Doğan'ı zora sokacak belge

Doğan'ı zora sokacak belge
'Balyoz' davası sanıkları tutuklu olarak ilk kez hakim karşısına çıktı.
Silivri'de görülen duruşmada, haklarında tutuklama kararları verildiği sırada görevli olmaları sebebiyle yurtdışında bulunan ve önceki akşam teslim olan Hakan Akkoç, Bahtiyar Ersay, Nedim Ulusan ve Mehmet Alper Şengezer mahkemeye getirildi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Ömer Diken, bu sanıklar hakkındaki çıkarılan yakalama emirlerini yüzlerine okudu. Mahkeme, dört sanığın tutuklanmasına karar verdi. Duruşmada, daha sonra sanıkların savunmasına geçildi. İlk olarak sanık kürsüsüne Çetin Doğan geldi. Balyoz darbe planlarının yer aldığı 11, 16 ve 17 No'lu CD'lerin sahte olduğunu ileri sürdü. Diğerlerinin ise 'Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo'nun belgeleri olduğunu söyledi. Doğan'ın kabul ettiği belgeler arasında 26 Şubat 2003 tarihli ve 12 Aralık 2002 tarihli 'Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo' seminerinin devamı olan 26 Şubat 2003 tarihli plan da yer alıyor. Bu planda '2'nci ve 5'inci Kor. K.lıklarınca Olasılığı En Yüksek Senaryoda Belirtilen Duruma Uygun Olarak (İç ve Dış Tehdidin Aynı Anda Var Olduğu Bir Durumda) Yapılacak Durum Değerlendirmesinin Hareket Tarzları, Karar Teklifi, Manevra Planlarının Arz Edileceği' ifadeleri var. Mart 2003'te yapılan seminerin 'dış tehdit' kapsamında yapıldığını ileri süren Doğan'ın kabul ettiği bu planda ise 'iç tehdit' unsurundan bahsedilmesi dikkat çekiyor. Doğan, savcılığın, olmayan bir darbe girişimini Aytaç Yalman'ın önlediği iddiasına yer verdiğini anlattı. Doğan, "Yalman'a ağır ithamlarda bulunduğuma ilişkin belgeniz nerede? Aytaç Yalman paşanın bu salonda bildiklerini açıklaması için şahit olarak mahkemeniz tarafından çağrılmasını isteyeceğiz.'' dedi. Çetin Doğan'ın duruşmada kabul ettiği belgeler arasında yer alan bilgiler, Balyoz'un bir darbe planı olduğunu doğrular nitelikte. Doğan'ın 'sıkıyönetim komutanı' unvanıyla başında bulunduğu darbe planında, 'TSK'nın imkân ve kabiliyetleri başta olmak üzere maddi ve manevi tüm güçlerinin kullanılması' öngörülüyordu. Bu kapsamda gözaltına almalar sırasında ikazlara uymayanlara karşı, 'TSK'nın gücünü çok kısa sürede hissettirecek sert uygulamalara başvurulacaktı.' Darbe harekâtında 'Özel Görevli Toplama Timleri' tarafından gözaltına alınanlar, Burhan Felek Spor Salonu, Fenerbahçe Stadyumu, Ümraniye Netaş tesisleri gibi büyük yapılara getirilecek, sorguları buralarda yapılacak, sorgulananlar daha sonra hapishanelere sevk edilecekti. Çetin Doğan da tıpkı diğer darbe davası sanıkları gibi Balyoz davası ile Türk ulusu ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hedef alındığını, çok ağır bir bedel ödetildiğini savundu. İddia makamının, imzasız dijital verileri, hiçbir hukukî ve meşru dayanağı olmayan konuları kendisine dayanak yaparak davayı hazırladığını ileri sürdü. Daha sonra 'Manifesto' adını verdiği 85 sayfadan oluşan savunmasına giriş yaptı. Gölcük Donanma Komutanlığı'nda, İstihbarat Şube Müdürü'nün odasının zemininde bulunan 9 çuval delili yok saydı. Doğan, "Davanın ciddiye alınacak bir tek delili bile bulunmamaktadır." dedi. Doğan, savunmasının 31. sayfasına kadar okudu. Gölcük belgeleri davanın seyrini değiştirdi Balyoz davasının seyri, 6 Aralık 2010'da Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilen belgelerle değişti. Savcı Fikret Seçen'in yürüttüğü soruşturma kapsamında, Donanma Komutanlığı'nda görevli İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Kemal Yakar'ın odasının zemininde 9 çuval belge ele geçirilmişti. Söz konusu belgeler bizzat askerî personel tarafından zulalandıkları yerlerden çıkarıldı. Aramalar yine savcının talebi üzerine askerler tarafından kameraya alındı. Belgeler arasında 'Balyoz' kod isimli darbe planı ile Oraj ve Suga eylem planlarını doğrulayan yeni deliller de vardı. Yeni delilleri gerekçe gösteren savcılık, sanıklar için tutuklama talep etti. Mahkeme de 163 sanık hakkında tutuklama ve yakalama kararı verdi. Donanma'da ele geçirilen belgeler arasında Ocak 2003'te Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek imzalı bir karar da bulunuyor. Kararda, Suga Harekat Planı'nın icrasına engel olmak isteyen komutanların tutuklanması planlanmış. Bu generalleri etkisiz hale getirecek subayların bile listesi hazır. Belgede belirlenen personele yeminli muhtıra imzalatılması maddesi göze çarpıyor. Ayrıca, bir amirale iki kişi düşecek şekilde tevkif personel ataması emri veriliyor. Tevkif için görevlendirilen personele kendi silahı dışında ateş ve mermi gücü yüksek bir silah daha tahsis edilmesi öngörülüyor. Deniz Kurmay Kıdemli Albay Ramazan Cem Gürdeniz tarafından hazırlanan 'Hassas Liste'de Ankara, İzmir ve İstanbul'dan toplam 16 amiralin ismi geçiyor. 21 Ocak 2003 tarihinde de Harekat Başkanı Tümamiral Feyyaz Öğütçü imzalı çıkan emir gereğince amiralleri tevkif edecek personel belirleniyor. Askerî savcıya ifade veren Donanma'da görevli bir astsubay söz konusu belgeleri doğruladı. Astsubay, belgelerin 2008'den beri Donanma'da olduğunu, sık sık yerlerinin değiştirildiğini söyledi. İSTANBUL ZAMAN ZAMAN
15 Mart 2011 09:55
DİĞER HABERLER