Doç. Dr. Güngör: Kalp krizi bir salgından farksız hale geldi

Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hasan Güngör, kalp krizinin salgın hastalıktan farksız olduğunu söyledi. Kalp krizine bağlı ölümlerinin, son zamanlarda kamuoyunu çok meşgul ettiğini belirten Güngör, bu hastalık ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.

Kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin, dünyadaki bütün ölümlerin en büyük sebebi olduğunu, bu hastalığın artık bir salgından farksız hale geldiğini belirten Doç. Dr. Güngör, "Türk Erişkinlerinde Kalp Hastalıkları ve Risk Faktörleri (TEKHARF) çalışmasının verilerine göre ülkemizde 3,5 milyon kalp damar hastası var. Bu sayıya, her yıl 120 bin yeni hastanın ekleniyor. Ülkemizde her 100 bin kişiden erkeklerde 760, kadınlarda ise 380 kişi, kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bu oranlar İngiltere, Almanya gibi batılı toplumlarda görülen kalp krizi kaynaklı ölümlerin, yaklaşık 3 ile 4 katına denk gelmektedir. Aydın ilinde dış merkezlere giden hastalar sayılmadan, 2015 yılında tüm hastaneler ele alındığında tahmini olarak 10 bin kişiye anjiyo yapılmış, bu hastaların 4 bin tanesine stent takılmış, bin civarı bypas ameliyatı yapılmıştır. Yani kalp damar hastalığı havuzuna her yıl en az, bilinen 5 bin kişi eklenmektedir. Hastaneye yetişemeden kaybedilen ve komşu şehirlerde tedavi edilenler eklendiğinde, tablo çok iç açıcı değildir." dedi.

Kalp krizinin nasıl anlaşılacağı konusunda da bilgi veren Güngör, "Göğüste aniden başlayan, dinlenmekle ya da dil altı ilaçlarla geçmeyen, 15-20 dakikadan fazla süren baskı, yanma, sıkıştırma şeklinde ve terlemenin eşlik ettiği boyun, omuz ve kollara yayılan şiddetli ağrı en önemli bulgudur. Nefes darlığı, baş dönmesi ve bayılma, kusma, mide bulantısı, geğirme, soğuk terleme, çarpıntı, aşırı halsizlik, endişe ve ölüm korkusu duyulabilir. Bazı çok yaşlı veya şeker hastalığı olan kişilerde olay yavaş ve hafif bir ağrı, nefes alma güçlüğü, geğirme hissi veya rahatsızlık hissiyle başlar ancak bu tabloların hiçbiri olmadan da ani kalp durmasına bağlı ölüm görülebilir. 45 yaş üstü veya menapoza girmiş kadınlar, 35 yaş üstü erkekler, kilolular, özellikle şeker hastalığı olanlar, sigara içenler, hipertansiyonu, anne, baba veya kardeşte kalp krizi öyküsü, önceden felç geçirmek ya da bacak damar hastalığı, bilinen kalp damar tıkanıklığı, kolesterol yüksekliği olmak, stresli yaşam ve hareketsizlik önemli risk faktörlerindendir." şeklinde konuştu.

KALP KRİZİ GEÇİREN HASTA NE YAPMALI?

Kalp krizi geçirenlerin yapması gerekenleri de aktaran Hasan Güngör, "Göğüs ağrısı başladığı anda, öncelikle 112 ve ardından yakınlara haber verin. Mümkünse hemen az bir suyla aspirin için. Size ulaşabilecekleri bir bölgeye ulaşmaya çalışın ve yardım gelene kadar yatarak veya oturarak bekleyin. Ortam havasızsa mutlaka havalandırıp oksijen düzeyini arttırın." dedi.

NELERE DİKKAT EDELİM?

Kalp krizini önlemek için de tavsiyelerde bulunan Doç. Dr. Güngör, şunları kaydetti: "İnsanlar, düzenli egzersiz yapmalı; haftada en az beş gün, 30 dakika tempolu yürüyüş. Sigara ve alkol bırakılmalı, kilo verilmeli, düzenli tansiyon ölçümü ve diyet yapılmalı. Şeker hastalarının sıkı takip edilmesi, 35 yaş üstü erkek ve 45 yaş üstü kadınların yıllık kontrollerini yaptırması, aile öyküsü olanların daha dikkatli olması ve stresten uzak durmak, kalp krizinden korunmak için alınabilecek önlemlerdendir." CİHAN
25 Ocak 2016 15:32
DİĞER HABERLER