlaşması' görüşülüyor.

HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, bugün Yasin Börü'nün mahkemesi olduğunu hatırlatarak, sadece Yasin'in değil, onun da içinde olduğu bu iktidar döneminde katledilen yüzlerce çocuk için adalet taleplerini yenilediklerini ifade etti. "Hükûmetin, İsrail devletinin Türkiye devletinin dostu olduğunu açıkladığı saatlerde, İsrail Suriye'de Hizbullah komutanlarına hava saldırısı yapmıştı." diyen Kaya, şöyle devam etti: "Geçtiğimiz günlerdeyse Türkiye'nin İsrail'e ihtiyacı olduğu açıklamasını yapan Sayın Cumhurbaşkanının Suudi Arabistan ziyaretinin ardından Suudi rejimi, bir din âlimini, bir halk önderi olan Ayetullah En-Nemr'i konuşmaları sebebiyle idam etti. Dış siyasette büyük Türkiye'yi Suud'la, istikrarıysa İsrail'le bulmaya çalışan iktidar, iç siyasette de istikrarı bizlere ve bütün halkımıza 12 Eylülleri, 28 Şubatları yaşatan darbeci, Ergenekoncu ve derin yapılarla ittifakta buldu maalesef. İç siyasette Türkiye halklarının başına musallat olmuşlarla ittifaka 'yeni Türkiye' diyen AKP Hükûmeti, Orta Doğu halklarının başına musallat olan Suudi rejimi ve İsrail'le ittifaka da stratejik derinlik olarak bakıyor. 'Darbecilerle hesaplaşacağız.' denilerek gelinin iktidarlar sürecinin sonunda bugün hapishanelere baktığımızda tek bir darbecinin, tek bir Ergenekoncunun, tek bir 28 Şubat darbecisinin, 12 Eylül darbecilerinin içeride olmadığını görüyoruz. Bilakis, hapishaneler neyle dolu? İnsanca yaşamak isteyen, özgürlük ve adaletten başka talepleri olmayan fakir ve fikir erbabıyla dolduruldu."

"İnancım gereği kendime yapılmasını istemediğim tek bir şeyi bir başkasına dayatmayı zulüm olarak kabul etmişim. Ben, bir Türk olarak şu anda hangi haklara sahipsem işte Kürt halkı da bundan bir zerre fazlasını istemiyor. Bu, tam anlamıyla, bir hak davasıdır. Hak da Allah'ın isimlerinden biridir." diyen Kaya, İstanbul'un duvarlarına Kürtçe ve Türkçe sloganlar yazdığı için Fatih Camiinde faşistler tarafından şehit edilen Metin Yüksel'in "Hakkı müdafaa etmek en büyük ibadettir. Hakkı müdafaa yolu zaten Allah'ın yoludur. Hakkı savunmak, Allah yoludur. Hak yiyen, hakları gasbeden ve tanımayan da zulüm yolundadır." sözünü aktardı.

Bu sözler üzerine AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, "Metin, Kürtçü değildi, Metin ümmeti Müslüman'dı. Metin bizim kucağımıza düştü." dedi. "Kimse, halkların haklı hak mücadelesini, Allah'ı, Kur'an'ı, vicdanı alet ederek saldırma hadsizliğinde bulunmasın." diyen Kaya, "Meşru talepleri tanımak ve gasbedilen hakları teslim etmek yerine şehirleri bombalamaya başlayanların, bu en temel insani taleplerden rahatsız olanların derdi, davası din, iman olamaz, olsa olsa devlet, iktidar ve saltanat olur. Bu çağrı, bu her insanın anasının ak sütü gibi helal olan bu talepler asla rehberi Kur'an olanları, vicdanı olanları rahatsız edemez, bu çağrı Allah'a kul olanları rahatsız edemez. Ancak kula kul olanları rahatsız eder. Biz, insanlara karşı değil, insanları kirleten zihniyetlere ve sistemlere karşıyız arkadaşlar. En kirli zulümlere batmış insanlar bile temizlenebilirler. Biz, insana ve insanlığa karşı temizlik operasyonlarından yana değiliz; insanları ve insanlığı kirleten kötü ve karanlık zihniyetlere karşı mücadeleden yanayız. Bizim için sözün bittiği yer yoktur, her zaman sözümüzü söyledik ve söylemeye devam edeceğiz, zira, biz, gücün sözüne değil, sözün gücüne inanıyoruz." şeklinde konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Coşkun Çakır, "Yasin Börü 6-7 Ekim olaylarında bir kışkırtmayla, bir çağrıyla başlayan olaylarda hayatını kaybetmiştir. Gencecik bir insandır, gencecik bir çocuktur ve Allah'ına kavuşmuştur. Fakat on dakika boyunca Yasin Börü'yü de merkezine alan bir konuşmada neden öldüğüne, nasıl öldüğüne, niye öldüğüne hiç değinmeden aksine aksine mefhumumuhalifinden bunu bile istismar etmek hakikaten izanla bağdaşacak bir şey değildir." karşılığını verdi.

