Doğa projesi, tarihi yolu ortaya çıkardı

Doğa projesi, tarihi yolu ortaya çıkardı -Türkiyenin en büyük turbalık alanını korumak amacıyla başlatılan proje kapsamında, tarihi İpekyolunun sahile inen en kısa güzergahı ortaya çıkartıldı -Proje ile çok sayıda tarihi han, konak v
TRABZON (A.A) - Tuğba Yardımcı Mısır - Türkiyenin en yüksek rakımdaki en büyük turbalık alanını korumak amacıyla başlatılan proje kapsamında, tarihi İpekyolunun sahile inen en kısa güzergahı ortaya çıkartıldı.
     Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Coşkun Erüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yöre halkı tarafından yakacak ihtiyacını karşılamak için kullanılan Trabzonun Ağaçbaşı Yaylasındaki turbalık (sulak alanların etrafındaki bitkilerin su altında oksijensiz kalarak çok yavaş şekilde çürümesi sonucu oluşan kaliteli yanıcı madde) alanın korunması için başlatılan Ağaçbaşı Yaylası Turbalık Alanın Jeolojik ve Ekolojik Miras Olarak Koruma Altına Alınması Projesinin devam ettiğini söyledi.
     Erüz, bölgenin ekolojik hazinesi olarak adlandırılan turbalıkta proje yürütürken karşılaştıkları taş yolun ne olduğunu irdelediklerini ve bu kervan yolunun Bayburt üzerinden geçip Trabzona gelen tarihi İpekyolunun sahile inen kolu olduğunu tespit ettiklerini belirtti.
     Yapılan araştırmaların yaklaşık 100 kilometrelik yolun, İpekyolunun en çok kullanılan ve en kestirme güzergahı olduğunu ortaya çıkardığını ifade eden Erüz, Bataklığı korurken kervan yolunu da gündeme getirerek topluma fayda sağlamayı amaçladık. Köprübaşı Köylere Hizmet Götürme Birliği sahipliğinde, Köprübaşı ve Sürmene Kaymakamlığı ile Köprübaşı ve Sürmene Belediyesinin ortaklığında yürüttüğümüz Kervan Yolu Ekoturizm Projesini dernek olarak hazırladık dedi.
    
     -Aktif olarak kullanılan en az 100 yıllık hanlar var-
    
     Erüz, 130 bin lira bütçesi olan ve büyük özveriyle yürütülen proje sayesinde bilinmeyen ya da bilinip de değeri fark edilmeyen pek çok tarihi ve kültürel yapının ortaya çıktığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
     Öncelikli olarak bölgede ne var, ne yok diye tespit çalışması yapıldı. Ortaya çıkan değerlerden en önemlisi tarihi taş yol. Sahilden başlayarak, yolun en azından Bayburta kadar değilse bile Trabzon sınırları dahilinde bulunan Madur Dağına kadar olan kısmını çıkartmayı planladık. Yol ortaya çıkmaya başlayınca, havzada başka altyapılar ve zenginlikler var mı diye araştırmaya başladık. Havzada bugün dahi aktif olarak kullanılan en az 100 yıllık hanlar var. Seri halde hemen hemen 5 kilometrede bir 6-7 han aktif olarak kullanılabilecek durumda. 50-60 yıl öncesine kadar atlı kervanların bu hanlarda konakladığı biliniyor. Kervanlara yeme içme ve alışveriş yapma imkanı sunan hanlarda hayvanlar da barındırılıyor.
     Ahşap bölmeli hanların 8, 9 odası bulunduğunu ve adeta yaşayan tarih niteliği taşıdığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Erüz, şunları kaydetti:
     Odaların içine girdiğinizde ahşap bölmelerinde Arapça veya Osmanlıca olarak günün anılarının yazıldığı görülüyor. Bu hanların bölgenin eko ve kültür turizmine hizmet edeceğine inanıyoruz. Hanlar, yerel halkın kazanç sağlayacağı hale getirilebilir. Tescillenmesini amaçladığımız hanlar, küçük restorasyonlarla motel ve pansiyona dönüştürülebilir. Bölge kültür, doğa ve fotoğraf turları, dağ ya da kampçılık için mükemmel sahalara sahip. Bölgede onlarca endemik bitki türü var. Yaban hayatı inanılmaz zengin. Sadece bataklık kendisine has 25 bitki türü barındırıyor. Güzergah sıfır noktasından başlayıp, 2 bin 500 metreye çıkan bir sırt üzerinde. En güzel özelliği de hiçbir dere ya da vadi geçmiyorsunuz, bir sırttan başlayıp, direkt Madur Dağı eteğine varıyorsunuz. Böyle bir avantajı olduğu için kullanılmış yıllarca.
    
     -Havza, yaşayan bir kültür hazinesi-
    
     Yrd. Doç. Dr. Erüz, havzanın dijital haritasının hazırlanması çalışmalarının devam ettiğine dikkati çekerek, şöyle dedi:
     Harita üzerine tarihi yollar işleneceği gibi alternatif yürüyüş rotaları da yer alacak. Tarihi, kültürel ve doğal değerlerin tümü haritaya işlenecek. Havzanın tanıtımı için 3 farklı versiyonda hazırlanan film, proje ortaklarının sitelerinde ve sosyal medyada paylaşılacak. Fışkıran tarihi değeri göz önüne çıkarttık. Havza, yaşayan bir kültür hazinesi. 6-7 tane ahşap oyma ve kalem işinin muhteşem örneklerini barındıran camiye sahip, ayrıca ahşap sanatının mükemmel örnekleri olan 100ün üzerinde konak var. Serenderlerin en güzel örnekleri de bulunabilir. Tarihi taş kemerli çeşme ve köprüler var.
     Yaşayan kültürün bütün emarelerinin bu havzada rahatlıkla görülebileceğine dikkati çeken Erüz, sözlerini şöyle sürdürdü:
     Tarihi kervan yolundan yola çıktığınızda inanılmaz bir kültürel zenginlikle karşılaşıyorsunuz. Evlerin içinde el sanatlarının inanılmaz zengin örnekleri var. Doğa, bitki meraklısıyım diyorsanız, burası size yüzlerce bitki çeşidi sunuyor. Hayvan meraklısıysanız ister memeli, ister kanatlı çeşitleri mevcut. Sadece tıbbi bitki meraklısıysanız da yüzlerce tıbbi bitki havzada mevcut. Kültür meraklısıysanız konaklar size amade. Mistik yapıyı seviyorsanız camilerimiz, tarihi şehitliklerimiz peş peşe Madur Dağına kadar sizi, duanızı bekliyor. Bunun yanında tarihteki çoklu kültürün yaşam eserleri olan kiliselerden 3-4 tanesi turizme kazandırılmayı bekliyor.
    
     Muhabir: Asena Akçay
     Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu
26 Ocak 2013 12:10
DİĞER HABERLER