Hüda Kaya ise "Biraz önceki hatip arkadaşımızın Yasin Börü'ye olan hassasiyetini takdir ediyorum. Keşke bu hassasiyet dondurucuda günlerce bekleyen Cemile için de olabilseydi, keşke Berkin Elvan için de olabilseydi, Nihat Kazanhan için de olabilseydi, üç aylık Miray bebek için de keşke olabilseydi, bu kürsüde haykırabilseydiniz. Ben bu iktidar döneminde katledilen Yasin Börü demedim. Yasin Börü'nün de içinde olduğu yüzlerce çocuktan bahsettim. Ve bu ekranlarda, burada, şu anda, 80 milyon insana canlı verilen şu ekranlarda bunu konuşurken sadece Yasin Börü edebiyatı üzerinden bir demagoji yaparak, gerçekleri çarpıtarak bir yere varamayacağımızı çok iyi biliyoruz. Arkadaşlar, yalanlarla gerçekler kapatılamaz. Kobani olaylarının hemen arkasından gelen günlerde biz HDP olarak kaç defa bu ölümlerin sebepleri araştırılsın diye önerge verdik. Bu Meclis bunu reddetmenin utancını yaşıyor. Tahir Elçi'yi kimlerin katlettiği araştırılsın dedik, bunun utancını yaşıyor bu Meclis. İnfazlar araştırılsın dedik, bu Meclis bunu reddetti, sizler reddettiniz arkadaşlar. Biz gerçeklerden kaçmadık. Yasin Börü'ye bu vahşeti yapanları da diğer masum evlatlarımıza, kadınlarımıza bu vahşeti uygulayanları da -beddua etmeyi hiç sevmem- Allah onları bildiği gibi yapsın. Ben buna katılıyorum ama siz iktidar partisi çoğunluk vekilleri olarak madem Yasin Börü'yü düşünüyordunuz, gerçeklerin açıklanmasını, araştırılmasını siz neden reddettiniz?" şeklinde konuştu.

Kaya'nın konuşması sırasında sık sık AK Parti sıralarından laf atmalar yaşandı. AK Parti Antalya Milletvekili Gökcen Özdoğan Enç, "Sırtını bir yerlere dayayanlar ne yapacak, onu da söylesenize." dedi. Hüda Kaya, "Vallahi biz Beştepe'ye dayamadık." karşılığını verdi. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise "Sırtını IŞİD'e dayayanlar cevaplasınlar." diye konuştu. Enç de "Biz millete dayıyoruz sırtımızı." karşılığını verdi.

Baluken, "Biz PYD'yi her zaman savunuyoruz, hiçbir zaman da ondan utanç duymayız, rahat olun." ifadelerini kullandı. Kaya, "Konuyu saptırmayalım." dedi. Enç, "Sırtınızı dayadığınız yere söyleyin. Onlardan izin aldınız mı konuşmak için?" şeklinde konuştu. Baluken, "Rahat olun, rahat olun, PYD insanlık onurunu kurtarıyor. Sizin desteklediğiniz IŞİD'e karşı insanlığın onurunu koruyor. Utanacağımız bir şey değil, bunu yüz defa söyledik." değerlendirmesinde bulundu.

CİHAN
07 Ocak 2016 20:57
DİĞER HABERLER